Mehmet Ali Birand
 
ATİNA, GİDİŞTEN RAHATSIZLIK DUYMALI
 
 

 

ATİNA, GİDİŞTEN

RAHATSIZLIK DUYMALI

PARİS

 

Brüksel’den gelen mesajlar  hep aynı.

 

Türkiye üyeliğinin mutlaka geniş şekilde tartışılması, yani herkesin içine sindirmesi gerektiği belirtiliyor.

 

Doğrudur, önümüzdeki yıllarda AB’nin sınırları hakkında bir karar alınmadığı taktirde, hem Ankara hem de Brüksel’deki belirsizlikler sürecektir. Müzakereler hep bu belirsizlik içinde yapılacak, atılması gereken adımlar zorlaşacaktır. Sonunda ne çıkacağı bilinmeyen bir hedefe yürümek, Türkiye açısından da güç olacaktır.

 

Bundan dolayı, Türkiye hakkındaki soru işaretlerinin, önümüzdeki birkaç yıl içinde giderilmesi şarttır. Aslında, bırakın Türkiye’nin geleceğini, AB’nin kendi geleceği hakkında karar verebilmesi, tümüyle Fransız  ve Alman ekonomilerinin gidişine bağlı kalacaktır. Bu da önümüzdeki yıllarda anlaşılacaktır. Yani, 2005-2007 dönemi belirleyici olacaktır.

 

Değinmek istediğim bir diğer nokta daha var. O da, bu süreç içinde Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın tutumları. Dikkat ederseniz, bu iki başkent Türkiye konusunda son derece sessiz. Referandum sonrasında, Türkiye-AB ilişkileri hakkında hiç renk vermiyorlar.

 

Nedenini de çok iyi anlıyorum.

 

Eğer AB, Türkiye’yi dışlama veya özel statüye doğru itmeye kalkarsa, bu iki ülke de etkilenecek. Ege’de ve Akdeniz’deki barış havası ister istemez eskisi gibi olmayacak. Ankara, bu alanlardaki politikalarını eskisi kadar duyarlı sürdürmeyecek. Yunanistan ve Güney Kıbrıs ellerindeki altın anahtarı bir oranda yitirecekler. Böyle bir olasılık, Türkiye için olacağı gibi, Yunanistan ve Güney Kıbrıs için de tatsız bir ortam yaratacak.

 

Bundan dolayı,  17 Aralık öncesindeki gibi, özellikle Yunanistan’ın, Türkiye-AB  konularında bir tutum saptaması ve  bunu da ortaya koyması gerekmez.

 

Türkiye’nin dışlanmasını isteyenler, karşılarında Yunanistan’ı bulmalılar.

 

Yanlış mı düşünüyorum?



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…