Mehmet Ali Birand
 
BİZDE KENDİMİZE ÇEKİ DÜZEN VERELİM
 
 

BİZDE KENDİMİZE

ÇEKİ DÜZEN VERELİM

 

Basın yasası ile ilgili kıyametler kopuyor ve göreceksiniz, daha çok yazılıp konuşulacak. Hükümeti ve özellikle de bu yasayı hazırlayanları yerden yere vuracağız.

           

Eleştirilerin büyük bölümü de haklı.

           

Yasanın birçok maddesi muğlak. Her yargıcın ogünkü havasına göre, yorumuna açık.

           

Yeni yeni suçlar üretilmiş.

           

Uyarılarını sürdüren meslekdaşlarımla aynı fikirdeyim ve onları tüm kalbimle destekliyorum.

           

Ancak, madalyonun bir de öbür yüzü var.

           

Gelin, çuvaldızı bir de kendimize batıralım. 

           

İşlerin bu noktaya gelmesinde bizim hiç hatamız olmadı mı ?

           

Hem de nasıl oldu.

           

Bugün Türk toplumu, medya’ya güvenmiyor, hatta bazılarımızdan tiksiniyorsa, bu durum, içimizdeki pislikleri temizleyememiş olmamızdan kaynaklanmıyor mu ?

           

Şimdi gelin, elimizi vicdanımıza koyalım ve şu sorulara erkekçe yanıt verelim:

 

-          Bunca yıl boyunca, suçlu olup olmadığı hakkında hiçbir delilimiz veya fikrimiz yokken, insanlara suçlu damgası vurmadık mı ?

-          Damga vurmakla kalmayıp, yargısız infaz yapmadık mı? Sonradan masum olduğu ortaya çıksa dahi, üstlerinden geçip gitmedik mi ?

-          Yaptığımız yayınlarla, attığımız iftiralarla insanların hayatlarını söndürmedik mi?

 

Kendimizi temize çıkartmaya kalkmayalım.

 

Bütün bu suçları işledik. Sanki Allahın, Türkiye’de adalet dağıtması, doğru yoldan çıkanları doğru yola getirmesi için yolladığı elçileriymişiz gibi davrandık. Doğru dürüst bilgimiz olmadığı konularda dahi ahkam kestik. Ya dinci ya da laikçi olup, toplumu da cephelere böldük.

           

Yaptık, yaptık. Bunların hepsini yaptık.

           

Şimdi ektiklerimizi biçiyoruz.

           

Hükümet ne kadar hatalıysa, bizlerde ona yakın hatalıyız. İyisimi, bu gerçekleri bilelim de kendimize çeki düzen verelim.

           

Kendi kendimize yapamadık, şimdi sopa tehdidi ile yapacağız. Nasıl ekonomimizi IMF, İnsan Hakları ve Demokrasimizi AB sopasıyla düzeltmeye çalışıyorsak, anlaşılan mesleğimizi de “Türk savcı ve yargıçlarına teslim ediyoruz.”

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…