Mehmet Ali Birand
 
Haksız mıyım?
 
 

CHP’den hem şikayet ediliyor, hem de haksızlık yapılıyor… 

Haksız mıyım? Sürekli şekilde, temel sorunun AKP değil, muhalefetin görevini yapmaması olduğunu söylüyoruz. Ardından parti dev bir toplantı yapıyor, medyaya bakıyorsunuz, neredeyse ilgilenen dahi yok. Oysa, son seçimin startı verilen toplantıda konuşulanların her biri, CHP açısından devrim niteliğinde.

Medya, CHP'ye çok kötülük ediyor.
 
Hepimiz, bu ülke demokrasisinin işlemesi açısından, temel sorunun Ak Parti değil, doğrudürüst görevini yapmayan bir muhalefet olduğunu yazıp çiziyoruz. Sonra da dönüp, tersters Kılıçdaroğlu'na bakıp, partiyi neden evirip çeviremediğini sorguluyoruz. 
 
Konuşmaların sonu da hep aynı cümleyle bitiyor:
 
"Yok kardeşim olmuyor ..."
 
Deniz Baykal'ın demir yumruğunu vurup, muhaliflerini yerlerine oturttuğu günlere bakıp,Kılıçdaroğlu'nun farklı yaklaşımıyla karşılaştırıyoruz.
 
Hani Baykal'dan bu kadar sıkılmıştık? Liderliği bırakınca, CHP'nin müthiş bir rüzgaryakalayacağını ve uçacağını söylüyorduk... Baykal kenara çekildi, Kılıçdaroğlu, heyecanlatepelere taşındı. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, yeterli bulur veya bulmazsınız, ancak yeniliderin yaptıklarına da biraz kulak vermek gerekmez mi ?
 
Bu ilgisizliğin en son örneği, geçen haftasonu seçim startını verdiği, Genişletilmiş İlBaşkanları Toplantısı sonrasında yaşandı.
 
Aylardır, abuk sabuk iç tartışma ve komplolarla zaman harcamış ve nihayet gerçekişlevine dönmüş olan Ana Muhalefet Partisi' nin bu toplantısını ertesi gün gazetelerdeveya TV'lerde izleyebildiniz mi?
 
Hayır...Zamanın en muhalif gazetelerinde dahi, iç sayfalarına iliştirilmiş, adiyattan haberler arasına itilmişti.
 
Belki Kılıçdaroğlu, çok heyecan vermemiş, katılımcılar seçim rüzgarları estirememişlerdi, ancak askerlik konuları başta olmak üzere, CHP açısından devrim niteliğinde konularortaya atıldı.
 
Ne bir tartışan var, ne de katkıda bulunan...
 
Hem muhalefetsizlikten şikayet et, hem de ilgi gösterme...
İster CHP yanlısı, ister karşıtı olun, muhalefetin görüşlerini yayabilmesi hepimiz içinönemli. Demokrasimizi, sadece Ak Parti'yi eleştirerek, yerden yere vurarak yaşatamayız.
 
Bizlerin de kendi görevlerini yerine getirmesi gerekiyor. Türk usulü, yarı cahil bilgiçliği biryana bırakalım ve gerçek çıkarlarımıza sahip çıkalım.

*   *   *


AMAN BU YÜRÜYÜŞÜ HAFİFE ALMAYIN...

Çok üzüldüm.
 
Katılamadığımdan dolayı çok hayıflandım. Toparlanabilsem, Pazar günkü gazeteciler yürüyüşünün en önünde olurdum.
 
Binlerce gazeteci ve onları destekleyenler, bir ilke imza attılar.
 
Olayı böylesine önemsiyorum.
 
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin son dönemlerine baktığınızda, böyle bir yürüyüşe rastlayamazsınız. Ya laikçiler yürür, şeriata dikkat çekerler ya da dinci kesim sokaklara düşerdi. Kendi dünya görüşlerinin tehlikeye düştüğüne dikkat çekerlerdi. Kürt gazetecilerin sesleri dahi duyurulmazdı.
 
Türk gazetecisi garip bir mahluktur. Her birimiz ego anıtı gibiyizdir. Sadece kendimizi düşünürüz. Meslek dayanışması, ilkelere sahip çıkmak gibi bir dürtümüz olmamıştır.
 
Solcu kendi çıkarına bakar...
 
Sağcı kendi çıkarına...
 
Bu defaki çok farklı bir yürüyüş oldu.

Kimse kendi cenahının özel derdinin peşinde koşmadı.
 
Mesleklerini koruyup kollamak için sokağa indiler.
 
Dikkat ettim kimsenin kendini gösterme, ekranda görünme çabası da yoktu.
 
İşte bundan dolayı, uluslararası medyada geniş yer buldu. Ne yazık ki, Türkiye'nin pırılpırıl parlayan, Demokrasi - Özgürlükler yıldızı kararmaya, sorgulanmaya başlandı.
 
Bu ülkede bir algılama var. O da, iktidara ters düşenlerin cezalndırıldığı algılaması. İktidar istediği kadar yalanlasın, algılama giderek yaygınlaşıyor.
 
İşte iktidar bu durumu mutlaka ciddiye almalıdır.
 
En büyük hata, haklı veya haksız korkuları gidermek yerine, olayı siyasetin bir oyunu gibigörmek olur.
 
Türkiye'ye, Korkular Cumhuriyeti imajı vermeye kimsenin hakkı yoktur.

*   *   *


KİTAP KÖŞESİ

ZİNDANA TIKILAN İKTİDAR

Gazeteci ve siyasetçi Mithat Perin'in hayatını anlatan “Zindana Tıkılan İktidar” DoğanKitap'dan çıktı. Mithat Perin yakın tarihimiz için son derece önemli bir isim. Hem gazeteciliği hemde DP Milletvekilliği ile çok konuşulmuş biri. Bu kitapta Perin'ingazetecilikten milletvekilliğine oradan da hapise uzanan hayat hikayesi anlatılıyor. 27 Mayıs Darbesi ile Yassıada'da yargılanan Perin'nin hayatını anlatan bu kitabı oğlu Selçuk Perin derlemiş.  “Zindana Tıkılan İktidar” hem biyografik hem de  yakın tarihimiz açısındançok önemli bir dönemi anlatıyor. (0212 373 77 00)



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…