Mehmet Ali Birand
 
Herşey aklıma gelirdi de...
 
 

Hepinize çok çok teşekkür ederim…

Herşey aklıma gelirdi de, böylesine günlerce yatağa düşeceğim gelmezdi. Beni perişan etti. Allahtan, yavaş yavaş toparlanmaya başladım. Bir kaç güne daha ihtiyacım var. İnsanın eli kolu kırılıyor. Gözü hiçbir şey görmüyor. Neyse olan oldu, geçmişi bırakalım, önümüze bakalım. Beni arayan tüm dostlara, arkadaşlara ve meselakdaşlarıma dünyalar kadar teşekkür borcum var. Sağolun, varolun...

Şimdiye kadar, böylesine tartışmalı, böylesine kafa karıştıran ve kamuoyunun hiç değilse bir bölümünde soru işaretleri yaratan başka bir davalar süreci hatırlamıyorum.
 
Şimdiye kadar, yargının kendini böylesine ön plana çıkardığı, kamuoyunu hiçbir şekildedikkate almadığı ve bunu da açıkça gösterdiği bir başka olay da anımsamıyorum.
 
Bakın, nerelerden nerelere geldik.
 
Askeri darbelere çanak tutmak  için komplolar kuran sivil çetelerden başladık, askeriniçinde ve dışında kümelenmiş ve ciddi şekilde, üstüne vazife olmadığı halde siyasi iktidarı devirme hazırlığı içinde olduğu izlenimi yaratan guruplarla devam ettik.
 
Bugün ise, nereye gittiğimizi ben anlayamıyorum.
 
Kim neden tutuklanıyor?
 
Gazeteciler toparlanıyor, gerekçesini bilemiyoruz. Ergenekon adına olmadık komplohikayeleri üretiliyor, yapılan sorgulamalarda, telefon dinlemeleriyle ilgili öyle şeylersoruluyor ki, insan şaşırıp kalıyor.
 
Savcı Öz , ısrarlı.
 
"...Bu kişiler gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil , bambaşka faaliyetlerinden dolayı tutuklanıyorlar...Elimizdeki gizli delilleri bilmeden konuşuyorsunuz, hata ediyorsunuz..."diyor.


YANLIŞLAR ÇOK PAHALIYA MAL OLUR...

Benim üstünde durduğum nokta bambaşka.
 
Basın özgürlüğünden, gazetecinin çalışma yönteminden filan söz etmek istemiyorum.
 
Artık durum öyle bir noktaya geldi ki , 3 yıl önce başlatılan süreçten bugüne kadar , toplum vicdanına ters düşen uygulamalar listesi artık öylesine büyüdü ki, en büyük darbeyargıyı vurmaya başladı.
 
Sistem, -hala hiç inanamıyorum, ancak- gerçekten bizleri şaşırtacak deliller ve somut verilerle ortaya çıkamadığı sürece, yine bu insanlar bunca süre acı çektikleriyle kalacaklarsa, yargı sistemimizi bir daha ayağa kaldırabilmek imkansızlaşacaktır.
 
Yargımız, tarihi bir risk almış durumda.
 
Son bir noktayı daha hatırlatmak istiyorum.
 
Bu yargı ve bu hoyratça yaklaşımlar eskiden de vardı. O dönemlerde, laik sistemi korumaadına insanlar inletilir ve hukuk dışı uygulamalar yapılırdı.
 
Bütün bunların bittiğini sanmıştık.
 
Çok derin bir hayal kırıklığına uğramış durumdayız.
    *   *   * 


FATURA İSE, İKTİDARA ÇIKIYOR...

Dünyanın neresine giderseniz gidin ve Türkiye'de yaşananlara yakın uzak, aynı tip durumlarla karşılaşın, hep aynı sonuca varıldığını görürsünüz.
 
Gerçekler bambaşka olabilir, savcılar haklı ve ciddi deliller üzerinde çalışıyor olabilirler,ancak eğer kamuoyu yaşananları farklı şekilde algılarsa, ağzınızla kuş tutsanız, bu algıyı değiştiremezsiniz.
 
Ak Parti' nin iletişimi çok güçlüdür.
 
Bu da, parti teşkilatından çok , Başbakan'ın kamuoyuna mesaj verme gücünden gelir.
 
Dikkat edecek olursanız , başından bu yana sıkıntı içinde.
 
"Bizi bu işin içine sokmayın. Tüm gelişmeler yargı tarafından başlatılıyor ve yürütülüyor.Bizim hiç ilgimiz yok diyor..."
 
Medya ve muhalefeti kışkırtıcılıkla suçluyor.
 
Başbakan bırakıyor, Adalet Bakanı alıyor. O bırakıyor , içişleri bakanı dil döküyor.
 
Ancak hiçbiri , kamuoyunun bir kesimini inandıramıyor.
 
İnandırabilmelerine de imkan yok.
 
Türk kamuoyu, yargı dahil olmak üzere, resmi kararları içeren her konuyu iktidarlarafatura eder. Siz istediğiniz kadar, valla billa benim dışında gerçekleşiyor, deyin.
 
İnandıramazsınız.
 
Bu, hep böyle geldi ve böyle gider. Bundan sonra değişmesi de kolay olmaz.
 
Hele,  Cumhurbaşkanı Gül dahi, iktidarın genel çizgisine rağmen, kamuoyundakirahatsızlığı biraz dahi olsa yatıştırabilmek için, farklı bir ses çıkarıp, yargıya "Bazı uygulamalardan, vicdanların rahatsız olmaya başladığı" mesajını veriyorsa, durumunhangi noktalara geldiği çok daha iyi anlaşılır.


ZAMAN HARCAMADAN YENİ BİR DEĞERLENDİRME GEREKİYOR

Yaşadıklarımız, basit bir siyaset kavgasının ötesine geçiyor. Ülkenin temel dengeleri zedeleniyor. Bu olayların yansımaları, önümüzdeki uzun yıllar kendini hissetirecektir.
 
Bırakın seçim öncesi iktidarın olası kayıplarını , açılan yaraların daha da derinleşmemesiiçin , iktidarın "Durun bakalım, nereye gidiyoruz, neler oluyor? Türkiye Cumhuriyeti Devletine gelebilecek bir zarar bilançosu yapalım..." demesi gerekiyor.
 
Kamuoyundaki algılama giderek kötüleşiyor.
 
Belki Ak Parti taraftarı, bütün bu olup bitene inanmıyor... Belki savcılara hak dahi veriyorolabilir. Ancak bu çok yanıltıcıdır. Önemli olan toplumların algılamasıdır. Bu algılama da, giderek olumsuzlaşıyor



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…