De?Ÿi?Ÿiklik yapılmak istenen maddelere itiraz edilebilir, sert tepki gösterilebilir, direnilebilir ancak ?“buna hakları yoktur?” denemez. Demokratik bir rejimde, seçilmi?Ÿ ve ço?Ÿunlu?Ÿu olan bir iktidarın de?Ÿi?Ÿiklik yapma hakkı vardır.
Muhalefetin ?“yargı?” konusundaki ku?Ÿkularını haklı buluyorum. Henüz bu konudaki kaygıları da giderilmi?Ÿ de?Ÿil. Yargıdaki yanlı tutumlar beni de rahatsız ediyor.
Neresinden bakılırsa bakılsın, nasıl yorumlanırsa yorumlansın, ?Ÿu önümüzdeki taslak, ?Ÿimdiye kadar yapılanlar arasında Türk yakın tarihinin en önemli de?Ÿi?Ÿiklik önerisidir.
Türkiye?ilk? defa, darbe yapanlardan hesap sorulaca?Ÿını ortaya koyuyor. Evren?’in ve di?Ÿer?12?Eylül?komutanlarının yargılanıp yargılanmamaları da önemli de?Ÿil. Bundan sonrası için i?Ÿaret verilmi?Ÿ oluyor. Kimse? çarpıtmasın, bu bir? devrimdir.
Benim dikkat çekmek istedi?Ÿim ba?Ÿka bir nokta var. O da, de?Ÿi?Ÿiklik için gerçekten referanduma gidilip gidilmeyece?Ÿidir.

Bu yeni tasla?Ÿın?TBMM?’de kabul edilebilinece?Ÿine ihtimal? vermiyorum. O zaman ne olacak?
Ba?Ÿbakan tüm riskleri alıp, 2011 genel seçiminden önce, adeta bir ?“güven oyu?” niteli?Ÿindeki bu referandumu yaptıracak mı, yoksa genel seçime iki sandıkla mı gidecek?
İ?Ÿte asıl soru bu... Yanıtın anahtarı da Ba?Ÿbakan?’ın cebinde...

Sayın Ba?Ÿbakan ben de ülkemin avukatıyım...
Ba?Ÿbakan dünkü konu?Ÿmasında, benim de aralarında bulundu?Ÿum, ?“100 bin i?Ÿsiz Ermeniyi sınırdı?Ÿı etmeyin?” diyen kö?Ÿe yazarlarına verip veri?Ÿtirdi. Nedir bu hiddet, nedir bu ?Ÿiddet. Bir ele?Ÿtiriye böylesine tepki verilmesine hayretler içinde kaldım.
Erdo?Ÿan,? 100 bir i?Ÿsiz?Ermeni?’yi?sınır dı?Ÿı?edebilece?Ÿi yolundaki sözlerini ele?Ÿtiren kö?Ÿe yazarlarına neredeyse ?“Ermeni dölü?”? diyecek noktaya kadar geldi. Bizleri ?“Ermeni avukatı?” olarak niteledi. Bizi insanlık dersi vermeye çalı?Ÿmakla suçladı ve ?“ülkenizin avukatı olun?” dedi.

Bebeklere ölümlü temsil yaptırmayın...
Per?Ÿembe günü Türkiye ?Ÿehitlerini andı. İ?Ÿte bu çerçeve içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi?’nin kre?Ÿinde küçücük çocuklara bir temsilde rol verilmi?Ÿ. Ancak temsildeki diyaloglar ?“öldürmek-ölmek-?Ÿehit olmak?” etrafında dönüyor. ?‡ocuklara, Milli Mücadele dönemi oynatılıyor.
Genç ku?Ÿaklarımıza Milli Mücadele ruhu a?Ÿılanmasını, vatan için fedakarlık edilmesi gerekti?Ÿinin ö?Ÿretilmesini kabul ediyorum, ancak o bebelerin kafalarına ?“ölmek-öldürmek?” fikrini sokmak çok büyük hatadır. Nitekim Meclis Ba?Ÿkanı M. Ali ?žahin bile, yanlı?Ÿ? anla?Ÿılma riskini dahi göze alıp, temsil sonrasında ?“yapmayın böyle ?Ÿeyler?” demek zorunda kaldı.
Uyanın artık, 2010 yılında ya?Ÿıyoruz. Artık zaferler bilgisayarlarla, bili?Ÿimle, teknolojiyle, yeni icatlarla kazanılıyor.

Ermeni açılımı?böyle yapılır...
A?Ÿzımızdan ?“Ermeni Açılımı?” lafı dü?Ÿmüyor. Ancak, açılımdan anladı?Ÿımız da sadece protokoller. Kim ne yapacak, Azeriler ne diyecek, Ermeniler nasıl adım atacak gibi sorunlarla ilgileniyoruz. Oysa, açılım ba?Ÿka alanlarda gerekiyor.
?–rnek vereyim...
- Hrant Dink?davasını hızlandırın. Bu soru?Ÿturmada görevini do?Ÿru dürüst yapmadıkları açıkça bilinen polis ve jandarma yetkililerini korumayın, aksine cezalandırın.
-?Kurtulu?Ÿ? yıldönümlerindeki iptidai gösterilerden vazgeçin. ?‡a?Ÿdı?Ÿı sava?Ÿ sahnelerini, Ermeni çetecilerin süngülenmesi manzaralarını bırakın.
-?100 bin izinsiz i?Ÿsize dokunmayın. Tehdit anlamına gelen ?“atarız ha...?” tehditlerini bırakın.
-?Ermeni kiliselerini tamir edin, Ermeni vatanda?Ÿlarımızın hayatını kolayla?Ÿtırın.
İ?Ÿte asıl açılım bunlara denir...

