?
Mehmet Ali Birand
?
Asker neden kaybetti? -2
?
?

Asker neden kaybetti? -2

Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin son 80 yılına damgasını vurmu?Ÿ bir kurumdur. ?–zellikle 1960 ihtilalinden bu yana ise, sadece damgasını vurmakla kalmadı, aynı zamanda ülkenin yönetimine?fiilen?katıldı. ?œç defa darbe yaparak, yönetime el koydu. Geri kalan zamanlarda da, kimi zaman hakem, kimi zaman?yönetim kurulu üyesi?gibi davrandı. Sivil iktidarları istedi?Ÿi yöne do?Ÿru yönlendirdi. Protokoldeki yerini de?Ÿi?Ÿtirdi. Savunma bakanlarını küçük gördü, ba?Ÿbakan ve cumhurba?Ÿkanlarıyla muhatap oldu. Kendi yargısını yarattı. Ele?Ÿtirilere kar?Ÿı zırh edindi. Kimseye hiçbir konuda hesap vermeyen bir statüye oturdu.

Sonra?

Her ?Ÿey ve herkes 1990?’dan itibaren yava?Ÿ yava?Ÿ de?Ÿi?Ÿmeye ba?Ÿladı. Uluslararası konjonktür, eski alı?Ÿkanlıklar ve daha da önemlisi Türkiye de?Ÿi?Ÿti.

Ancak?TSK?ya bu de?Ÿi?Ÿimin farkına varmadı veya varmak istemedi.

Büyük viraj ise,?AK Parti?’nin iktidara gelmesiyle alındı. Hele son iki yılda ya?Ÿananlar, bu kurumun büyük bir prestij kaybına u?Ÿramasına yol açtı.

TSK, bu virajı ve nelerle kar?Ÿı kar?Ÿıya oldu?Ÿunu da göremedi. Hepsinden de önemlisi ve en büyük hatası, AK Parti lideri?Tayyip Erdo?Ÿan?’ı ve?Abdullah Gül?’ü do?Ÿru de?Ÿerlendirememesi oldu.

Bugün sizlerle, TSK?’yı yönetenlerin ne zaman, nerede, hangi hataya dü?Ÿtüklerini payla?Ÿmak istiyorum.

Komünizm çöktü, darbeler dönemi kapandı...

Türk Silahlı Kuvvetleri, ülke yönetimine a?Ÿırlı?Ÿını koymasında en büyük deste?Ÿi özellikle so?Ÿuk sava?Ÿ nedeniyle, Washington?’dan almı?Ÿtır. 1950?’lerin ba?Ÿında NATO?’ya katılmasıyla birlikte, Sovyetler Birli?Ÿi?’nin Avrupa?’ya yönelik olası bir saldırısını yava?Ÿlatmak için en hayati önemdeki tampon bölge Türkiye, en caydırıcı güç de, TSK?’nın insan gücüydü.

Türkiye?’yi Batı kampında ve sürekli kontrol altında tutmanın yolu da, günlük siyasette TSK?’nın a?Ÿırlı?Ÿını,??“koruma ve kollama?”?görevini sürekli ?Ÿekilde hissettirmesi, gerekti?Ÿinde de müdahale edebilmesiydi.

1950?’lerden itibaren, Türk-Amerikan ili?Ÿkileri,?Pentagon?üzerinden veGenelkurmay?aracılı?Ÿıyla yürütülür oldu.

Bu düzen sayesinde?TSK, her üç müdahalesinde de Washington?’un tam deste?Ÿi sayesinde ayakta kalabildi. 12 Eylül darbesi gecesi, ABD Milli Güvenlik Konseyi üyesi?Paul Henze?’nin, Kennedy Center?’da konserdeki Ba?Ÿkan Carter?’ın kula?Ÿına e?Ÿilip??“Our boys did it?”?(Bizim çocuklar ba?Ÿardılar) demesi, bunun en tipik örne?Ÿidir.

TSK, ister darbe yapsın, ister insan hakları veya demokrasiye ters dü?Ÿen çıkı?Ÿlarda bulunsun, ister siyasi demeçlerle sivil iktidarları ele?Ÿtirsin,?ABDsayesinde, Avrupa?’dan di?Ÿe dokunur bir yaptırımla kar?Ÿıla?Ÿmadı.Washington, Türk askerine 40 yıl süreyle kol kanat gerdi. Ancak her ?Ÿey 1990?’dan itibaren de?Ÿi?Ÿmeye ba?Ÿladı.

Berlin Duvarı çöktü, Sovyetler Birli?Ÿi da?Ÿıldı ve so?Ÿuk sava?Ÿ bitti.

İki kutuplu ve nükleer teröre dayanan dengeler de?Ÿi?Ÿti. ABD tek süper güç konumuna girdi.

