AÇILIMI ÖLDÜRMEMEK
İÇİN HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR
Yıllardan beri yanıp tutuşuyoruz.
Kürt sorunu nedeniyle alevlenen PKK teröründen nasıl kurtulabileceğimizi tartışıyor, ancak bir sonuç alamıyorduk. Ya kendi içimizde anlaşamıyor veya dış güçler ve gelişmeler terör örgütünün yaşamını kolaylaştırıyordu.
Yakın tarihimizde ilk defa her şey istediğimiz gibi oldu.
İlk defa, Çankaya, MİT, Asker, İktidar ve TBMM aynı görüşleri paylaşmasalar bile, bir çözümün kaçınılmazlığını gören ve destek veren kişilerden oluşuyor.
İlk defa dış koşullar Türkiye’den yana gelişiyor.
İlk defa Washington ve AB, teröre karşı ve Türkiye’den yana tutum alıyorlar.
İlk defa Kuzey Irak, Suriye ve İran ile PKK terörüyle mücadelede ortak hareket edilebiliyor.
İşte böyle bir ortamda, ilk defa bir iktidar harekete geçti. Siyasi bir risk aldı ve mekanizma işlemeye başladı. Ancak gelin görün ki, böylesine alışılmamış bir manzara karşısında kafalar karıştı ve adeta kaos’a doğru bir koşma başladı. Herkes başka açıdan bakıyor ve kimi siyasi, kimi başka rant peşinde koşuyor. Eğer kendimize çeki düzen vermezsek, elimize geçen bir fırsatı heba edebileceğiz.
Bakın kime ne görevler düşüyor:
1. En önemli sorumluluk DTP ’ye ait. Parti içinde,toplumda gerginlik yaratan show’un bitmesini isteyenlerin sesleri yükselmeye başladı. Ancak PKK’nın da ikna edilmesi gerekiyor. Hele Ankara’ya yürüyüp, ellerindeki istek mektubunu vermeye kalkmaları her şeyi yıkabilecek cinsten bir yaklaşım olur.
2. AKP’nin biran önce yasal değişiklikleri devreye sokması gerekiyor. Bu yasalarla, dağdan inen veya yurt dışından gelenleri, sadece tanıdık savcı veya hakimlere dayanılarak serbest bırakılamaz. Eğer bu geri dönüşler sürecekse, biran önce yasalar düzenlenmeli.
3. MHP, muhalefet partisi olarak geri dönüşlere tepki gösterme hakkı olmasına rağmen, Bahçeli ’nin böylesine sert böylesine kışkırtıcı davranmamalı. Aynı görüşleri daha ılımlı bir tonda topluma taşımalı.
4. CHP, seçmeninin de sesine kulak vermeli ve MHP gibi davranmaktan vazgeçmeli. Bu partinin, AKP’yi desteklemesini kimse isteyemez, ancak süreci bu kadar sert tepkiyle engellemeleri, bu ülkeye büyük zarar vermektedir.
5. MEDYA, adeta futbol takımı tutar gibi davranmamalı. Özellikle TV’ler kışkırtıcı yayınlardan vazgeçmeliler.
Unutmayalım ki, PKK’nın dağdan inmesi, bu örgütün sonudur. İster mitingle gelsin, ister övünsün. Sonuçta ,yolun sonu silah bırakmaya gider. Silahını bırakmış bir PKK da bu ülkeye derin bir nefes aldırır.
Gelin bir defalığına hep birlikte ülkemizi düşünelim.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|