Mehmet Ali Birand
 
HEPİMİZ KAYBETTİK...
 
 

HEPİMİZ KAYBETTİK...

 

* Farkında mısınız, enerjimizi ne kadar gereksiz tartışmalara harcıyoruz. Boşu boşuna geriliyoruz. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında kim ne kazandı, ne kaybetti? Gerilim kime yaradı? Gelin bir bilanço yapalım.

======================================================================

 

 

HEPİMİZ KAYBETTİK...

 

Uçakta önüme konan gazetelerin manşetlerine baktığım andan itibaren içime bir sıkıntıdır çöktü. Dışarıda uzunca bir süre geçirdikten sonra her geri dönüşümde aynı sıkıntıyı hissederim. Ne kadar boş tartışmalar yapıyoruz, ne kadar gereksiz gerilimler yaratıyoruz…

 

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yaşadıklarımıza bir bakın lütfen...

 

Değdi mi bunca yasağa? Bunca gerilime gerek var mıydı?

 

Yasaklandı da ne elde edildi?

 

Kim ne kazandı, ne kaybetti?

 

 

AK PARTİ, ELİ SOPALI

İKTİDAR KONUMUNA GİRDİ...

 

- Yaşananlara ve verilen demeçlere bakılınca, bu olayların geri planında, iktidar partisinin CHP'yi sıkıştırma, bu partinin “Cumhuriyet’e sahip çıkıyormuş” izlenimi vermesini engellemek istediği apaçık görüldü.

-   Yasakların mutlaka uygulanması ve polisin katı bir tutum sergilemesinin arkasında, Ankara  Valisi Alaaddin Yüksel  değil, Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın ısrarlı tutumları olduğu anlaşıldı.

-   Ne kadar yanlış olursa olsun, ortaya çıkan genel izlenim, Ak Parti'nin yasakçı, muhalefete tahammülsüz, eli sopalı, sanki Atatürk ve Anıtkabir aleyhtarı bir iktidar olduğu yargısını arttırdı. Oysa bu yılki kutlamalar son derece önemli ilklerle doluydu. Toplumda rahatlama yaratacağına, yasaklar gerilimi arttırdı. Toplumdaki cepheleşmeyi perçinledi. 89. yıldönümü Cumhuriyet kutlamalarına bir “İnce ayar” getirecekken, “Kaba ayar” ile karşı karşıya kaldık.

  

Özetle, Ak Parti kaybetti.

 

 

CHP, NE İSTEDİĞİNİ

TAM ANLATAMADI...

 

-   CHP İstanbul İl Başkanı Salıcı'nın o resmi var ya, işte benim tüylerimi diken diken etti. Tören sırasında askerlere dönüp "Sizin korumanız gereken Cumhuriyet'e biz sahip çıkıyoruz..." demesi, hepimizin aklına "CHP askeri göreve çağırıyor" algısını getirdi. Gerçekten bu muydu istenen? Yine eski günlere dönüp, darbeye zemin hazırlama sürecine mi girilmeye çalışıldı? Hiç sanmıyorum, ancak yine de bu manzara çok çirkin oldu.

-   CHP'nin ulusalcı kanadı ön plana çıktı. Seslerini yükselttiler. Ak Parti'yi Cumhuriyet aleyhtarı bir iktidar olarak gösterdiler. Kendi oy tabanları için bu yaklaşım alkış aldı, ancak ortadaki kararsız oyları etkilemekten uzak kaldı.

-   Herşeye rağmen, Kılıçdaroğlu tek başına muhalefetin sesi olduğunu gösterdi. Parti olarak daha hazırlıklı olsalar ve kendilerini daha iyi anlatabilseler, sadece gerilim yaratmaya çalışan yıkıcı muhalefet algısından da kurtulabilirlerdi.

 

 

MHP ORTALARDA YOKTU...

  

Bu bilançoya MHP 'yi eklemek isterdim, ancak ortalarda yoktu.

  

Muhalefetin önemli bir parçası olmasına rağmen, devlet-toplum ilişkilerinde inişli çıkışlı bir performans gösteren MHP, bu defa da iktidarın yanında yer aldı. Ardından da, Başbakan'a verip veriştirdi.

  

Bu yaklaşımın herhalde bir mantığı vardır.

  

Ancak biz çözemedik doğrusu...

 

 

SİZ YUHALAMAYIN, SİZ DE MAÇLARA GİTMEYİN...

 

WTA kadınlar tenis turnuvasında yaşanan olaylara da kısaca değinmek istiyorum. İlk sözüm seyirciye: Bakanlar ve Belediye Başkanı’nın ıslıklanıp yuhalanması hiç hoş değildi. Bir spor karşılaşmasına hiç mi hiç yakışmadı... Diğer sözüm de resmi kişilere. Sizler de artık spor salonlarını bırakın lütfen. Hele uzun nutuklardan, “Bayın bakanım, sayın belediye başkanım” konuşmalarından vazgeçin. Kaçıncı defadır aynı manzaralarla karşılaşılıyor. Demek ki, spor camiası resmi zevattan hoşlanmıyor. Giderek hiçbir şey kazanmıyor, aksine kaybediyorsunuz.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…