Mehmet Ali Birand
 
AFERİN, AVUKAT KERİNÇSİZ’E...
 
 

AFERİN, AVUKAT

KERİNÇSİZ’E...

 

Hukukçular Birliği Derneği diye bir grup belirdi. Hukuku, kendilerine göre yorumluyorlar. Hele başlarında, avukat Kemal Kerinçsiz adlı bir şahıs var ki, değme tanıtım üstadına ders verir.

 

Kerinçsiz, kamuoyunu dikkatinin nasıl çekileceğini en iyi bilen kişilerden biri.

 

Görüşlerine saygı duyuyorum. Hiçbir şekilde paylaşmıyor olsam dahi, yine de fikirlerini açıklama özgürlüğünü savunurum.

 

Kerinçsiz adını ilk defa Ermeni konferansının yargı yoluyla yasaklanmasıyla duyurdu. Yasadaki yorum boşluğunu yakalamış, 301-305 ve 288 ile adeta Yargı sistemimizi test ediyor. Savcı ve yargıçlarımız da,  Kerinçsiz’in beklediği refleksleri veriyorlar.

 

Ermeni konferansından sonra Kerinçsiz daha da büyük bir altın madeni buldu: Orhan Pamuk.

 

Şimdi, çıtasını yükseltti ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eşbaşkanı Joost  Lagendjk konusunda suç duyurusunda bulundu. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı da, harekete geçip soruşturma başlattı.

 

Kerinçsiz, bir vatandaş olarak hakkını kullanıyor. Bu nedenle, omu kimse suçlayamaz. Ancak bu başvurular, Türkiye’yi giderek bir tercih yapmaya zorluyor.

 

-          Hakaret ile Eleştiri arasındaki sınırlar nedir?

-          Mahkemeleri etkilemenin sınırları nasıl çizilmelidir?

 

301-305 ve 288 inci maddeler bugünkü gibi kaldıkça bu davalar  kesilmeyecek ve her biri ülkemizi hem içerde, hem de dışarda etkileyecektir.

 

Bu şekilde devam edilemez.

 

Her dava başvurusu, yeni bir sorun yaratıyor.

 

İçerde büyük tartışmalar çıkıyor. Çeşitli fikir grupları arasında sert çekişmeler yaşanıyor. Muhalefet ile İktidar arasında söz düellosu yaygınlaşıyor. Sonunda da ülkede gerilim doğuyor.

 

Dışarda da, ülkemizin AB’den uzaklaşması için fırsat arayanlara gün doğuyor. Türkiye’nin, fikir özgürlüğünün cezalandırıldığı bir ülke olduğu medyada sürekli işleniyor. İmajımızı değiştirmek istediğimiz bir dönemde, sürekli yara almamıza yol açıyor.

 

Bu kısır döngüden kurtulmanın üç çıkışı var:

 

-          Biri, yargının fazla  zaman harcamadan kendi içinde bir ince ayar yapması, Yargıtay içtahatlarıyla sorun yaratan maddelerin nasıl yorumlanması  gerektiğini saptamasıdır.

-          Diğeri, Adalet Bakanlığının savcılara bu maddelerle ilgili yaklaşımını anlatmasıdır.

-          Veya adı geçen maddelerin yeniden ve net şekilde yazılması ve gereken değişikliklerin yapılmasıdır.

 

En yapılmaması gereken, hükümetin bu gelişmeleri seyretmesi, sabır tavsiyesinde bulunmasıdır.

 

Bu dönemlerden geçeceğiz. Yapılan başvuruları ve açılan davaları doğal karşılamak gerekir. Kendi içinde önemli bir evrim geçiren her ülke, bu tip direnmeler ve ince ayarlarla karşı karşıya kalır. Ancak eninde sonunda, daima özgürlükler kazanır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…