TSK, ABD açısından ve Türkiye?’nin stratejik konumu açısından yine önemliydi, ancak so?Ÿuk sava?Ÿ dönemindeki kadar de?Ÿildi. Artık, insan hakları ve demokrasi ön plana çıkmı?Ÿ, darbeler dönemi kapanmı?Ÿtı.

Komutanlarımız, bu de?Ÿi?Ÿimi gördüler, ancak ya tam olarak anlamadılar veya anlamak istemediler. So?Ÿuk sava?Ÿ dönemindeki gibi, her ?Ÿeyin aynen devam edece?Ÿini sandılar. Her konuya, eskisi gibi asker gözüyle ve?güvenlikaçısından bakmayı sürdürdüler.

Uluslararası konjonktürün de?Ÿi?Ÿti?Ÿini,?demokrasi ve insan haklarının?ön plana çıktı?Ÿını göremediler.

Pentagon?’la ba?Ÿlar 1 Mart tezkeresiyle koptu

Pentagon?ile?Türk Genelkurmay?’ı arasındaki?altın ba?Ÿ, asıl 1 Mart 2003?’te koptu. O gün, TBMM Irak istilası için Amerikan askerine Türk topraklarının kullanılması müsaadesini içeren tezkereyi reddetti.?Washington?müthi?Ÿ tepki verdi. Sorumlulu?Ÿun faturası ise, TSK?’ya kesildi. ABD Savunma Bakan Yardımcısı?Paul Wolfowitz?’in Cengiz ?‡andar ile birlikte yaptı?Ÿımız söyle?Ÿide,AK Parti?’ye gereken baskıyı yapmayan, Milli Güvenlik Kurulu?’nda tezkereyi desteklemeyen ve sürekli ABD aleyhtarı demeçler veren Türk komutanları sert ?Ÿekilde ele?Ÿtirip, açıkça??“...ileride çok pi?Ÿman olacaklarını...?”söylemesi, Pentagon?’un hiddet derecesini gösteriyordu. 4 Temmuz 2003 günü, Amerikan askeri Kuzey Irak?’taki Türk istihbarat ve askeri timine el koyup, kafasına çuval geçirerek intikamını en somut ?Ÿekilde aldı.

Artık,?TSK?ile Pentagon?’un yolları ayrılmı?Ÿtı.

TSK, PKK teröründe sivil iktidarların oyununa geldi...

TSK?’ya zarar veren en önemli geli?Ÿmelerden bir di?Ÿeri de?PKK terörü?oldu.

Bu mücadele aslında, sivil iktidarlar tarafından askere ihale edildi. Asker de, bu ihaleyi isteyerek üstlendi. Bu ?Ÿekilde gündeme hakim olacak ve kamuoyundaki itibarını en üst düzeyde tutabilecekti. Nitekim, büyük bir özveride bulundu. ?žehit verdi, tüm çabasını bu mücadeleye yönlendirdi.

Ancak,?gere?Ÿinden fazla ?Ÿekilde bu olaya sahip çıktı. Kürt sorununun sosyal-kültürel-politik ve uluslararası boyutlarını çok geç anladı. Uzun yıllar boyunca, konuya tamamen güvenlik açısından baktı. Aslında, yeti?Ÿtirilmesi açısından da, bu ?Ÿekilde davranması do?Ÿaldı.

Sivil iktidarların sorunu askere havale eden tutumu TSK?’nın da i?Ÿine geldi. Bu ?Ÿekilde etkinli?Ÿini ve kamuoyundaki a?Ÿırlı?Ÿını arttırabiliyordu.

Ancak kendini ön plana çıkartmak için teröre yüklenirken, bir yerde sivil iktidarların oyununa geldi?Ÿinin belki de farkına varmadı veya varamadı... Türkiye?’nin 1 numaralı sorununun sahibi olmak bir açıdan ho?Ÿuna gitti. Bu ?Ÿekilde hem iktidarlar hem de kamuoyu ile ili?Ÿkilerinde bir üstünlük elde ediyordu.

Faturası a?Ÿır bir sorumluluktu bu. 5 bin ?Ÿehit verdi.

??–zellikle ilk yıllarda, iktidarların sorumlulu?Ÿunda olması gereken çok ?Ÿeyi üstlendi. Politikaları olu?Ÿturdu. Ancak böyle bir i?Ÿlev için donanımlı olmadı?Ÿından hata üstüne hatalar yaptı. 1980?’lerde,??“Kürt yoktur, da?Ÿ Türk?’ü vardır?”?diye ba?Ÿladı, 2009?’da??“Me?Ÿer biz ne hatalar yapmı?Ÿız?”?noktasına geldi.

