ŞİMDİ DE NATO’ DA
KIBRIS KRİZİ YAŞANIYOR
BRÜKSEL
İlk defa iki hafta önce duymuştum.
Ankara’da diplomatik koridorlardaki söylentiler dikkatimi çekmiş, ancak böylesine gerilim yarattığının farkına varmamıştım.
Durumun giderek krize dönüştüğünü, Brüksele gelince anladım. Kimine göre, bir kriz yaşanıyor. Kimilerine göre, hızla yeni bir krize doğru kayılıyor.
Öylesine teknik bir sorun ki, anlatabilmesilmesi de bundan dolayı zor. Anlayabildiğim kadarıyla ve ayrıntılarda kaybolmadan durumu şöyle özetleyebilirim. Hata edersem, şimdiden özür dilerim:
Hatırlayacaksınız, yıllar boyunca Türkiye NATO- AB askeri işbirliğini bloke etmişti. Bunun nedeni de, AB’nin askeri girişimlerinde belirli ölçüde söz sahibi olmak istemesiydi. Türkiye’nin itirazı nedeniyle NATO-AB işbirliği yıllar boyunca ertelenmişti. Sonunda 2002‘de anlaşmaya varıldı.
Bu anlaşmaya göre de, AB’nin NATO olanaklarını kullanarak gerçekleştireceği askeri işbirliği Kıbrıs’ı kapsamayacaktı. 2002’de Kıbrıs AB üyesi olmadığından dolayı, bu uzlaşı NATO ve AB tarafından kabul edilmişti.
Ancak şimdi Kıbrıs AB üyesi oldu. Türkiye ise, 2002 anlaşmasını hatırlatarak “eğer işbirliği çalışmalarına Kıbrıs katılırsa biz bunu vetolarız” anlamına gelen bir tutum aldı. AB’nin yanıtı ise, “Kıbrıs bizim tam üyemiz oldu. Şimdi onlara, Türkiye sizi istemediği için bu çalışmalara katılamazsanız diyemeyiz.” şeklinde.
İlk aylarda bu sorunun altından çıkılabileceği sanılırken, tam aksine çekişmeye dönüştü. AB, Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başlamak üzereyken, Gümrük Birliği anlaşmasını ada’nın güneyine de genişletmeyi kabul ettiği bir sırada bu tutumun büyük bir çelişki yarattığını belirterek Ankara’yı tutumunu gözden geçirmeye davet etti.
Ankara ise, 2002 anlaşmasına dayanarak, AB’nin tam üyesi olmasına rağmen Kıbrıs’ı askeri çalışmaların dışında tutmasını istiyor.
Tam bir kısır döngü yaşanıyor.
Avrupa Birliği kaynakları, her konudaki karar mekanizmasına katılan Kıbrıs’a şimdi kalkıp “NATO ile askeri işbirliği çalışmalarına giremezsiniz” diyemeyeceklerini ileri sürüyorlar.
Belki bugün büyük bir kriz durumuna girmemiş olsa dahi, Türkiye tutumunu değiştirmediği taktirde, yakında bir zamanda çok büyük bir krizin içine düşüleceği ileri sürülüyor.
Bu yazıyı hazırladığım sırada konuştuğum resmi yetkililer, NATO doruğunda ve İngiliz Başbakanı ile Erdoğan’ın yapacakları ikili görüşmede bu sorunun ortaya çıkarılmasının ve Türkiye’den tutumunu gözden geçirmesinin isteneceğinin beklendiğini söylüyorlardı.
AB ve NATO çevreleri, Türkiye’nin Annan planı sırasındaki son derece gerçekçi tutumunu bıraktığını ve eskisi gibi sertleşmeye başladığına da özellikle dikkat çekiyorlar.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|