ARINÇ, APK’NİN
VİCDANI OLUYOR...
Bülent Arınç hakkında galiba çok çabuk karar verdik. O da, iktidara geldikten sonra öylesine “alışmadığımız” çıkışlar yaptı ve duymak istemediğimiz şeyleri öylesine yüksek sesle söyledi ki, bizi kendine düşman etti. Belki de, böyle bir niyeti yoktu ve biz onu düşman gibi görmek istedik. Düşüncelerini anlatım şekli çok farklıydı.
Zaman içinde ya bizler Arınç’a alıştık veya Arınç söylemini değiştirdi.
Neyse, bugün yaptığı konuşmalara bakıyorum ve Arınç’ı başka türlü değerlendiriyorum.
Herşeyin başında Arınç, kamuoyunu Erdoğan’dan daha doğru okuyor.
AKP’yi yönetenler de kamuoyunun nabzını iyi tutuyor olabilirler, ancak hiçbiri Başbakanı uyarma cesaretinde bulunamadıklarından veya açık demeç veremediklerinden dolayı, değerlendirmeleri kendilerinde kalıyor.
Bülent Arınç ise, gördüğünü açıkça söyleyebiliyor. Gerektiğinde, korkmadan Başbakanı uyarabiliyor. Özetle, Arınç Başbakanı sayıyor, ancak lafını sakınmıyor.
Bu da, Arınç’ı AKP’nin vicdanını seslendiren bir konuma sokuyor.
Yaptığı açıklamaları alt alta koyduğunuz zaman, belki önemli bir bölümüyle hem fikir olmayabilirsiniz, ancak büyük bölümünü de “sağduyunun sesi” olarak nitelersiniz.
Örneğin, seçim sonuçlarını en iyi şekilde değerlendiren o oldu.
Zahid Akman kusura bakmasın, ancak ne kadar suçsuz olursa olsun, siyasi açıdan istifa etmesi gerektiğini söyleyen de Arınç oldu.
Aynı şekilde, Dişli’nin istifasını da Arınç gündeme getirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun Türkan Saylan’ın cenazesine gitmesinin iyi olacağını tek akıl edip açıklayan da yine Arınç oldu.
Başbakan ile Arınç arısındaki en önemli farkı, Erdoğan’ın kamuoyunu veya siyasi nabız gibi unsurları önemsememesi, Arınç’ın ise kamuoyu vicdanı ve siyasi nabzı çok iyi ölçmesidir.
Bu “yeni Arınç”ın AKP içindeki yeri de giderek değişiyor. Önümüzdeki yıllarda daha da değişecek gibi görünüyor. Hele Erdoğan, geçenler de söylediği gibi 6-7 yıl sonra aktif siyaseti bırakacaksa, Arınç şimdiden bu bu partinin liderliğine adaydır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|