?
Mehmet Ali Birand
?
Asker Gül ve Erdo?Ÿan'ı iyi okuyamayınca kaybetti...
?
?

TSK'yı yöneten komutanların büyük hatalarının, ba?Ÿından bu yana Ak Parti liderlerini (Erdo?Ÿan ve Gül), do?Ÿru tanıyamamaları-do?Ÿru okuyamamaları oldu?Ÿunu söyleyebiliriz. Aslında sadece asker de?Ÿil, medyası, i?Ÿ adamı, akademisyeniyle laik kesim tümüyle aynı hataya dü?Ÿtü.
Veya di?Ÿer açıdan da ?Asker, Erdo?Ÿan?
ı çok iyi okudu, te?Ÿhisini yaptı, ba?Ÿına gelecekleri anladı ve durdurabilmek, için sava?Ÿ açtı? denilebilir.
Asker, alı?Ÿkanlıklardan kaynaklanan bir nedenle, di?Ÿer ba?Ÿbakanlar gibi, Erdo?Ÿan?
ın da kendilerine boyun e?Ÿece?Ÿini, hiç de?Ÿilse uzla?Ÿı arayaca?Ÿını sandı.
Her iki olasılıkta da (yani, ya anlamadılar veya anlayıp direnme kararı verdiler) mücadele etmeyi tercih ettiler.
?–zetle, ilk günlerden itibaren, Erdo?Ÿan-Gül ikilisinin kararlılı?Ÿını anlamadılar veya anlayamadılar veya önemsemediler veya ciddiye almadılar.

Erdo?Ÿan'a kar?Ÿı mücadele hep sürdürüldü...
2002-2003 yıllarında, AKP?nin ayak seslerinin hissedildi?Ÿi sıralarda, Erdo?Ÿan?
ın 10 yıl önce TSK?nın terörle mücadele ?Ÿeklini sert ?Ÿekilde ele?Ÿtiren bir konu?Ÿma kasedi medyaya servis edilmi?Ÿ ve Genelkurmay Ba?Ÿkanı Kıvrıko?Ÿlu da, ?Bunlar normal bir insanın söyleyece?Ÿi sözler de?Ÿildir. Tamamıyla a?Ÿızdan çıkan ile beynin irtibatı olmadan söylenmi?Ÿ bir söz diye kabul ediyorum...?(18.4.2002) tepkisini vermi?Ÿti.
Verilmek istenen mesaj , ?Ey Türk halkı kime oy verece?Ÿinizi bilin. Bunları seçmeyin ? gibiydi.
AKP iktidar oldu?Ÿu andan itibaren de, TSK tam bir muhalefet partisi gibi hareket eder oldu.
İlk ?Ÿok, 2002 aralık ?žura toplantısında, Ba?Ÿbakan Gül?ün , ?
İrticai faaliyetlere katılanların ihraç? kararlarına çekince koymasıyla ya?Ÿandı. Herkes ?Ÿa?Ÿırdı. Gül, bu kararlara yargı yolunun açılması gerekti?Ÿini belirtti ve tutumunda ısrar etti. Böylece, Ak Parti?nin asker uygulamalarına bundan böyle nasıl bir gözle bakaca?Ÿı anla?Ÿılıverdi. Genelkurmay koridorlarında, Kuvvet Komutanlıkları ba?Ÿta olmak üzere tüm kı?Ÿlalar ve ordu evlerindeki iktidar aleyhtarı konu?Ÿmalar gazetelere yansımadı, ancak eminim Gül ve Erdo?Ÿan? a hemen ula?Ÿtırılmı?Ÿtır.
Nitekim, 2003 YA?ž toplantısında, askerin AKP?ye nasıl ters baktı?Ÿı kamuoyuna da yansıdı.
1'inci ordu komutanı ?‡etin Do?Ÿan ve MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç?ın Erdo?Ÿan?a yönelik sert ele?Ÿtirileri Milliyet? in man?Ÿetindeydi:
?..Yapmak istedi?Ÿiniz de?Ÿi?Ÿiklikleri, kadrola?Ÿma çabaları ve MGK Genel Sekreterli?Ÿini ortadan kaldırmak istedi?Ÿinizi biliyoruz. Türk milleti buna izin vermez. Kimse kör de?Ÿil...? ( 3.8.2003)
Aynı yılın ilk 30 A?Ÿustos törenlerinde bu defa Jandarma Komutanı Org. Eruygur irtica konusunu ortada en önemli uyarısını yaptı:
?...Aydınlık kafalar ortak hareket etmeliler...? ( 30.8.2003)
Ardından da, Genelkurmay İkinci Ba?Ÿkanı Org. Ba?Ÿbu?Ÿ, aynı konuya de?Ÿindi:
?...İmam Hatip Liselerinin sayısının arttırılmak istenmesini anlayamıyoruz...? (14.10.03)

İlk çatı?Ÿma, Kıbrıs konusunda Gül ile asker arasında ya?Ÿandı...
