|
FEVRİLİK ERDO?AN?IN
İ?İNE YARIYOR...
Ba?bakan, zaman zaman gevri davranı?larda bulunmakla suçlanır. Gerçekten de bazı olaylarda kendini tutamamak ve tepesi atınca, belki de sonradan pi?man olabilece?i sözler sarfetmek alı?kanlı?ı vardır.
Siyasetçiler bu konuda çok duyarlıdırlar. En çok korktukları da ani tepki göstermek ve sonradan a?ır siyasi faturalarla kar?ıla?maktır. Bundan dolayı sözlerine dikkat ederler. Bazen öylesine dikkatli olurlar ki söyledikleri anla?ılmazla?ır. Güç durumda kaldıklarında, hiç bir anlama gelmeyen, soyut laflarla için içinden çıkmaya çalı?ırlar. Kimi zaman da pek ba?arılı olamazlar.
Bu genel yakla?ımın en önemli istisnası AKP lideri Tayyip Erdo?an?dır.
Ba?bakan kadar söylemek istedi?ini oldu?u gibi, pek evirip çevirmeden, yani siyasilerin kaçınmaya çalı?tıkları siyasi kazalara hiç kulak asmadan söylüyor. Siyaset gere?i davranmıyor.
?rnekleri saymakla bitmez.
Gecekonducuların gözlerinin içine bakıp ?devletin malını ya?malayamazsınız? diyor.
Kendi partisinin mensupları da sık sık bu fırçalardan nasiplerini alıyorlar.
Meydanlardaki konu?malarında ne zaman kime çakaca?ı pek bilinmiyor.
En son ve Uluslararası yansımalarıyla hala konu?ulan ?One minute? tepkisi dillerden dü?müyor.
Ancak, i?in garip yanı, bu alı?ılmamı? yakla?ım Erdo?an?a birçok alanda avantaj sa?lıyor.
?rne?in, Uluslararası ili?kilerde artık ?Aman Erdo?an?ın fazla üstüne gitmeyin, sinirlenince öyle bir laf eder ki, hiçbirimiz altından kalkamayız? cümleleri duyulur oldu.
Açıkçası, Erdo?an muhataplarını korkutuyor.
Bu ne kadar avantaj, ne kadar dezavantajdır bilinmez, ancak ortada böyle bir gerçek var.
Aynı korku parti içinde de var.
Kimseler Ba?bakan?ın ters yanına dü?mek istemiyor. Mümkün oldu?unca liderlerinin be?enece?i görü?leri ortaya atıyorlar.
Tabii bu durum çok tehlikeli. Zira etrafından farklı görü? alamayan bir liderin verece?i kararların çok sa?lıklı olamayaca?ı besbelli.
Ne sakıncası olursa olsun, Erdo?an?ın alı?kanlıklarından vazgeçece?ine dair de hiçbir bir i?aret yok.
T?RKİYE?Yİ TANITMAK
İ?İN FRANSA OLMAK GEREKİRMİ?
Fransa?da ?Türkiye yılı? ya?anıyor. ?e?itli kültürel faaliyetler, konserler, gösteriler, sergiler düzenleniyor. Toplam 20-25 milyon euro?ya mal olan dev bir organizasyon.
Bunu düzenleyen de, Türkiye?nin AB?ye tam üyeli?ine kar?ı çıkan Sarkozy?nin Fransası...
Sarkozy?e kızabiliriz, ancak hakkını da verelim. Fransızlar, gerçekten Türkiye?yi son derece ba?arılı bir ?ekilde tanıtıyorlar. İnsana ?Türkiye?yi tanıtmak için Fransız olmak gerekirmi?? dedirten cinsten bir gösteri düzenlemi?ler. Allahtan da bize bırakmayıp tüm organizasyonu kendileri yapmı?lar. Son derece ba?arılı ve son derece etkili.
Sarkozy istese bu yılı iptal edebilirdi. Hatta bir ara iptal edilece?i dahi konu?ulmu?tu, ancak sonunda ?ikili ili?iler çok önemlidir? kararı alındı ve yola devam edildi.
