KIBRIS İÇİN ABD
SON ŞANSTIR (4)
Bırakın küskünleri bir yana...
Seçim isterse yapılsın, isterse yapılmasın. Seçimler her zaman olur, ancak Kıbrıs’ta çözüm ancak bir defa gerçekleşecek.
Durum da son derece kritik.
Ya Kıbrıs sorunu, tam 50 yıllık bir mücadele geride bırakılıp çözülecek. Hem Kıbrıs Türkleri hem de Türkiye’nin önü açılacak. Uluslararası forumlarda elimizi kolumuzu bağlayan, ülke’nin imajını yıpratan bir sorun bitecek...
Veya daha kötü bir krizin içine gireceğiz. Ekonomik kriz artacak, gerilim nedeniyle bütün bölgede sarsıntı yaşanacak.
İşte böylesine kritik bir aşamadayız.
Bütün enerjimizi Kıbrıs’ta çözüm için harekete geçirmemiz gerekirken, biz seçim dedikodularıyla zaman harcıyoruz.
Kimsenin umurunda bile değil.
En fazla esnek, uzlaşıcı ve yenilikçi görüşlere ihtiyaç duyulduğu sırada, Dışişlerinin dümeninin en katı tutum sahibi Gürel’e bırakılması da ayrı bir talihsizlik.
Ne Türk ne de Rum tarafının A planları kabul görüyor. Bu durumda ısrar etmek yerine, B planına geçmek gerekiyor. Ancak gelin görün ki, taraflar ısrarlı. Son dakikaya kadar inatla direneceklerini gösteriyorlar.
Ya bir yol kazası olur da, son dakika çözümü gerçekleşmezse ne yapacağız?
Duvara çarptığımız zaman çok geç olmayacak mı?
Kaybedileceklerin faturası çok ağır olmayacak mı?
SİMİTİS YOLA
ÇIKIYOR, YA BİZ?
Yunan Başbakanı Simitis önümüzdeki hafta, AB başkentlerini ziyaret edecek ve Kıbrıs ile Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliği konularının ön plana çıkacağı bir dizi görüşme yapacak. Yunan tarafının tutumunu anlatacak. Yeni yaklaşımlar önerecek.
Bu görüşmeler sırasında, en çok Kıbrıs’ın tam üyeliğe katılması karşılığında Türkiye’ye ve Kıbrıs Türklerine sağlanacak avantajlar ele alınacak. Yani, Türk tarafının tepkilerini yumuşatmanın yolları aranacak. Oysa Türk tarafını tatmin edecek tek unsur, Kıbrıs’ta bir çözüm bulmak. Çözümsüzlüğün KKTC’ye zarar vereceği, ancak Rumları ve bölgeyi de büyük ölçüde tahrip edeceği biliniyor.
TEK YOL ABD’Yİ
İKNA ETMEKTİR...
Türk tarafının elindeki en önemli koz, en önemli pazarlık kartlarından biri, Washington’u ikna etmek ve yeni hazırlayacağı B planına destek alabilmektir.
Washington’dan Irak operasyonu karşılığı Dışişleri Bakanı Gürel’in nereden çıktığı bilinmeyen 200 milyar dolarlık zarar hesaplarından söz etmek yerine, Kıbrıs’ta destek istenmelidir.
Para değil, siyasi destek Türkiye’ye çok daha büyük ve uzun vadeli kar getirecektir.
Uyanın beyler, duvara çarpmaya 5 kaldı...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|