Erdo?Ÿan, iktidarının ilk döneminde, Asker ile kavga de?Ÿil, belirli noktalarda uzla?Ÿı aramak istedi?Ÿini gösteren bir tutumdaydı.
Askerin, eskisi gibi istedi?Ÿi her konuda (özellikle irtica) sık sık demeçler vermesini ve AKP iktidarını kapalı kapılar ardında ve dı?Ÿarıda açıkça ele?Ÿtirmesini ilk ba?Ÿlarda görmezden geldi. Eski alı?Ÿkanlıkların zaman içinde geçmesini bekledi. Yapılan açıklamalara ? yanlı?Ÿ anla?Ÿma olmu?Ÿ...? gibi yanıtlar verdi ve ili?Ÿkileri germemeye çalı?Ÿtı. Ancak ilk sürtü?Ÿme, kaçınılmaz ?Ÿekilde, AB?ye tam üyelik ba?Ÿvurusu ve Kıbrıs?ta çözüm için hazırlanan Annan Planı (2004) tartı?Ÿmalarında çıktı.
AKP, bu iki konuda da en büyük deste?Ÿi Dı?Ÿi?Ÿleri bürokrasisinden aldı. Dı?Ÿi?Ÿleri gibi tutucu bir kurumun, Kıbrıs ve AB konularında açıkça iktidarı tutması Erdo?Ÿan?
ı çok cesaretlendirdi. Gül, Dı?Ÿi?Ÿleri bakanıydı, ancak Kıbrıs deste?Ÿi bürokratik kadrodan geldi. Asker ise, bu durumu pek de?Ÿerlendiremedi veya eninde sonunda Genelkurmay?ın istedi?Ÿinin kabul edilece?Ÿini sandı.
Ancak bu iktidar, bekledikleri gibi çıkmadı.
Komutanların tüm itirazlarına ve Denkta?Ÿ?a açık desteklerine ra?Ÿmen, bir siyasi iktidar ilk defa, askerin görü?Ÿünü reddetti. Denkta?Ÿ ve ona açıkça destek veren, Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman, New York görü?Ÿmelerinde, BM Genel Sekreteri Annan?a anla?Ÿmazlık durumunda, bo?Ÿlukları doldurma yetkisi verilmesine itiraz ettiler. Ancak, Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanı Gül?ün sert yanıtı, Asker- Sivil ili?Ÿkilerinin yönünü gösteren ilk geli?Ÿmeydi.
Ardından, iktidara mensup kimi ?Ÿahsiyetlerin, askerin nasırına basma olaylarına da tanıklık ettik. Bütün bunlar olup biterken, Ak Parti?nin masum ?Ÿekilde oturup, sadece geli?Ÿmeleri izledi?Ÿini de sanmayalım. ?œst düzey ki?Ÿilerin i?Ÿne dolu demeçleri unutulmamalı. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıktı, örne?Ÿindeki gibi çarklar bir defa ters dönmeye ba?Ÿlayınca , bu açık mücadelenin önüne kimseler geçemedi veya geçmek istemedi.
TSK, ba?Ÿından itibaren katı tutumunu sürdürdü. AKP ile hiçbir ?Ÿekilde uzla?Ÿı aramadı. Ya kavga edip kazanacak, Erdo?Ÿan?
ı eninde sonunda, di?Ÿerleri gibi yola getirecek veya çarpı?Ÿa çarpı?Ÿa çekilecekti.

Direni?Ÿ kısa sürede, ?‡ankaya meydan muharebesine döndü
TSK için en önemlisi, Kö?Ÿk?ü kaptırmamaktı.
2007?de Sezer ayrılacaktı ve daha ?Ÿimdiden, Ba?Ÿkomutan?
ın AKP?den seçilece?Ÿi konu?Ÿuluyordu. ?–nce Erdo?Ÿan?ın adaylı?Ÿı söz konusuydu. Ancak anla?Ÿılan, Ba?Ÿbakan ili?Ÿkileri germemek için, kendi yerine Abdullah Gül?ü aday seçti. Amacı kavga yerine, bir uzla?Ÿı bulabilmekti. Gül, ne de olsa daha yumu?Ÿak, daha esnek yakla?Ÿım sergileyen bir AKP?liydi.
