Mehmet Ali Birand
 
ERGENEKONU, HEP BERABER ÇIĞRINDAN ÇIKARDIK.
 
 

ERGENEKONU, HEP BERABER

ÇIĞRINDAN ÇIKARDIK.

 

Ergenekon,  Türk yargı tarihinin en önemli davalarından biridir.

           

Cumhuriyetten bu yana, darbe yapmayı planlayanlar veya bir darbe için zemin hazırlayanların yargılanmasına ilk defa rastlanmaktadır. Şimdiye kadar darbeler, daima ülkenin çıkarı ve demokrasinin yaşaması için gerçekleştirilen haklı girişimlerdi.

           

Darbe süreçleri de, şöyle işlerdi:

           

Sivil kesim darbe kışkırtıcılığı yapar, Askeri vatanı kurtarmak için göreve çağırır ve darbe gerçekleştikten sonra alkışlanır, ancak hemen ardından da “Asker kışlaya” kampanyası başlatılırdı.

           

Her darbe, kurtarmak için geldiği Demokratik sürece daha büyük zarar verir, hem siyasi kadroları, hem de Silahlı Kuvvetleri perişan edip biterdi.

           

Ardından asker kışlasına çekilir, ancak yeni darbeler, Demoklesin Kılıcı gibi siyasi kadroların başının üstünde sallanır, darbe kışkırtıcıları da, görüşlerine ters düşen iktidara  “yeni bir darbe gelebilir” korkusuyla şantaj yapardı.

                       

İlk defa, demokratik süreci bozmak isteyenlerden hesap sorulmaya kalkışıldı.Ancak ne yazık ki, her şeyde olduğu gibi, bunu da yüzümüze gözümüze bulaştırma noktasındayız. İşler öylesine karıştı ki, herkesin kendi Ergenekon’u oldu. Herkes için Ergenekon’un ayrı bir yorumu var. Daha da kötüsü, dava öylesine dallanıp budaklandı ki, nasıl biteceği bile belli değil. Büyük olasılıkla yıllarca sürecek, bu arada içerde kimse kalmayacak. Ya yaşların yanında kurular da yanacak veya gerçek suçlular da bu kargaşadan yararlanıp paçayı kurtaracaklar.

           

Peki bugünkü durumda kim sorumlu ?

           

Bu kafa karışıklığı nereden ve kimden kaynaklanıyor?

           

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı dahi çileden çıkaran gelişmelerin sorumluları kimler?

           

Aslında bir tek sorumlu yok.

 

SORGU VE  YARGI

MEKANİZMASININ HOYRATLIKLARI

           

Bence  en önde gelen sorumluluk sorgu-yargı mekanizmasının omuzlarında. Savcılar ve polislerin kalitelerine veya niyetlerine söylenecek bir söz yok. Ellerinden geleni yapıyorlar, ancak anlaşılan ellerinden bu kadarı geliyor.

           

-          Dava çok yaygınlaştırıldı. İddianamelerdeki suçlamalar, somut verilerden çok büyük bir komplo teorisine dönüştü.

-           Soruşturmanın dalgalar halinde sürdürülüş şekli ve neredeyse her birkaç  dalgadan sonra yeni bir iddianame çıkar oldu.

-          Gözaltına alınan isimler kuşku yarattı. Gözaltına alınış şekilleri, hukuk kurallarının çiğnendiği izlenimi verdi.

-          Ucu açık iddialar inandırıcı olmadı.

 

Bütün bunlar, kamuoyunda önemli soruların çıkmasına neden oldu ve iddialarla ilgili inanç sarsıldı.      

 

Bu listeye bir de, soruşturmayı sürdürenlerin medyanın bir kesimine sürekli servis yapması, olayın yönü ve içeriği hakkındaki soru işeretlerini arttırdı.

 

İKTİDAR VE MUHALEFET

OLAYI ÇIĞRINDAN ÇIKARDI

 

İktidar, başından itibaren Ergenekon’u benimsedi ve “Göreceksiniz, bakın neler neler ortaya çıkacak” yaklaşımıyla soruşturmayı sahiplendi. Bu tutum, iktidarı destekleyen medya’nın sürekli yayınıyla  birleştirilince, olayın bir  “muhalif avı” olduğu izlenimi yayıldı.

 

Soruşturma ekibinin gözaltına aldığı her isme, iddiaları ve delilleri dahi görmeden isimlere hemen tepki gösteren muhalefette, kargaşaya körükle girdi. Dava, AKP iktidarıyla eşleştirildi ve muhalefet avukatlığa soyundu. Gerçekten masum görülenler yanında, gerçek suçlu görünenleri de savunur oldu.

 

MEDYA’NIN SUÇU

HEPSİNDEN FAZLA

 

Çuvaldızı kendimize de batırmamız gerekiyor.

 

Genelde sorumsuz davranırız, ancak bu defa tüm rekorları kırdık.

 

İktidar yanlısı basın öylesine bir muhalif avına çıktı, gözaltına alınanları öylesine bir karalama kampanyasına itti ki, dava bambaşka bir görünüme büründü. Kimin  ne zaman alınacağı, kimin gizli kayıtlarda neler söylediği, özel telefon konuşmalarıyla birlikte, yargılanmadan insanlara ceza kesildi.

 

Muhalif medyanın  da geri kalan yoktu.

           

Gazeteler ve TV’ler, Ergenekon’ daki gizli reyting’i gördüklerinden dolayı, veryansın ettiler. Onlar da gözü kapalı, suçlu suçsuz ayırmadan herkesi alkışladılar.

           

Özetlemek gerekirse, hepimiz suçluyuz.

           

Türkiye’nin en önemli davasını mahvediyoruz.

                                                           *                                 *                                 *


HAŞİM KILIÇ’IN

ÖVGÜYE DEĞER SÖZLERİ

           

Haşim Kılıç’ın geçen hafta Anayasa Mahkemesi binası açılışındaki konuşmasını hepimizin bir kenara not etmesinde yarar var. Savcılar, Yargıçlar,İktidar,Muhalefet ve Medya. Hepimize yönelik mesajların temel noktalarını tekrarlamak istiyorum.

           

Bakalım anlayan olacak mı ?

           

YARGI kararı olmadan suçlu ilan edilen insanların onurları yok edilmektedir. Bu bir insanlık suçudur.

 

YASALARI uygulama aşamasındaki özensizlikler, insanların şerefi üzerinde onarılması güç yaralar açmaktadır.

 

YOK  edilen insanlık onurunun doğurduğu öfke, demokrasiden ve hukuk devletinden intikam alma duygusuna dönüşmeden gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

 

HAKİM ve savcıların özel hayatları  didiklenerek vicdani kanaatlerinden  uzaklaştırma gayretleri sürüyor.

 

YARGIYI etkileme çabalarıyla ilgili olarak savcıların hareketsiz kalmaları düşündürücüdür.

              

 

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…