Allah?’ı var,?TSK, PKK terörünü susturmak için büyük fedakarlıklar yaptı.

Ancak, gereksiz yükler ve sorumluluklar yüklenip??“bu i?Ÿ benden sorulur?”dedikçe, ba?Ÿarısızlıklar birikti, kamuoyu ya?Ÿananlardan askeri sorumlu görmeye ba?Ÿladı.

Defalarca gerçekle?Ÿtirilen ve her defasında kahramanlık destanları yazılan, milyarlarca liralık Kuzey Irak operasyonlarının hiçbir i?Ÿe yaramadı?Ÿı ortaya çıktı.

Hele en büyük hata, 1998?’de?Abdullah ?–calan?’ın Amerikalılar tarafından yakalanıp Türkiye?’ye teslim edilmesinden sonra girilen barı?Ÿ sürecinde, hiç a?Ÿırlı?Ÿını koymadı. Sivil iktidarları Kürt sorununu siyasi yönden çözmek için zorlamadı. Ba?Ÿta af konusu olmak üzere, atılan her adımda daima tutucu davrandı.

?“Biz yapaca?Ÿımızı yaptık, bundan sonrası siyasetçinin i?Ÿi... Bu i?Ÿ sadece silahla çözülmez?”?diye ba?Ÿırdı, son derece gerçekçi saptamalar yaptı, ancak siyasi iktidarlar ne zaman harekete geçse, çekimser davrandı. Muhafazakar tutumunu de?Ÿi?Ÿtirmedi....

2006?’da terör yeniden hortladı?Ÿında da, kamuoyunda ister istemez??“Hani bitmi?Ÿti?.. Hani kazanmı?Ÿtık, ne oldu??”?tepkileri?do?Ÿdu?ve ilk defa TSK?’nın etkinli?Ÿi sorgulanır oldu. Bunca yıl isteyerek PKK terörünü sırtlayan asker, ?Ÿimdi ister istemez sorumlu duruma dü?Ÿtü. İnandırıcılı?Ÿını kaybetti.

Hele hele, hâlâ nereden ve nasıl sızdı?Ÿı anla?Ÿılamayan?TSK?belgelerinin, kimseler cesaret edemezken,?TASVİR?gazetesinde yer bulması her ?Ÿeyi de?Ÿi?Ÿtirdi. Bunların yüzde 80?’i sahte veya yalan dahi olsa, geri kalan yüzde 20?’si, TSK?’nın prestijini mahvetmeye yetti. İstedi?Ÿimiz kadar komplo diyelim, yine de TSK?’nın sanıldı?Ÿı kadar disiplinli, ba?Ÿarılı, etkin bir kurum olmadı?Ÿı imajı do?Ÿdu.

Uzun yıllardır kamuoyuna sunulan bir imaj çöktü.

Siviller arasında??“Onlar da bizim gibiymi?Ÿ!?”?izlenimi do?Ÿdu.

Askerin pırıltısı yok oldu.

Avrupa Birli?Ÿi?’ne adaylık çok ?Ÿeyi de?Ÿi?Ÿtirdi...

Türkiye?’nin 2000-2004 arasında, Avrupa Birli?Ÿi?’ne (AB) tam üyelik adaylı?Ÿının kabul edilmesi ve katılma müzakerelerinin ba?Ÿlaması, TSK?’nın a?Ÿırlı?Ÿını önemli ölçüde erozyona u?Ÿrattı.

Ba?Ÿlangıçta bazı komutanların,?Kopenhag Kriterleri?’ne uyumun Türkiye?’yi parçalayaca?Ÿını ileri sürmeleri, hatta??“Bizim özel durumumuz var. Bir yandan PKK terörü, öte yandan irtica ile mücadele ediyoruz. Avrupa?’daki bazı uygulamalar bizim için lükstür?”?demeleri, Türk kamuoyunda, derinden derine bir rahatsızlık yarattı. ?–zellikle liberaller TSK?’nın bu tutumuna ters tepki verdi.

Kopenhag Kriterleri?’nin, askerin sivil otoriteye hesap verme zorunlulu?Ÿunu getirmesi, askerin siyasi konulara karı?Ÿmasını kabul etmemesi,?Milli Güvenlik Kurulu?gibi kurumların i?Ÿlevlerinin de?Ÿi?Ÿtirilmesini istemesi, bir zamanlar??“dokunulmaz?”?olarak nitelenen askeri?tartı?Ÿılır?bir konuma soktu.TSK, çok uzun sürmese dahi, AB?’ye tam üyeli?Ÿin Türk kamuoyunda yarattı?Ÿı heyecanı görmedi veya görmezden geldi ve kendini savunmaya geçti. AB?’yi, demokrasi ve insan haklarını daha da geni?Ÿletecek bir geli?Ÿme olarak görmek yerine, Brüksel?’i bir?tehlike?olarak niteler oldu. Kamuoyunun önemli bir bölümüyle ters dü?Ÿtü.