Ancak, ne olursa olsun, e?Ÿi türbanlıydı.
Asker için bu kabul edilemezdi. Türbanlı bir Cumhurba?Ÿkanı e?Ÿinin ?‡ankaya?ya çıkması, adeta laik cumhuriyetin sonuymu?Ÿ gibi algılanıyordu. Dünyanın sonuymu?Ÿ gibi algılanıyordu.
Komutanlar, ellerindeki gücü yeterince gerçekçi ?Ÿekilde de?Ÿerlendiremediler. Kamuoyunu yönlendirerek, ?‡ankaya Sava?Ÿını kazanacaklarını sandılar.
2007?de ?Ÿimdiye kadar görülmemi?Ÿ bir hareketlenme ya?Ÿandı. Asker tüm gücüyle, laik kesimi göreve davet etti. İ?Ÿareti de Genelkurmay Ba?Ÿkanı Büyükanıt verdi:
?...Ba?Ÿkomutan seçimi TSK?yı yakından ilgilendirir... Kö?Ÿk?e çıkacak ki?Ÿinin sözde de?Ÿil, özde laik olması gerekir? ( 12.4.07 )
Büyük bir güç gösterisi ba?Ÿladı.
CHP, laik Sivil Toplum ?–rgütleri, Ulusalcılar ayaklandı ve TSK?ya sahip çıktı. Yüzbinlerin katıldı?Ÿı Cumhuriyet Mitingleri düzenlendi. Ak Parti?nin dünya felsefesine kar?Ÿı çıkan herkes kolları sıvadı.
Sokaklar doldu, Anıtkabir Atatürk?e ?Ÿikayete gidenlerin merkezi oldu.
TBMM? de ünlü 367 formülü ortaya atıldı.
Amaç, Kö?Ÿk?ü türbanlı bir AKP?ye kaptırtmamaktı.

Dönüm noktası, 27 Nisan muhtırası oldu
TBMM? de ve meydanlarda ya?Ÿananlar giderek tırmandı ve son noktası 27 Nisan gecesi kondu. Genelkurmay Ba?Ÿkanı Büyükanıt?
ın elinden çıkan açıklama veya sonradan muhtıra adı konan bildiri, bomba gibi patladı.
Cumhurba?Ÿkanlı?Ÿı seçiminin ilk turunun yapılmasından 5 saat sonra, TSK açıkça , AKP ?yi irticai faaliyetleri körüklemekle suçluyor, üstü kapalı ?Ÿekilde Gül?ün seçilmemesini istiyor ve ?...TSK?nın kanunların kendine verdi?Ÿi yetkileri kullanmakta kararlı oldu?Ÿunu...? belirtiyordu.
Olası bir darbe giri?Ÿiminin i?Ÿaretiydi.
Mesaj netti : ?...Dedi?Ÿimizi yapın ve Gül?ü seçmeyin, aksi halde müdahale ederim...?
TSK sopayı göstermi?Ÿti.
Asker- Sivil ili?Ÿkilerinin ne yöne gidece?Ÿini belirleyecek en kritik saatler ba?Ÿlamı?Ÿtı.
AKP, ya eskiler gibi boyun e?Ÿecek veya açıkça meydan okuyacaktı.
Erdo?Ÿan?
ın onayladı?Ÿı ve sözcü Cemil ?‡içek?in okudu?Ÿu yanıt farklıydı. Dik duruluyor, ancak kavgacı bir dilden de kaçınılıyordu.
Her ?Ÿeye ra?Ÿmen, ilk defa bir sivil iktidar askere ba?Ÿ kaldırıyor ve ?Kendi i?Ÿinize bakın, bize karı?Ÿmayın? diyordu: ?...Ba?Ÿbakan?a ba?Ÿlı bir kurum olan Genelkurmay Ba?Ÿkanlı?Ÿı?nın bir hükümete kar?Ÿı ifade kullanması demokratik hukuk devletinde dü?Ÿünülemez...?(28.4.07 )
Askerin muhtırası ve Cumhurba?Ÿkanlı?Ÿı seçimine kar?Ÿı açılan kampanya, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP ?yi adeta uçurdu. Türk halkı ma?Ÿdur olarak gördü?Ÿü Erdo?Ÿan?a yüzde 47 oy verdi.
