KKTC VE TÜRKİYE İÇİN
YÜZKARASI BİR SUÇLAMA...
Bizim basında pek yer bulamadı, ancak Ahu Özyurt’un Washington’dan verdiği ve Milliyet’te gördüğüm bir haber tüylerimi diken diken etti.
ABD Kongresi’nin Helsinki Komisyonu Kuzey Kıbrıs’taki kilise ve Rum mezarlarının yağmalandığını, tahrip edildiğini açıkladı.
Helsinki Komisyonu son derece itibarlı, şu veya bu ülkenin propaganda aleti olmayan bir gruptur. Genel Sekreter yardımcısı McNamara’nın açıklamaları yüzümü kızarttı. KKTC’de 20 kadar kasabadaki kiliseleri rastgele ziyaret ettiğini ve tümünün yağmalanmış olduğunu, Rum mezarlıklarının harabeye çevrildiğini belgelediğini belirtti.
Bununla kalınmamış, Avrupa Parlamentosu’nun Türkler tarafından yağmalanan kiliselerin restorasyonu için verdiği 500 bin euro’luk hibe de, KKTC ve Türkiye tarafından reddedilmiş.
Bu haber üzerine, KKTC’den bir açıklama bekledim ancak göremedim. Belki yaptılar da, gazetelere yansımadı.
Herneyse, benim asıl beklentim, KKTC’nin bu konuda derhal bir soruşturma açması ve bırakın AP yardımını reddetmeyi, tam aksine kendi bütçesinden bu kilise ve mezarlıkları onarmasıydı.
Türklüğü yere göğe koyamıyorsak, İslamın en ilerici din olduğunu ileri sürüyorsak, buna göre hareket etmeliyiz.
Kiliseyi yağmalamak, mezarlık tahrip etmek, iptidai toplumlarda görülür. 6-7 Eylül olaylarında içimizdeki çürük elmalar ortaya çıkmıştı. Yerin dibine girdik, özürler diledik bugün bakıyoruz 6-7 Eylül’ü andıran manzaralarla karşılaşıyoruz.
Çok merak ediyorum, KKTC neden bu olayı görmezden geldi, 30 yıldır neden hiçbir adım atmadı?
Zira bu yağmalama haberleri yeni değil. 1974 askeri harekatından itibaren, yıllar içinde “müslüman Türk’ler” kiliseleri yağmaladılar, mezarlıkları dağıttılar.
Ne yazık...
Ne ayıp...
Ne kadar küçültücü bir olay değil mi?
Diğer bir merakım, küçücük Kuzey Kıbrıs bölgesinde yaşayan Türk kökenlileri korumakla görevli 30 binin üstündeki askeri gücün, bu Türklüğü küçük düşürücü bir olaya neden seyirci kaldığıdır.
Oysa TSK ada’da kuş uçsa haber alır. Birkaç olayda müdahale etse veya sorumlu olanları yakalayıp cezalanmalarını sağlasalardı, Türklüğün onurunu çok yüceltirlerdi.
Bu duyarlıkları göstermedikleri sürece, yabancıların “barbar” nitelemelerine kızmayalım. Müslümanlığı hor görenlere tepki göstermeyelim.
Toplumlar, Uluslararası Camia’da hak ettikleri muameleyi görürler.
Ben yine de, KKTC’den bir tepki beklemeyi sürdüreceğim. Başbakan Derviş Eroğlu’nun ve Cumhurbaşkanı Talat’ın bu olaylara seyirci kalabileceklerine inanmak dahi istemiyorum...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|