Kendini bu de?Ÿi?Ÿen ko?Ÿullara göre ayarlamak yerine, Avrupa?’ya ters baktıkça, kazanılması imkansız bir mücadelenin içinde kayboldu.

Unutmayalım ki, bu süreç Mesut Yılmaz-Bülent Ecevit-Devlet Bahçeli döneminde ba?Ÿlamı?Ÿtı. Ancak asıl damga, AK Parti iktidarının iki Ba?Ÿbakanı Abdullah Gül ve Tayyip Erdo?Ÿan döneminde vuruldu.

Komutanı merak ediyor musunuz?

Türk Silahlı Kuvvetleri hemen her gün ya?Ÿamımızın içindedir. Kahramanlıkları, etkinlikleri ve zayıflıklarıyla sürekli tartı?Ÿtı?Ÿımız bir kurumdur. Ancak kendi kendinize soruyor musunuz;??“Komutanı tanıyor muyum? Nasıl e?Ÿitilir, ne yer ne içer, hayatı zor mudur, kolay mıdır, emekli olunca nasıl bir hayatla kar?Ÿıla?Ÿır??”?E?Ÿer bu soruların yanıtlarını biliyorsanız mesele yok. Ancak hem ilgileniyor hem de tam anlamıyla bilemiyorsanız o zaman size?“EMRET KOMUTANIM?”?kitabımı tavsiye ederim. 1986 yılında?Milliyet Yayınları?’ndan piyasa çıktı. ?žimdi de benim internet sitemde (mehmetalibirand.com.tr) bulunuyor. İster indirebilir, isterseniz siteden okuyabilirsiniz. Kitaptaki bütün istatistiki bilgiler Genelkurmay tarafından verilmi?Ÿti ve geri kalan bölümler yaptı?Ÿım söyle?Ÿiler, komutanların hayat hikayelerinden derlenmi?Ÿti. Bu kitapta komutanı te?Ÿmenli?Ÿinden itibaren emeklili?Ÿine kadar adım adım takip edebiliyorsunuz. Nasıl e?Ÿitildi?Ÿinden neden askerli?Ÿi seçti?Ÿine kadar kafanızdaki bütün soruların yanıtlarını bulabilirsiniz. Kitabımla ilgili çok önemli ?Ÿu iki hususu özellikle belirtmek isterim:

1) ?“EMRET KOMUTANIM?”?Genelkurmay?’ın denetimi ve onayı alınmadan bir sivil gazeteci gözüyle yazılmı?Ÿ yegane kitaptır. Bunu övünerek söyleyebilirim. Zaten bundan dolayı ilk yayınlandı?Ÿında Genelkurmay?’dan sert ve ele?Ÿtirel bir açıklamayla kar?Ÿı kar?Ÿıya kalmı?Ÿtım.

2)?Bu kitapta sadece istatistiki bilgiler (askerlerin maa?Ÿları, bütçeler, donanım gibi rakamlar) de?Ÿi?Ÿmi?Ÿtir. Yazıldı?Ÿı dönem ile bugünkü rakamlar arasında tabii ki önemli farklar vardır. Ancak bunun dı?Ÿında, örne?Ÿin askerin e?Ÿitimi, Atatürk?’ü ve sivil kesimi nasıl gördü?Ÿü gibi bölümler halen geçerlidir.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?Ÿebilirsiniz.
?
?
BU KATEGORİDEKİ EN ?‡OK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTE?žİNİ ?‡EKEMEZ...
- Alper Görmü?Ÿ koskoca iki cilt kitap yazmı?Ÿ. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVA?ž D?–NEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBA?žKANI İLE BA?žBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- ?–calan...
- ?–CALAN SIRADAN BİR MAHKUM DE?žİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davuto?Ÿlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE B?–L?œN?œYOR
- RUSYA G?œNDEMİNDE, PKK-?‡E?‡EN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli?…
- T?œRKİYE?’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDA?ž YAPIN...
- Referandumda neden ?“Evet?” oyu kullanaca?Ÿım?
- MEDYA TER?–RE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa ba?Ÿladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BA?žBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KI?žKIRTAMIYOR...
- Siyaset kar?Ÿı saldırıya geçti
- BİZE BAKI?žLAR DE?žİ?žİYOR...
- ?–nceki günkü ?“darbecilik genlerimizde vardı?” ba?Ÿlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Ba?Ÿbu?Ÿ, Kozmik odayı açarak do?Ÿrusunu yaptı?
- Ba?Ÿbakan için hepimizin farklı görü?Ÿü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ?–CALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER?
?
?