Açın artık ?Ÿu Ruhban Okulunu
En son?Bülent Arınç?açıkladı. ?“Ruhban okulunun açılması gerekti?Ÿini?” söyledi.. ?žimdiye kadar, kimler kimler aynı görü?Ÿü açıklamı?Ÿ ve?Ak Parti?’nin bu okulu açmak istedi?Ÿini belirtmi?Ÿlerdi. Ba?Ÿbakan ba?Ÿta, Milli E?Ÿitim Bakanları defalarca ?“Ruhban Okulu?açılmalı?” dediler.?
Ancak bir türlü açılamıyor.
?“Neden??” diye sordu?Ÿumuzda, önce Türk Silahlı Kuvvetleri?’nin itirazı var ve onları a?Ÿamıyoruz?” denirdi. Bir süre sonra ?“Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanlı?Ÿı ,?mütekabiliyet istiyor. Batı?Trakya?’da da Yunanlıların adım atmaları? gerekti?Ÿini belirtiyorlar?” lafı çıktı.?
Patrikhane?’nin, Türkiye açısından son derece de?Ÿerli, korunup kollanması, sahip çıkılması gereken bir kurum oldu?Ÿuna inanırım. Hele ?“mütekabiliyet?” saçmalı?Ÿının Dı?Ÿi?Ÿleri?’nden nasıl çıkabilece?Ÿine de hep ?Ÿa?Ÿırmı?Ÿımdır. Daha da ötesi, bu yakla?Ÿıma Ba?Ÿbakan?’ın mutlaka kar?Ÿı çıkaca?Ÿını ve bir gün? bu sorunu çözece?Ÿini sanmı?Ÿımdır.
Yanıldı?Ÿım açıkça ortada. Bugüne kadar adım atılmadı?Ÿına göre, acaba Ba?Ÿbakan da mı böyle dü?Ÿünüyor. Yoksa onun da a?Ÿamadı?Ÿı engeller mi var mı?
Bülent Arınç, aynı konuya de?Ÿinip Ruhban okulunun açılması gerekti?Ÿini tekrarlayınca i?Ÿin rengi de?Ÿi?Ÿti. Zira Arınç, genelde tipik politikacı gibi konu?Ÿmaz. Olmayacak bir konuyu, olacakmı?Ÿ gibi göstermez.
Bakalım,? bu defa da yanılacak mıyız; yoksa Arınç bir ?Ÿey biliyor da, herkesi ?Ÿa?Ÿırtacak mı?

Meheldir bu dayak!
Bingöl?’deki kulak ve burun kesme olayını hatırlıyorsunuz de?Ÿil mi? Hani kasap Gıyasettin Ka?Ÿan, e?Ÿi Aysun?’a kızınca iki kula?Ÿını ve burnunu kesip bir hastanenin önüne atmı?Ÿtı. TV haberlerinde ben bile tepki göstermi?Ÿ, kasap Gıyasettin?’e iyi bir dayak atmak gerekti?Ÿini söylemi?Ÿtim.? Herkes Aysun?’a acımı?Ÿtı...
Sonra ne görelim dersiniz...
Aysun bu tepki gösterenlere kızmı?Ÿ. Davacı filan da olmayaca?Ÿını söyleyip ?“Size ne oluyor, o benim kocam. Kendi aramızda kavga da ederiz, barı?Ÿırız da...?” demi?Ÿ.??
Eh, o zaman meheldir... Dayak yedikten sonra gelip ?Ÿikayet etmesin bari...

"Prometheous'un ihtiyatsızlı?Ÿı"
"Sanat sanatsa e?Ÿer, duygular dile getirmez, duygular üretir." Yunan sanatçı Kostas Tsoclis'in bu özdeyi?Ÿi, bize yeni çalı?Ÿması hakkında ipucu veriyor. "Prometheous'un İhtiyatsızlı?Ÿı" adlı sergi, 25 Mart Per?Ÿembe günü İstiklal caddesinde? Sismanoglio Megaro binasında, 2010?Avrupa?Kültür Ba?Ÿkenti etkinlikleri çerçevesinde açılacak. Sanat eserlerinin İstanbullularla bulu?Ÿmasında,?Yunanistan İstanbul?Ba?Ÿkonsoloslu?Ÿu?’nun ve 2010 Avrupa Kültür Ba?Ÿkenti Ajansı'nın katkıları var.? Tsoclis'in İstanbullulara sunacakları,? 2007 yılı yaz yangınlarının foto?Ÿrafları, video gösterileri, sanatçının Türkçe yazılmı?Ÿ özdeyi?Ÿlerini içeren elli küçük boy tuval ve üç büyük tablodan olu?Ÿuyor. Tsoclis'in ate?Ÿi betimleyen resimleri üstüne yazdı?Ÿı metinlerde, sanatın kendi ya?Ÿamındaki anlamını ve ba?Ÿka insanlar için anlamı, yer alıyor ve bu dü?Ÿünceler ate?Ÿin de?Ÿi?Ÿken ve devinimli görüntüleri ile e?Ÿle?Ÿiyor.