AB?DEN ?YELİK
TARİHİ İSTEYELİM Mİ?
Son aylarda Avrupa Birli?i ile ili?kilerin bir türlü hareketlenmemesi, yeni açılımların konu?ulmasına yol açıyor. Bunların ba?ında da, AB Konseyi?nden bir ?tam üyelik tarihi? istenmesi geliyor.
Bu uygulamanın örnekleri be?inci geni?leme sürecinde ya?andı. Aday ülkelerin tümü için müzakere sürecinde üyelik hedef tarihleri belirlendi. Bizimle aynı tarihte müzakereye ba?layan Hırvatistan?a da bir tarih verildi.
Acaba aynı yakla?ım Türkiye için de istenemez mi ?
Türkiye için bu zorlamayı öneren çevrelerin görü?lerini ?öyle özetleyebilirim:
-
AK Parti hükümeti yava? yava? ilgisini kaybediyor. E?er, tam üyelik için kesin bir tarih alınabilirse, o zaman ne Ak Parti, ne de ba?ka bir iktidar ayak sürüyebilir. Verilen tarihi kaçırmamak için baskı altına girerler.
-
Türk kamuoyu, AB?nin Türkiye?yi ne olursa olsun kabul etmeyece?ine öylesine inanmı? durumda ki, kimse yerinden kıpırdamıyor. Ne medyada, ne de kamuoyunda eski heyecan var. Aynı durum, bürokrasi ve özel sektörde de görülüyor. AB?ye üye olunmayaca?ı inancı böylesine güçlü olunca da, kimse ciddi çaba göstermeye, uyum sürecine hazırlanıp para harcamaya kalkı?mıyor. E?er kesin bir tarih alınabilirse, bütün bu ku?kulardan kurutulunacak . Hem kamu oyu deste?i artacak, hem de bürokrasi i?i daha ciddiye alacak.
-
Avrupa Birli?i?nin bazı ülkelerinde, Türkiye iç politika unsuru olarak kullanılıyor. Türkiye üzerinden politika olu?turuluyor. Ayrıca, resmen Türkiye?yi destekledi?ini söyleyenler de, kamuoylarını Türkiye lehine de?i?tirmek için hiçbir ?ey yapmıyor. Kesin bir tarih alındı?ı taktirde, bazı AB ülkelerindeki direni?lerden de kurtulunmu? olunacak.
Bu mantık dı?ardan bakıldı?ında cazip geliyor.
Türkiye, Avrupa Birli?i?ne ba?vuracak ve tam üyelik için kesin bir tarih isteyecek. E?er Avrupalılar, söyledikleri gibi gerçekten niyetlerinde samimiyseler, bu tarihi verecekler. O zaman da, Avrupa projesinin önü açılacak. Türkiye tam üyeli?e ko?acak.
Veya Avrupalılar bu giri?imi reddedecekler.
O zaman da, ne Türkiye ne de AB bo? yere zaman kaybetmi? olacak. Herkes kendi yoluna devam edecek.
Cazip de?il mi ?
Hele 27 üye ülkeden 22?sinin Türk Tam üyeli?ine destek verdi?i dü?ünülürse, bu kararın kolaylıkla alınabilinece?ini dü?ünenler dahi var.
Ancak madalyonun öbür yüzü hiç de bu kadar parlak de?il.
MADALYONUN
?B?R Y?Z?
Gelin, kar?ı görü?leri alt alta yazalım, sonra da nasıl yapılması gerekti?ine bakalım.
1. Böyle bir giri?imin en büyük tehlikesi zamanlamasıdır. Ortam Türkiye?nin aleyhineyken bu yönde bir adım atılması, çıkacak sonucu olumsuz etkileyebilir. Bugün, Türkiye?nin aleyhinde rüzgarların esti?i bir süreçten geçilmektedir. Kamu oylarındaki hava, Türkiye?nin tam üyeli?ine kar?ıdır. Hükümetlerin de, kamu oyu baskısına ra?men hareket etmeleri çok güçtür.
2. Bu a?amada Tam ?yelik Tarihi istenmesi zamansızdır. Gereksiz ?ekilde yeniden ?Türkiye Avrupalı mı, de?il mi?? tartı?ması körüklenecek ve anti- Türk güçler harekete geçeceklerdir.
3. Türkiye?nin tam üyelik tarihinin tartı?ılaca?ı Konsey toplantısında, örne?in Fransa-Yunanistan ve Kıbrıs?ın veto kullanmaları büyük olasılıktır. Fransa iç politika nedenleriyle, Kıbrıs ve Yunanistan da, istedikleri ödünleri elde edemeden Türkiye?nin üyeli?inin kesinle?mesini istemeyeceklerinden dolayı vetolarını kullanacaklardır.
Böylesine büyük bir riski almaya acaba gerek var mı ?
Kesinlikle yok. ?stelik aynı hedefe ba?ka yöntemle de ula?ılabilme imkanı varken, neden böyle bir maceraya girilsin ?
Unutmayalım ki, 2004?te Türkiye ile müzakerelerin açılmasına karar verildi?i dönemlerde, AB Komisyonu?nda hemen herkes, bu üyeli?in 2014 tarihinde gerçekle?ece?ini söylüyordu. Hesaplar dahi, bu tarihe göre ayarlanmı?tı. Teknik müzakerelerin, her adayla oldu?u gibi, Türkiye ile de en fazla 6 yıl sürece?i, geriye kalan 4 yılın da siyasi hazırlıklarla geçebilece?i hesaplanmı?tı. Ancak tahminler tutmadı. Hem Türkiye, hem de AB bekleneni veremediler.
PEKİ NE YAPMALI?
E?er Türkiye isterse, ?imdi dahi 2015-2017?de bu projeyi tamamlayabilir. Hatta isterse kendine kesin bir tarih dahi saptayabilir.
?rne?in Ankara, e?er 2016?yı kendine hedef tayin eder, Ulusal Programı?nı da bu tarihe göre planlayıp Avrupa?ya açıklar ve somut adımlarını atmaya ba?larsa yolun yarıdan fazlasını geçmi? olur.
Ardından da, 27 ba?kenti dola?ıp 2017 tarihi için lobi yapma ve teker teker bu tarihi kabul ettirme süreci ba?lar.
Her gittikleri ba?kentte 2017 tarihinin gerçekçili?i anlatılır ve inandırılırsa, yava? yava? bir uzla?ı do?maya ba?lar.
Polonya aynen bu ?ekilde davrandı ve ba?ardı. ?ye ülkelerin yarısına yakını destek verince, geriye kalanlar da hedef tarihi benimsediler.
Türkiye de ba?arabilir.
Hem de hiç risk almadan hedefine ula?abilir.
Yeter ki Ak Parti iktidarı bunu içine sindirsin ve harekete geçsin...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|