L?KSEMBURG
İsmail Cem istedi?ini elde etti. AB gündemine, Türkiye'ye tarih verilmesi gerekti?ini yazdırdı. Ancak, tam salondan çıkarken CNN T?RK, NTV ve TV 8'in kapanma haberi gelince so?uk terler döküldü.
Yıllardır hep aynı senaryo ile kar?ıla?ırım. Belki tamamen bir tesadüf (bu kadarına tesadüf demek güç, amma? ) belki planlı ve programlı bir kurgu? Ancak, Türkiye'nin ne zaman yurt dı?ında önemli bir toplantısı olsa, o toplantıyı mahvedecek ve Türkiye'ye prim sa?layacak bir geli?meyi durduracak bir olayla kar?ı kar?ıya kalınır. Sanki gizli bir el, Türkiye'nin demokratikle?mesini ça?da? ülkelerin arasına girmesini engelleyecek, gölgeleyecek bir olay yaratır. ?lkemizde, Susurluk tipi cinayetler dı?ında çok nadiren planlı programlı hareket edilebildi?ine inanmayan bir ki?i olmama ra?men, bu konuda ku?kularım artıyor.?
Sözünü etti?im olay Lüksemburg'da ya?andı.
AB ile Türkiye arasındaki en önemli toplantılardan biri sayılan Ortaklık Konseyi, tahminlerin ötesinde iyi geçmi?ti.
İsmail Cem, toplantıda AB yetkililerini bombardımana tutmu?tu. Türkiye'nin, ifade özgürlü?ü konusu ba?ta olmak üzere, Kopenhag Kriterlerine uymak için elinden geleni yaptı?ını söylemi? ve ardından da, Aralık ayında Kopenhag'da gerçekle?tirilecek olan AB zirvesinde, Türkiye ile katılma müzakerelerinin ne zaman ba?layaca?ına dair bir tarih verilmesini istemi?ti.
Bu toplantı, Türkiye ile AB ili?kilerinin en üst düzeydeki karar mekanizmasını olu?turuyor. Dolayısıyla, Türkiye'nin resmen tarih istemesi, bu açıdan önem kazanıyor.
Toplantının bir özetini yapmam gerekirse, ?öyle bir formül kullanabilirim:
?AB, Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerine uyum çabalarını alkı?ladı ve ?barda?ın yarı yarıya doldu?unu? söyledi. Geri kalan yarının da doldurulması gerekti?ine dikkat çekti ve bir uyarıda bulundu: Yasa de?i?tirmek yetmez, bunların uygulanması da gerekir. Oysa de?i?iklikler ?u ana kadar uygulanmıyor? ?
bu uyarıya ra?men, görü?melerden hemen sonra düzenlenen basın toplantısında, İspanyol Dı?i?leri Bakanı (Konsey Ba?kanı olarak) ilk defa bir tarih isteme konusunun altını çizdi. AB yetkilileri ?imdiye kadar Türkiye'nin bu konudaki ısrarını görmezden gelmeye çalı?ırlardı.
Pignet, ?Türkiye tarih istedi. Bunu not ettik. ?imdi, AB'nin kuralları ve Kopenhag kriterleri arasında bir denge kurup, bir karar verce?iz?dedi.
Bu yakla?ım çok önemli.
?rne?in, Verheugen'in ?Kopenhag kriterlerine uyum sa?layın. Hemen tarih verelim?diye kestirip atmasına ra?men, İspanyol Bakan, siyasi bir yakla?ım gösterdi ve ileri do?ru bir adım attı.
Türk heyeti hayatından çok memnundu ki, o anda gelen bir haber herkesi ?ok etti.
Tam o sıralarda basın toplantısı bitmi?, resmi heyet ve AB yetkilileri gazetecilerle konu?uyordu ki, Uluslararası bir ajans muhabirinin sorusu kula?ıma takıldı: Verheugen'e soruyordu:
?Biraz önce CNN kapatılmı?. Geçen hafta Diyarbakır'da bir ?öför Kürtçe kaset dinledi?i için hapse mahkum olmu?. Siz ise Türkiye'de ifade özgürlü?ünden söz ediyorsunuz. Bu tutumda çeli?ki yok mu??
Verheugen kem küm etti. Bir?eyler söylemeye çalı?tı. Ne dedi?i anla?ılamadan salonu terketti.
Türkiye, Lüksemburg'de kelimenin tam anlamıyla komuik duruma dü?tü. Daha do?rusu RT?K yasası nedeniyle yüzü kızardı. Bu ?ekilde bırakın ta üyelik müzakereleri için tarih almayı, normal bir İnsan Hakları ve temel özgürlükler sınavından dahi geçemeyece?ini ortaya koydu. Anayasayı ve di?er yasaları de?i?tirmekle bir yere varılamayaca?ını, en ba?ta kafaların de?i?mesi gerekti?ini gösterdi.
G?NDEMDE YİNE KIBRIS VARDI
Pazartesi günü Mesut Yılmaz Brüksel'deki temasları sırasında söylemi?ti. Salı günü Lüksemburg'da durum daha da netle?ti.
Türkiye-AB ili?kilerinin bir anahtarı Kopenhag kriterleriyse, di?er anahtarı Kıbrıs.
Kıbrıs konusunda ayak sürüyen ve ko?ul üstüne ko?ul getiren taraf olarak da Rauf Denkta? görülüyor. Denkta? hala ? çözümü engelleyen? isim ?eklinde nitelendiriliyor.
Kapalı kapılar ardında ne oldu?unu, kimin ne dedi?ini bilemedimizden dolayı bir de?erlendirme yapamıyoruz.
Ancak genel manzara bu?
Kıbrıs sorunu, yıl sonuna kadar çözülmezse, bütün dengelerin bozulaca?ını bilmemizde çok yarar var.
İ?in kötü yanı, Kıbrıs'ın Ankara'da çok hocası var, ancak direksiyona hakim olacak, geli?melere yön verecek kimse yok. Gemi de yava? yava? dev bir buzul'a do?ru yol alıyor?