Bütün bu gösteriler için yakla?ık 7-8 milyon euro?yu Fransızlar verdi. 15 milyon euro ise, Türkiye?den çıktı. Kimin cebinden çıkarsa çıksın, para böylesine güzel bir olaya gidiyorsa, kimse ?ikayetçi olmaz.
Fransızlar da, Türkiye?ye verdikleri önemi göstermi? oldular.
GEN?LER NE YAPIN
EDİN, DİL ??RENİN
?niversitelerde konferans verdi?im her defasında veya gençlerle birlikte oldu?umda hep aynı soruyla kar?ıla?ırım: Bize ne tavsiye edersiniz?
Ben de hep aynı yanıtı veririm: Ne yapın edin, mutlaka en az 1 yabancı dil ö?renin. İlk tercihiniz İngilizce olsun. İkincisi, yapaca?ınız i? veya seçece?iniz mesle?e göre de?i?sin.
Türkiye?de i? bulmak artık üniversite mezunu olmakla sa?lanmıyor. Daha fazla ?ansım olur, diye üniversiteye gitmeyin.
İlk i?iniz, ailenizin geliri yetersiz ise, üniversite yerine çok iyi yabancı dil e?itimi alın. Ardından da, elinizin en yatkın oldu?u veya en fazla merak duydu?unuz bir alana atılın. Sevdi? i?i yapan, iyi 1-2 yabancı dil bilen bir gencin bayarı ?ansı çok daha büyüktür.
Bu yazıyı yazmamın nedeni gazetelerde, Y?K Ba?kanı Yusuf Ziya ?zcan?ın Ba?bakan Erdo?an?a atfen anlattı?ı bir konu?ma.
Ba?bakan yabancı dil bilmenin nasıl acısını çekti?ini anlatmı?., ?utanıyorum? demi?.
Haklı...
Türkiye?nin ön güçlü ki?isi, en önemli uluslararası sorunlar konu?ulurken, süper güç ülke liderleriyle tartı?ırken söylenenleri anlamıyor. Etrafındakilerin yardımına muhtaç oluyor.
Türkiye?nin en zengin adamı rahmetli Vehbi Koç da dil bilmezdi. Birbgün büyük bir toplantıdaydık. Etrafımız Amerikalı, İngiliz i? adamlarıyla doluydu. Bir ara dayanamadı. ?Biliyomusun sana ne kadar gıpta ediyorum. Yabancı dil biliyorsun. Ben ise, ba?kalarına muhtacım. Kendimi, yarım insan gibi hissediyorum? dedi.
Gerçektende, ö?renece?iniz her yabancı dil, sizi 2?ye çarpacaktır.b iki insan olacaksınız.
Yemeyin, içmeyin, dil ö?renin...Ailelere de önerim aynıdır: ?ocuklarınızı yarı? atı gibi üniversite sınavlarına hazırlalak için kucak dolusu para dökece?inize, onlara dil ö?renme imkanı hazırlayın. Paranızı ona harcayın.
Evladınızın ?ansını bu ?ekilde arttırın.
NERMİN BEZMEN?İN
EN HO? KİTABI...
* Bu kadar içten, bu kadar ho? bir kitapla kar?ıla?aca?ımı bilmiyordum. Nermin Bezmen, yılba?ında kaybetti?i e?i Pamir?e yazmı? bu kitabı. 34 yıllık a?k?larını anlatıyor. ?Bizim Gizli Bahçemiz? hem ?Bak, Pamir, hatırlıyor musun nasıl birbirimizi sevmi?tik? diyor, hem de ?Sen gittikten sonra bak neler oldu?? diyor.
Bazı bölümleri acıklı, di?er bölümleri çok ho? ve çok içten yazılmı? bir kitap. Zaten ?Beni, herkesi sevdi?inden ve kendinden fazla seven erke?e, Pamir?ime? diye ithaf etmi? ve tadına doyum olmaz bir eser yaratmı?.
*
* CAN T?RK? ün MİT İtirafları?nın 3 üncü baskısı Do?an Kitap?tan piyasaya verildi ve tabii Ercan Gün?ün imzasını ta?ıyor. ?nceki baskılara oranla farkı yeni belgelerin eklenmesi. Behçet Cantürk, üzerinde çok spekülasyon yapılan biri ve Ercan Gün olaya çok ilginç yeni açılar getiriyor. ? ?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|