Mehmet Ali Birand
 
ASKER, SİVİL YARGIYA GÜVENEMİYOR
 
 

ASKER, SİVİL YARGIYA

GÜVENEMİYOR


Pazar günkü Milliyet’te Fikrat Bia’nın manşetten verilen haberi, bize acı bir gerçegi hatırlattı.


Bila haberinde Genelkurmay Başkanlığının, Askerin bazı koşullarda sivil mahkemelerde yargılanmasına itirazının gerekçelerini açıkladı. Genelkurmay bu gerekçeli itirazını Cumhurbaşkanına yollamış. Gül , hükümetin görüşünü de alıp, bugün veya yarın yasayla ilgili kararını verecek.


Ne yazık ki, aslında devrim niteliğindeki bir yasa değişikliği, çok aceleci şekilde ve yangından mal kaçırır gibi yapıldığından dolayı, kamuoyunda ters karşılandı. Sanki TSK’ya son dakikada bel altı vurmak için planlanmış gibi algılandı.


Keşke normal prosedür izlenmiş olsaydı. Komisyonlardan geçirilip, gerekli görüşler alınıp yasalaştırılsa, TSK ile iktidar arasındaki güvensizliğin artmasının da önüne geçilebilirdi.


Yasa değişikliği, sakıncaları yok edilip gerçekleşse, tam bir devrim sayılırdı. Bu defa yarım yamalak bir şey oldu.


========================

AKP, DOKUNULMAZLIKLARDA

NEDEN ISRAR EDİYOR?

YARGIYA GÜVENMEDİĞİNDEN,

ABUK SOBUK VE SİYASİ

GEREKÇELERLE SAVCILARIN

HAREKETE GEÇMELERİNDEN

KORKTUKLARI İÇİN...

==========================


Genelkurmay Başkanlığının gerekçeleri içinde beni en çok düşündüreni, Askerin sivil mahkemelerde yargılanmasının “kışlaya siyasetin girmesi” anlamına geleceğine dikkat çeken bölümüydü.


İleri sürülen gerekçe ile Ak Parti’nin (AKP), milletvekili dokunulmazlıkları konusundaki direnci hemen hemen aynı kaygıları taşıyor.


AKP, ilk başlarda, dokunulmazlık konusunda çok duyarlıydı. Yolsuzluk, suistimal, hakaret gibi adi suçlarla ilgili dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini söyleyerek iktidara geldi.


Sonra değişti...


Nedeni de, yargıya güvenememeleri.


Savcıların, en basit konularda dahi yapılan başvuralar için, yeterli ve gerekli incelemeyi yapmadan, sorumluluk almak yerine, topu hemen mahkemeye atma alışkanlıkları AKP’yi korkuttu.


Korkmakta haksız da değiller.


Hele böylesine cepheleşmiş ve birbirinin gözünü oymanın “politika yapmak” olarak algılandığı bu ülkede, savcılarımız ne yazık ki gereken süzgeç görevini yerine getiremiyorlar.


Dokunulmazlıklar kalktığı anda, siyasi nedenlerle, yalan dolan, hatta komplo oyunlarıyla milletvekili avına çıkanların sayısında patlama yaşanacağı ve her başvurunun da hiçbir ön incelemeden geçmeden mahkeme kapısına bırakılacağından emin olabiliriz.


Savcılarımız ön araştırma yapmaya, süzgeç rolü oynamaya zorlanmadıkça veya bu role alıştırılmadıkça da, kimse dokunulmazlıkları kaldıramayacaktır.


Yargıya güvensizlik ne yazık ki, bu ölçüde yaygın...


======================

ASKERİN İTİRAZININ EN

TEMEL NEDENİ DE AYNI. TSK,

SİVİL SAVCILARIN, ÖNLERİNE

GELEN HER BAŞVURUYU,

İSTER KASITLI, İSTER KOMPLO

OLSUN, KABUL EDECEKLERİNDEN

KAYGI DUYUYOR

===========================


Askerin, yasaya itirazlarının arasındaki en temel yaklaşımın içeriği de, AKP’ninkine benziyor:


Yargıya güvensizlik...


Doğru bir itiraz.


Neler yaşanabileceğini düşünüyorum ve Genelkurmay’a hak veriyorum.


Askere sinirlenen, çıkarı bozulan, TSK’dan çeşitli nedenlerle intikam almak isteyen her Allahın kulu, somut verilere dayanmadan savcıya ihbarda bulunacak. Savcılar da, bugünkü uygulamayı sürdürürlerse, her gelen şikayeti hakimin kapısına bırakacaklar.


Buna bir de, Genelkurmay Başkanını eklemek gerekecek. Genelkurmay Başkanları da –eğer yasada önlem alınmazsa- her türlü yargı tuzağına açık yaşayacaklar.


Bu açılardan bakacak olursak, Gül’ün Sivil Mahkeme Yasasını geri göndermekten başka çaresi yoktur.


Cumhurbaşkanı, göz göre göre böylesine derin sorunlar yaratacak bir yasayı onaylamadan, gereken değişikliklerle, kötü niyetli girişimleri önlemek için, yasaya sübap unsurlarının eklenmesini istemesi doğaldır.


Ancak, burada asıl üstünde durmamız gereken nokta, yargı reformudur.


Yargı reformu gerçekleştirilmediği sürece, bu ülkede hukuk sağlam direkler üstüne oturtulmadıkça, yapay önlemlerle hiçbir yere varamayız.


Her kişi kurum veya siyasi görüşe göre, hukuk farklı işletildiği sürece, Devleti yeniden yapılandıramayız.


Avrupa Birliği, boş yere “yargı reformu yapmak zorundasınız” diye tepinmiyor. Bizim görmek istemediğimizi, onlar görüyorlar.


Gerisi, sadece laf kalabalığıdır.




Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…