AKP, kamuoyunu arkasına almı?Ÿ ve bu mücadelenin en önemli a?Ÿamasını kazanmı?Ÿ oldu.
TSK, seçimlerdeki bu büyük yenilgiye ra?Ÿmen, Cumhurba?Ÿkanlı?Ÿı seçiminin pe?Ÿini bırakmadı.
Genel Seçimlerden bir ay sonra, 27 A?Ÿustos günü, Genelkurmay Ba?Ÿkanı Büyükanıt yeni bir açıklama yaptı: ?...Türk ulusunun birlik ve beraberli?Ÿini, Cumhuriyetin laik ve demokratik yapısını bozmak ve ça?Ÿda?Ÿ kazanımları ortadan kaldırmak için sinsi planlar ortaya çıkıyor... Bunlar TSK?yı yıldırmayacaktır. Bu direnç TSK?nın genlerinde mevcuttur...?
Bu açıklamaya kar?Ÿılık Gül, ertesi gün, 28 A?Ÿustos 2007?de Cumhurba?Ÿkanı seçildi.
Herkes TSK? ya döndü.
Acaba nasıl bir tepki gösterecekti ?
Asker, kıpırdayamadı.
Komutanlar, resmi kar?Ÿılamalı protokolde Cumhurba?Ÿkanı?nın türbanlı e?Ÿinin elini sıkmamak, resepsiyonlara türbanları e?Ÿleri davet etmemek gibi, kozmetik, bir süre sonra komikle?Ÿen bir kampanya ile yetindiler.
Genelkurmay siyasi iktidarı tehdit etmi?Ÿ, ancak istedi?Ÿini elde edememi?Ÿti.
Bu kurumun ilk defa etkinsizle?Ÿti?Ÿi ve yaptırım gücünün yok olmaya ba?Ÿladı?Ÿı, iktidar partisi lideri Erdo?Ÿan?
ı do?Ÿru ?Ÿekilde okuyamadı?Ÿı, tam anlamıyla de?Ÿerlendiremedi?Ÿi izlenimi yaygınla?Ÿtı.

Asker, kapatma davasında da taraf gibi göründü...
TSK?nın geli?Ÿmeleri gerçekçi ?Ÿekilde de?Ÿerlendirip yeni bir tutum saptayamaması, 2008 yılında devam etti. Cumhuriyet Ba?Ÿsavcısının , AKP ?ye yönelik açtı?Ÿı kapatma davasında da TSK ortalarda göründü. Partinin laikli?Ÿe kar?Ÿı tutumunu ispat etmek için suç delillerinin önemli bölümü, emekli askerlerden, onların kurdukları derneklerden alınmı?Ÿtı. Anayasa Mahkemesini etkilemeye yönelik demeçler durmadı. En keskin olanı da, Mahkemenin kararını açıklamasına yakın günlerde, Büyükanıt?
ın Akademilerdeki konu?Ÿmasıydı:
?...Türkiye, laik yapısıyla İslam dünyasının tek örne?Ÿidir. Bunu bozmaya yasal organlar izin vermeyecek. Cumhuriyetimizi ve onun temel ilkelerini hiçbir güç kendisine biat ettiremeyecek...? (5.6.2008)
TSK, 1'inci Ba?Ÿkanının a?Ÿzından çıkan bu sözlerle, AKP cephesinde ? Partinin kapatılması için anayasa mahkemesine gönderilen açık bir mesaj? olarak algılandı. Büyükanıt belki bu niyetle söylememi?Ÿti, ancak Erdo?Ÿan ve çevresi, bu sözleri meydan okuma olarak de?Ÿerlendirdi. Onlar için, asker Ak Parti?nin ba?Ÿını kesmek istiyordu. Artık sava?Ÿ açılmı?Ÿtı.
Ancak TSK yine istedi?Ÿini elde edemedi.
30 Temmuz 2008 günü, Anayasa Mahkemesi, AKP? nin laiklik kar?Ÿıtı eylemlerin oda?Ÿı oldu?Ÿuna karar verdi, ancak kapatma kararı almadı. Hazine yardımının yarısını kesmekle yetindi.
TSK, AKP? ye kar?Ÿı sürdürdü?Ÿü mücadelede en önemli muharebesini kaybetti.




