BATI AKP’YE
FARKLI BAKIYOR
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) artık gündemimize oturdu ve bundan sonra kolay kolay gitmeyecek. Eğer bu parti milyonlarca insan tarafından destekleniyorsa, o zaman Siyaset yelpazesinde yerini alacakır. Ancak, bunun tek koşulu vardır. O da, AKP’nin Demokratik-laik sisteme uymak zorunluğudur. Nasıl AKP’nin Demokrasi içinde yaşama hakkı varsa, sistemin de kendini koruma hakkı bulunmaktadır.
Ne yazık ki, bu sistemin kedini koruma mekanizmalarını henüz demokrasi kuralları içine yerleştiremedik. Sistemi koruyalım derken inanılmaz bir hukuk kargaşası içine düşülmektedir. Evrensel Demokratik kurallara ters düşen yöntemlere başvurulmaktadır.
Batın dünyası’nın AKP olayına bakışını da işte bu çerçeve içinde görmek gerekmektedir.
BATI AKP’DEN
RAHATSIZ OLUR MU?
“Batı ne düşünüyor?” diye sorunca, sanki Avrupa ülkeleri ve Amerika aynı görüşü paylaşıyorlarmış gibi gibi bir izlenim doğuyor. Oysa her ülkede farklı görüşler var. Ancak ben burada sadece ortak yaklaşımları size yansıtacağım.
AKP genelde AB ve ABD’yi ilk aşamada (bir koalisyon üyesi oldukları taktirde) rahatsız edecektir. Olmamasını tercih edeceklerdir. Ancak yapabilecekleri bir şey olmayacağından dolayı da, AKP’nin performansını izlemeye başlayacaklardır. Zaman içinde laik sistemi değiştirme eğilimi sezdikleri anda da, seslerini yükselteceklerdir. Giderekte AKP’nin iktidardan uzaklaşmasına çalışacaklardır. Demokrasinin kendini koruma hakkı bulunduğuna inandıkları için, bu şekilde hareket edeceklerdir.
TAYYİP ERDOĞAN’IN
YASAĞINA NASIL BAKARLAR?
Batı’nın çoğumuza çelişki gibi gelebilecek diğer yaklaşımı da, Tayyip Erdoğan’ın olası bir yasaklanma kararına tepki göstermesidir. Göreceksiniz, AB’nin çeşitli çevreleri (eğer yasaklama olursa) tepki verecektir.
“Hem AKP’den rahatsıklık duyacaklar, hem de Erdoğan’ın yasağına karşı çıkacaklar. Bunun neresinde mantık var?” diye soranlar olacaktır.
Evet, Batı Demokratik anlayışı hem rahatsızlık duyacak, hem de yasağa karşı çıkacaktır. Zira Batı’nın Demokrasi anlayışı budur. Batı Demokrasisi kendini belirli kurallarla korumaya alışmıştır. Çok sağlam yasalarla sınırlar çizilmiştir. Yasaklama, parti kapama çok nadir uygulanmaktadır. Bu görev öncelikle Sivil Toplum örgütlerine, seçim sandıklarına verilmektedir. Hukuk cambazlığı ile durmadan parti kapatmak ve lider yasaklamak, Batı Demokrasilerine ters düşmektedir. Bundan dolayı da çelişki gibi görünen tepkilerle karşılaşılmaktadır. Oysa Batı ülkeleri, Demokrasinin, korunucaksa da kendi kuralları içinde korunması gerektiğine inanmaktadır.
AKP’ye de işte bu iki ayrı pencereden bakacaklardır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|