TÜRBAN VE İMAM HATİP
ÇÖZÜLMELİ...
Bitmiyor ve biteceğe de benzemiyor.
Bir türlü içinden çıkamadığımız sorunlar listesinin başındaki iki konu, Türban ve İmam Hatip okullarından söz ediyorum.
YÖK’teki son tartışmalar dikkatinizi çekmiştir. Başbakanın konuşmalarını da buna eklersek, bu iki konunun önümüzdeki dönem yeniden canlanacağını kolaylıkla tahmin edebiliriz. Hükümet geçici bir süre için buzdolabına kaldırdığı bu iki sorunu, yakında yeni formüllerle gündeme sokacak.
Ben laik bir insanım. Türkiye’nin laik sisteminin değişmemesi için elimden gelen mücadeleyi de yaparım. Atatürk’ün ilkelerinin bizlere büyük ufuklar açtığına inanırım.
Ancak bir yandan da, bizler gibi düşünmeyenler, Türban’ı bir siyasal simge gibi kullananlar, İmam Hatipleri arka bahçesi gibi görenlerde var. Bu kesimlerle uzlaşmamız söz konusu değil.
Buna karşılık, siyaset dışında başörtüsü ve İmam Hatip konularına önem verenlerin beklentilerini ise karşılamamız gerekir.
Demokrasiler uzlaşı üzerine kurulur.
Uzlaşı demek, bir tarafın diğer tarafa teslim olması veya ülkenin gidişini değiştirecek kararlara göz yummak değildir.Buna karşılık, uzlaşı demek, her iki tarafında birşeyler kazanacağı bir formüldür.
“Benim dediğim dediktir” mantığı ile hareket edildiği taktirde sadece gerilim yaşanır. Sadece kavga edilir.
Oysa ülkemizin artık kavgaya hiç tahammülü yok.
Tüm dikkatimizi ve enerjimizi ekonomiye yönlendirmek zorundayız. Önümüzdeki dönem yine ince bir ip üstünde cambazlık ederek geçecek. Her ne kadar muhalefetimiz ve medyamız bu tip rejim kavgalarına bayılıyorsa dahi, rejim tartışmaları bu ülkeyi sadece geriye götürüyor.
Kendimize yazık etmeyelim.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|