Erdo?Ÿan, sonunda Ergenekon dü?Ÿmesine bastı
TSK?nın bu mücadeleyi tümüyle kaybetmesiyle sonuçlanan süreç 2008 yılında ba?Ÿladı. AKP?liler ne kadar, bu olayda hiçbir rolleri olmadı?Ÿını, tamamen kendilerinin dı?Ÿında ve ba?Ÿımsız yargının tek ba?Ÿına hareket etti?Ÿini söylerlerse söylesinler, Türk kamuoyu Ergenekon soru?Ÿturmasıyla ba?Ÿlayan ve ba?Ÿka davaların da ortaya çıkmasıyla geni?Ÿleyen bu sürecin Ba?Ÿbakan Erdo?Ÿan?
ın direktifi veya onayı ile gerçekle?Ÿti?Ÿine inandı. Belki gerçekten parmakları yoktu, ancak kamu algılaması bu yöndeydi.
AKP yıllarca sabretmi?Ÿ, uzla?Ÿmaya çalı?Ÿmı?Ÿ, kafasını birkaç defa giyotinin altından kurtarmı?Ÿ, sonunda eline geçen bu fırsatı kaçırmak istememi?Ÿti.
Ergenekon ile ba?Ÿlayan Balyoz ile geni?Ÿleyen soru?Ÿturma ve davalar, TSK?nın zaten bitmeye ba?Ÿlayan nefesini kesti, askerin kamuoyundaki prestijine a?Ÿır darbe vurdu. Görev ba?Ÿındaki Generallere bile dokunula bilinece?Ÿini gösterdi.
22 Ocak 2008?de, önce basit tutuklamalar, ardından akademisyenler, bilim adamları- gazeteciler ve 2008?in ikinci yarısından itibaren, Hur?Ÿit Tolon ve Eruygur?un gözaltına alınmalarıyla geni?Ÿleyen Ergenekon davası hala sürüyor. Birçok hukuk kuralının çi?Ÿnendi?Ÿi, ya?Ÿın yanında kurunun da yandı?Ÿı bu davaya bir de Balyoz davası eklenince, kamuoyu ikiye bölündü.
Bir kesim bütün bu olayın, bir AKP komplosu olarak görürken, daha geni?Ÿ bir kesim, ?Ate?Ÿ olmayan yerden duman çıkmaz? yakla?Ÿımıyla, TSK?yı suçlamaya ba?Ÿladı.
Yeni Genelkurmay Ba?Ÿkanı Ba?Ÿbu?Ÿ, her defasında yalanladı, her defasında daha sert konu?Ÿtu... Birgün Kuvvet Komutanlarını yanına aldı ?...TSK üzerinden elinizi çekin? (26.6.09) diye haykırdı, birgün ?...İçinde bulundu?Ÿumuz süreçten rahatsızız... Hem ülkesini, milletini sevmek, hem de haksız yere TSK?ya kar?Ÿı psikolojik harekat yürütmek bir arada olamaz...? ( 17.12.09 ) diye tepki gösterdi, ba?Ÿka birgün ?...Askerine, Allah Allah diye hücum ettiren bir ordu nasıl Allah?
ın evi olan camiye bomba atmayı dü?Ÿünür? Vicdansızlıktır. Lanetliyorum bunları...? (25.1.10) diye haykırdı, ancak süreci durduramadı.
TSK artık dokunulmazlı?Ÿını tamamen kaybetmi?Ÿti.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?Ÿebilirsiniz.
?
?
BU KATEGORİDEKİ EN ?‡OK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTE?žİNİ ?‡EKEMEZ...
- Alper Görmü?Ÿ koskoca iki cilt kitap yazmı?Ÿ. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVA?ž D?–NEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBA?žKANI İLE BA?žBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- ?–calan...
- ?–CALAN SIRADAN BİR MAHKUM DE?žİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davuto?Ÿlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE B?–L?œN?œYOR
- RUSYA G?œNDEMİNDE, PKK-?‡E?‡EN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli?…
- T?œRKİYE?’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDA?ž YAPIN...
- Referandumda neden ?“Evet?” oyu kullanaca?Ÿım?
- MEDYA TER?–RE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa ba?Ÿladık...
- BA?žBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KI?žKIRTAMIYOR...
- Siyaset kar?Ÿı saldırıya geçti
- BİZE BAKI?žLAR DE?žİ?žİYOR...
- ?–nceki günkü ?“darbecilik genlerimizde vardı?” ba?Ÿlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Ba?Ÿbu?Ÿ, Kozmik odayı açarak do?Ÿrusunu yaptı?
- Ba?Ÿbakan için hepimizin farklı görü?Ÿü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ?–CALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER?
?
?