BUNDAN SONRAKİ
YOL DAHA ZOR...
Bazı gelişmeleri çok kolaydan alıyoruz. Ermeni açılımı, işte bu açıdan son derece tipik bir örnek.
Yüzyıllık bir düşmanlık geride bırakılmak isteniyor. Yüz yıldır insanların içine yerleşmiş bazı inançlara rağmen, barış aranıyor.
Bu, öylesine önemli, öylesine cesaret gerektiren bir adım ki, hafife alınmaması gerekiyor. Üstelik, bu gidiş başarıya ulaşırsa, hem Türkiye, hem de Ermeniler kazanacaklar.
Herşeyden önce, Sarkisyan ile Gül’ü alkışlamamız gerekiyor. Başlama vuruşunu birlikte yaptılar ve top yuvarlanıyor.
Bakın bundan sonra neler yaşanacak.
-
Önce, protokollerin iki ülke meclislerinden onaylanması sorun yaratacak. Ermeniler Ankara’yı, biran önce onaylanması için sıkıştıracak ve “Siz onaylamadığınız sürece bizde onaya götüremeyiz” diyecek.
-
Türkiye ise, Ermenilerin Karabağ konusunda ilerleme sağlamasını isteyecek ve “Eğer bu alanda Azerilerle anlaşmazsanız, bizim meclisimiz protokolu onaylamaz” diyecek.
-
Azeriler araya girecek ve Türkiye’nin elini tutacak. Ermenilerden daha fazla ödün almaya çalışacak.
-
Anahtar, ABD-Rusya-Fransa’nın başını çektiği minsk grubunun elinde. Eğer bu grup her iki tarafı da anlaşmaya zorlayabilirlerse, çözüm çok daha kolaylaşacak.
NE ZAMAN SONUÇ
ANILABİLİR?
Bu sürece bir süre biçmek, ne zaman sonuç alınabileceğini tahmin etmek imkansızdır. Öylesine birbirine bağlı ve birinin diğerini etkilediği bir denklem ile karşı karşıyayız.
Ben bu sürecin, zaman zaman kesileceğine, ardından yeniden başlayacağına ve böylesine inişli-çıkışlı bir şekilde devam edeceğine inanıyorum. Zor olacak, ancak önünde sonunda, belki yıllarca sonra sonuç alınacağından eminim...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|