ZORLANMADAN
ADIM ATAMIYORUZ
Bir ülkeyi yönetenlerin sorumlulukları nedir?
?lke?nin sorunlarını saptamak ve gereken önlemleri almak de?il midir?
Bizde bunun aksi geçerlidir.
?rnekleriyle gidilirse daha iyi anla?ılacak.
E?er ekonominiz kötüye gidiyor, bu durum yıllardır sürüyor ve nedenlerini de biliyorsanız ne yaparsınız?
Bütçenizdeki kara delikleri kapatır, açık verdi?iniz harcamalardan vazgeçer ve kemerleri sıkarsınız, de?il mi?
Hele göz göre göre ekonominin battı?ını saptayıp, enflasyonu durdurmadan düzlü?e çıkamayaca?ınızı görünce, hemen harekete geçmez misiniz?
Bizde bunun aksi oluyor.
Ekonomi batana kadar kimse kılını kıpırdatmıyor.
Oy kaygısıyla, görmezden geliniyor. Duvara çarpınca IMF devreye sokuluyor. Bu defa, çok daha zor ve tamamen zorlamayla aynı önlemler alınıyor. Kendi Maliyecilerimizin bildikleri, raflarda bekletilen önlemler indiriliyor ve uygulanıyor.
Ancak, IMF aptal olmadı?ı için, artık eskisi gibi Ankara?nın sözüne güvenmekle yetinmiyor. ?nlemlerin? listesini yapıyor, ne zaman yasala?aca?ının tarihini koyuyor ve bunlar yetmiyormu? gibi, Ba?bakan ba?ta olmak üzere, yetkili ve sorumlu herkese imza attırıyor.
Ne onur kırıcı bir durum.
Sorumlusu IMF de?il, bizleri yöneten insanlar.
Har vurup harman savurduktan sonra, yeniden borç isterseniz böyle olur. Alınması gereken önlemleri sarsaklar, siyasi irade ve cesaret göstermezseniz, bu duruma dü?ersiniz.
Türkiye?yi son 15 yıldır yönetenlerin tümü sorumludur. ?lkeyi bata?a saplamı?lar, gereken önlemleri almamı?lar ve 70 milyonu IMF?e teslim etmi?lerdir.
?RNEKLERİ
?O?ALTALIM?
Demokrasi ve İnsan Hakları alanında da, atılması gerekti?ini bildi?imiz adımları yıllar boyunca atmadık. Kimi yanlı? hesap, kimi vizyonsuzluk, kimi politik hesaplardan dolayı ipe un serdik.
Fazla uza?a gitmeyin, ?calan?ın tutuklanmasından önce idam cezasının kaldırılması giri?imini engelleyen ANAP, bugün idam cezası aleyhindeki kampanyanın liderli?ini yapıyor.
Neden?
Zira Avrupa Birli?i zorunlu?u var.
AB u?runa daha nice adımlar atılıyor.
Kürt sorunu da böyle de?il mi?
1980?lere kadar bu sorunun üstünü örttük. Kimseleri konu?turmadık. Görmezden gelirsek, yok olaca?ını sandık. Ardından, ortaya bir PKK belası çıktı ve toplum uyandı.
Sorarım size, ?Kürt yoktur, Da? Türkü vardır? dedi?imiz günlerden, bugünkü? ?Kürtçe e?itim ve yayın? noktasına gelebilmek için 30 bin insanımızın ölmesi mi gerekirdi? Zamanında hareketlenebilsek, gereken adımları atabilsek bu geçi?i daha kolaylıkla gerçekle?tiremez miydik?
Ermeni sorunu da aynı süreci ya?adı.
Topluma 1915 olayları özellikle anlatılmadı. Ermenilerle sanki hiçbir?ey olmamı? gibi davranıldı. Sonra, günün birinde ASALA adındaki bir katil cephesi, birbirinden de?erli ve masum diplomatlarımızı öldürmeye ba?layınca uyandık.
Ermeni sorununu ilk defa ne yazık ki tüm boyutlarıyla, yüzü a?kın insanımız öldükten sonra ö?renmeye ba?ladık.
Bu alı?kanlı?ımız hala sürüyor.
Kıbrıs müzakerelerinde, atmamız gereken adımları hala geciktiriyoruz. ?lkeyi yönetenler vizyonsuzluk içinde, Dekta? ile Klerides?i izliyorlar. Yarın Washington araya girip? kendi çözümünü getirdi?i zaman çok? pi?man olacaklardır.
Sadece dı? de?il, içerde de durum aynı. Baksanıza Ecevit bile zorlanmasına ra?men hala direniyor.
Bu insanlar, adım atmadan, risk almadan ülke yönetilemeyece?ini ö?renemedikleri sürece, Türkiye hep dayatmalarla kar?ıla?acak ve müzakereden daha karlı çıkaca?ı yerde, kayıplara u?rayacaktır. İ?in kötüsü, içerde ve dı?ardakiler de bu alı?kanlı?ımızı gördüler.
Sonuç almak için dayatıyorlar ve? ço?u zaman da, istediklerini elde ediyorlar.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|