SONUNDA KAZANAN
BAH?ELİ OLDU
MHP'nin dünya görü?ü ve politikalarıyla uyu?mayabilirsiniz. Genel felsefesini payla?mayabilirsiniz. Hatta bazı yakla?ımlarına kızabilir, sert tepki dahi gösterebilirsiniz.?
Ancak son aylardaki tutumu ve nihayet son haftalardaki siyasi manevralarına bakarak, Devlet Bahçeli'nin çok iyi bir politika stratejisti oldu?unu da kabul etmek zorundasınız...
(Bu kö?eyi izleyenler, MHP'ye yönelik çok ele?tiri okumu?tur. Hatta Sayın Bahçeli, bir meclis konu?masında adımızı söyleyerek, memnuniyetsizli?ini göstermi?tir. Aslında, amacını a?an, ba?kaları tarafından "hedef" i?aret edildi?i gibi algılanabilecek talihsiz bir konu?maydı. Bu olay dahi bizim MHP'ye tarafsız bakı?ımızı etkilemedi.)
MHP, TBMM'deki di?erleri arasında uyum planı olan tek siyasi parti konumuna girmi?tir. Hem de bunu, kadroları göreceli derecede zayıf, zaman zaman konu?malarıyla politika yapmak isterken partiye zarar veren ki?ilerden olu?masına ra?men gerçekle?tirmi?tir.?
Yani Bahçeli, kadrolarından gereken deste?i alamadan, aklına güvendi?i birkaç ki?iyle partiyi sırtında ta?ıyarak bunu ba?armı?tır.
?
Bahçeli, kamuoyu için tam bir muammadır.
?
Suratından ne istedi?i veya ne dü?ündü?ü hiçbir zaman belli olmayan, konu?urken sesini yükseltmeyen, hiçbir zaman sinirlenmeyen, genelde yazılı bir metinden okumayı seven, fazla gülmeyen ve asık suratla, ciddi durmayı tercih eden, etrafına daima saygılı bir lider.?
Bunların yanı sıra, dı?arıya verdi?i veya bizler gibi MHP politikalarını benimsemeyenlerin dahi algıladıkları di?er önemli bir olgu, Bahçeli'nin "verdi?i sözde duran lider" izlenimidir. Bir ara AB konusunda bu ilkesini unutur gibi olan MHP lideri, genelde kolay söz vermeyen, ancak bir defa kabul etti mi, sözünü sonuna kadar sürdüren bir insan görünümü kazanmı?tır.
?
Yukarıdaki saptamaları kabul etmeyebilirsiniz. Ancak geli?melere baktı?ımızda, ister istemez bu sonuçlara varılıyor:
-Bahçeli, son genel seçimlerin ardından MHP'yi önemli ölçüde de?i?tirdi ve çok güç olmasına ra?men, ülkücü-mafya ba?lantılarını koparıp attı.
-Politik bilgi, deneyim ve bunları topluma yansıtma konusunda partisinin önemli açıklarını tek ba?ına ve çok az konu?arak kapatmasını bildi. Televizyonlara çıkmadı, özel demeçler vermedi.
-AB konusunda, iktidarın ilk aylarındaki tutumunu son dönemlerde ANAP'ın da yardımıyla (!) de?i?tirdi. Partisinin söylemini, AB'yi tümüyle reddediyormu? gibi görünmemeye çalı?arak, "AB'ye ilkeler ve müzakereler temelinde itiraz" çizgisine oturttu.?
Bu ?ekilde, di?er partilerin AB politikalarıyla kendi politikası arasına önemli bir fark koydu.?
-Koalisyonun gidi?i ve hükümet senaryolarıyla ilgili geli?melere çok çabuk refleks gösterdi. Bugünkü noktaya gelinece?inin ilk i?aretini de, Cumhurba?kanı Sezer'in düzenledi?i doruk toplantısı ve sonrasında verdi ve bugüne kadar da götürdü.
-Ortaya, olayın bütün yönleriyle iyi hesaplanmı? bir tarih attı. Hem koalisyon ortakları, hem de di?er partiler ba?ırdılar, ça?ırdılar, reddettiler, ancak sonunda kabul etmek zorunda kaldılar.
-Pazartesi günkü basın toplantısıyla ortaya koydu?u "oyun planının yeni a?aması" da gayet akılcıydı. Kendisini koalisyonu bozan, Türkiye'nin AB gelece?ini ve Kıbrıs sorununun çözümünü engeleyen bir konumdan çıkarmaya yönelikti.
?zetle, benim gözlemim, MHP'nin parti olarak (kadrolarıyla) göz doldurmadı?ı, buna kar?ılık liderleri Bahçeli ve çevresindeki dar bir kadro sayesinde ilginç bir oyun planıyla öne çıktı?ıdır. Zaten geriye kalanlara bakınca, durum daha net anla?ılmaktadır:
-Yok olan bir DSP...
-Nereye gidece?i henüz bilinmeyen YENİ OLU?UMCULAR...
-Elindeki AB bayra?ını kaybetme tehlikesiyle kar?ı kar?ıya kalan bir ANAP...
-Liderlerinde kaynaklanan sorunlarını çözemeyen bir DYP...
-Geli?me hızı kesilen bir AK Parti, geli?meleri ?a?kın bakı?larla izleyen bir SAADET Partisi...
Bakalım MHP lideri, bugünkü öne çıkı?ını, kadrolarının kalitesini yükselterek, MHP'yi Türkiye'yi yönetebilecek bir parti konumuna sokarak, seçimlerde de sürdürebilecek mi?
Zira, asıl olan oyun planları de?il, seçimi kazanmaktır.?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|