KUZEY IRAK’TA BİR KÜRT
DEVLETİNE HAZIRLANALIM
Belki bazılarımız olayın önemini ve vehametini görüyor, ancak Türk toplumunun büyük çoğunluğu, önümüzdeki yıllarda en çok Kuzey Irak’taki gelişmeleri tartışacağının farkında değil.
Hepimizin gündemi, kısa orta ve uzun vadede sadece Kuzey Irak Kürdistanı olacak.
Kuzey Irak Kürtleri müthiş planlama güçleriyle mi, yoksa konjonktür sayesinde yakaladıkları rüzgar ile mi bilinmez, tarihlerinin en büyük fırsatını yakaladılar.
Herşey, 1 inci Körfez savaşından (1991) bu yana onların istedikleri gibi gelişiyor. Programlasalar dahi bu kadarını elde edemezlerdi.
Şans yüzlerine güldü.
Doğrusu, onlar da durumun hemen farkına vardılar ve eski küçük hesaplarını bir kenara bıraktılar. Talabani ve Barzani kabile kavgalarını andıran ve dışarıya tamamen, kim hangi gümrük kapısından ne kadar rüşvet alacak kavgası izlenimini veren silahlı çatışmalarından vazgeçtiler. Birbirlerinden belki hala nefret ediyor olabilirler, ancak bir uzlaşı kültürü sergilediler.
Silahları bıraktılar... Birbirlerini öldürmekten vazgeçtiler ve uzlaştılar. İlerde birgün, farklı şekilde, birbirleri üzerinde üstünlük kurabilmek için tekrar mücadele edebilirler, ancak bugün son derece akıllı şekilde ortak hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyorlar.
Hedefleri de bağımsızlık.
Belki 10, belki 20, belki 30 yıl sonra olabilir, ancak sonunda ya bağımsız veya konfederal Irak’ın bir parçası olacaklar.
ŞANSLARI NE?
Irak’taki gelişmeler, Kuzey Irak kürtlerinin lehine.
Kısa vadede Amerikalılar Irak’ın bölünmesini kabul edemeyecekleri için, Kürtlerin bu aşamada büyük bir şansları yok. Anayasa taslağında da istediklerini elde edemediler. Ancak herşey yine de onların istediği gibi gelişiyor.
- Şiiler, hem kendi aralarında, hem de Sunni’lerle boğaz boğazalar. Öylesine küçük düşünüyorlar, öylesine kişisel çıkarları için mücadele ediyorlar ki, sonunda büyük resmi göremeyecekler ve Irak’ın bölünmesine neden olacaklar.
- Şii’ler ve Sunni’ler Amerikalılara karşı mücadelelerini sürdürecekler ve ABD sonunda Irak’ı kontrolünde tutabilmek için, Kuzey’e yerleşecek. Kürtler, Amerikalıların koruması altına girecek, en önemli müttefiği konumuna gelecek.
Özetle, Kürtler kazanacaklar...
Bunu da, daha çok Şii ve Sunni’lerin hesapsızlıklarından ve konjonktür sayesinde elde edecekler.
Görünen köy klavuz istemez.
Bu senaryo tam tersine de dönebilir.
Şii’ler kendi aralarında anlaşır ve uzun vadeli düşünüp hareket ederler. Konjonktür ters döner ve Irak’ı parçalamalarının uzun vadeli çıkarlarına zarar vereceğini görürler. İşte o zaman durum değişebilir.
Şii’ler henüz bu noktaya gelebileceklerini gösterecek bir işaret vermediler.
TÜRKİYE NE YAPABİLİR?
Türkiye bu durumda ne yapabilir?
Şii’lere akıl verebilir, ancak tüm grupları etkileyebilecek gücü yok. Her ne kadar Sunni’ler dahil herkese ulaşabiliyor olsak dahi, oradaki hesaplaşma çok farklı. Gelecek yıllarda Irak’ın kimler tarafından yönetileceğinden tutun da, Şii cemaati arasında kimin hakim olacağına kadar büyük bir hesaplaşma söz konusu. Kimsenin kimseyi dinleyecek hali yok.
Böyle bir durumda –özellikle uzun vadeli düşünürsek- Ankara kartlarını sizce nasıl oynamalı?
Şii’lerin kendi aralarındaki kavgaya mı müdahele etmeli?
Nasıl yapmalı?
Sunni’lerle mi yakınlaşmalı?
Yoksa kürtlerle ilişkilerine farklı bir bakış mı getirmeli?
Yarın bu konuya yanıt getirmeye çalışacağım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|