Mehmet Ali Birand
 
YA BARAJI İNDİRİN VEYA İTTİKAFI AÇIN
 
 

YA BARAJI İNDİRİN

VEYA İTTİKAFI AÇIN


Konda’nın gerçekleştirdiği son anket siyaset dünyasına bomba gibi düştü. Kafaları elleri arasındaki siyasilerimiz geçte olsa bir çıkış yolu arıyorlar.


Yüzde 10’luk seçim barajı nihayet geldi ve karşımıza dikildi. Barajın bu kadar yüksek tutulmasının iki nedeni vardı. Biri derin Devlet’in TBMM’ne İslamcılar ve Kürtçü  partilerin girmesini engellemek istemesiydi. Diğeri de, büyük partilerin kendilerini koruma çabaları. Ancak şimdi, kurulan bütün tuzaklara bizzat kendimiz düşüyoruz. Artık yeni bir değerlendirme yapmak ve sistemi elden geçirmek zorunluğu giderek artıyor. Sonunda, önce Özal ardından da Demirel’in  ısrarla önerdikleri Başkanlık veya yarı Başkanlık sistemini kabul edeceğiz galiba… Ancak 3 Kasım’a kadar olmaz. Zaman çok az. Şimdi, bu seçimi düşünmek zorundayız.


Yüzde 10’luk barajı aynı düzeyde tutmak  oldukça güç gözüküyor. Yüzde 5-7 civarına indirilmesi için baskılar giderek artıyor. 


Eğer barajı indiremezlerse, bu defa ittifakların yolu açılmalı.


Bu şekilde seçime gitmek, yüzde 40 oranındaki bir oy potansiyelinin meclis dışında bırakılması anlamına gelecek ki, bunu göze almamak gerekiyor.


Belki de hep birlikte dibe vurmayı deneyebiliriz.(!)


Yani, hiç bir değişiklik yapmadan seçime gider, sonucu görür ve ona göre düşünürüz.


Biz Türküz. Türkiye’de işler böyle olur.(!)







İSMAİL CEM’İ

KÜÇÜMSEMEYİN


Son haftalarda, YTP’nin hiçbir şansı kalmadığı, barajı geçemeyeceği konuşmaları arttı. Özellikle Konda anketinden sonra, seçim yorumcuları da bu koroya katıldılar.


Ben aynı fikirde değilim.


İsmail Cem kolay kolay silinip atılabilecek bir isim değildir. Türkiye’nin yetiştirdiği en düzeyli politikaclırımızdan biridir. Ayrıca, üniversiteler başa olmak üzere, kamuoyunun bir kesimindeki prestiji de hala yüksek.


Eğer 3 Kasım günü süpriz yapacak biri varsa, o da büyük olasılıkla İsmail Cem olacaktır.


YTP’nin bir talihsizlik yaşadığı doğrudur. Ancak şimdi giderek daha iyi anlaşılıyor ki, Derviş olayı bir kandırmacadan çok, konunun taraflara arasında yeterince ve derinliğine tartışılmamış olmasından kaynaklanmış. Artık geçmişi bir yana bırakıp yola devam etmek gerekiyor.


Ismail Cem, Türkiye  politikası için kaybedilmemesi gereken bir isimdir.









KIBRIS’TA SON

RANDEVU YAKLAŞIYOR…


Seçim heyecanına kendimizi yaptırdık, gidiyoruz.


Oysa, hemen aynı süreç içinde, Türkiye açısından  son derece hayati iki konuda kritik pazarlıklar yapılıyor.


Biri Kıbrıs, diğeri Avrupa Birliği…


AB ile ilgili çok şey yazdım.


Geçen Cuma günü, Paris’te BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile Denktaş-Klerides görüşmesi, Kıbrıs’ı ön plana çıkardı.


Toplantıdan sızan bilgiler , Kıbrıs sorununda  bir çözüm için ABD ve AB’nin , BM  Genel Sekreteri   aracılığı ile ağırlıklarını koyacaklarını gösterdikleri şeklinde.


Çözümsüzlük herkese büyük sorunlar yaratacağı için, Kıbrıs sadece Denktaş ve Klerides’e bırakılmak istenmiyor.


İki lider’e 3 Ekim’e kadar süre verildi.


Ya bir çözüm bulacaklar; bulamazlarsa New York’ta Kofi Annan’ın  karşısına oturup, önlerine konulacak çözüm önerisini dinleyecekler. Belki de  New York’tan kalkıp Camp David’e götürülecekler. Son noktayı koyana kadar da orada “misafir” edilecekler.


Kıbrıs’ta neler olduğunu, kamuoyu bilmiyor.


Sadece hamasi nutuklar dinliyoruz. “Kıbrıs’ı vermeyiz” veya “Yavru Vatan feda edilmez” sloganlarının ötesine geçemiyoruz. Oysa bu olay artık hamasi, içi boş sloganları aştı.


Toplum, ne istidiğimizi ne kada iyi bilirse müzakereciler aynı oranda güç kazanırlar.


Yanlış bir adım, gereksiz yaklaşım Kıbrıs’ı gerçekten kaybetmemize ve Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına da önemli darbe vurulmasına yol açar.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…