Mehmet Ali Birand
 
BUNCA GERİLİME DEĞDİ Mİ?
 
 

BUNCA GERİLİME DEĞDİ Mİ?

 

Ben geçen hafta yaşanan gerilime hala bir anlam verebilmiş değilim.

  

Haftasonu yapılan tüm açıklamaları ve  Başbakanın neden sinirlendiğini anlatan yorumcuları okudum. Başbakana yakın çevrelerle de uzun uzun konuştum ve tüm kavganın nedenlerini araştırdım. Doğrusunu söylemem gerekirse, olayın temelinde bu kadar basit nedenlerin yattığına inanamadım.

  

Baktım ki, TÜSİAD’ın Başbakanı yerden yere vurma niyeti yokmuş. Sadece, kendilerini rahatsız eden bir kaç noktaya değinmek istemişler, o kadar. AKP iktidarından memnuniyetlerini de açıkça belirtmişler.

  

Başbakan’ın bu kadar sert tepki göstermesinin altında da, ne ilginçtir, tamamen kişisel algılamaları yatıyormuş:

  

“Ben bu kadar çaba harcıyorum. Kimselerin cesaret edemediği kararları alıyorum. Bu adamların şirketlerinin değerleri, bu önlemler sayesinde arttı ve şimdi de kalkmışlar beni eleştiriyorlar.”

  

Bu işler bu kadar basit mi?

  

Bunca gerilime değdi mi?

  

Kavganın temelinde önemli bir şey vardıysa, neden böylesine çabucak bitiverdi.

  

Geriye dönüp baktığımızda, ne kazandık, ne kaybettik ?

           

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Başbakanı ve Türkiye’nin önde gelen patronları, ellerine geçirdikleri istikrarı, yakaladıkları ekonomik rüzgarı hoyratça kullanıyorlar.

  

Hiçbirimiz, bu ülkenin geçmekte olduğu sürecin farkında değiliz galiba.

 

Ekonomi ne kadar düzelmiş olsa dahi, hala kırılganlığını sürdürüyor. En ufak bir çalkantıda, istikrarın bozulacağı yolundaki bir belirti, parayı hemen kaçırtacaktır. Tekrar enflasyon canlanacak, işsizliğin boyutları yeniden artmaya başlayacak ve Türkiye eski hasta yatağına geri dönecektir.

  

Yazık değil mi?

  

Bunca fedakarlığın, bunca çabanın boşa gitmesini göze alabilecek kadar hoyrat davranmanın ne gereği var?

  

Türkiye kendi içinde ve dışında bir denge oluşturabilmiş ve uzun yıllardır özlediği bir ivme kazanmıştır. Buna sahip çıkmak zorundayız. Kişisel kaprisler veya yanlış tutumlarla bu ortamı kaybetmememiz gerekiyor.

  

Sadece hükümet değil, patronlar da, medya da, geçen hafta yaşanan içi boş krizi iyi değerlendirmeli ve hoyratlığı bırakmak zorunda.

  

Bu noktaya gelene kadar çok çektik.

  

Şimdi kendi bindiğimiz dalı kesmemeliyiz.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…