DANİMARKAYA
BUNU ANLATMAK ZOR
Danimarka’nın Roj TV konusundaki tutumu, Türkiye’den bakıldığında kabul edilemez. Ancak, Danimarka’daki uygulamalar açısından bakarsanız, Rasmussen’in ikilemi daha iyi anlaşılır.
Bizim için, PKK bir terör örgütüdür. Roj TV’de PKK’nın yayın organıdır.
Danimarka için ise, PKK’yı her ne kadar bir terör örgütü gibi görüyorsa da, henüz PKK ile Kürt sorununu birbirinden ayırmış değildir. Kürt sorunu, bir insan hakları mücadelesi gibi nitelendirilir. Roj TV’de, Kürtlerin sesini duyuran bir yayın organı olarak görülür. Bu çerçeve içinde de, genelde İskandinav ülkelerinin üstünde titredikleri bir fikir-basın özgürlüğü tutkusu vardır. İşte Rasmussen’in ikilemi buradan kaynaklanıyor. Roj TV’yi kapatmak ve muhabirini yasaklamak, bir Danimarkalının yıllardır benimsediği ilkelerine, toplumun alışkanlığına çok ters düşer.
Ancak artık dünya ve koşullar değişti. Net bir tutum takınma vakti geldi. Avrupa Birliği de terörle mücadele konusunda ortak bir yaklaşım benimsenmediği taktirde, bu işin içinden çıkmak daha da zorlaşacaktır.
Avrupalılar, hisleriyle, eski alışkanlıklarıyla gerçekleri birbirine karıştırdıkları sürece, toplu bir mücadele gerçekleştirilemez.
Belçika bir katili, “tam otomatik silah kullnamadan cinayet işlediği” için cezalandırmazsa, Danimarka veya başkaları basın özgürlüğüdür diye, her türlü yayına göz yumarsa o zaman bu tip sürtüşmeleri de doğal karşılalamak gerekir.
Bu tip olayları “Türkiye, basın ve fikir özgürlüğünü benimsemiyor. Kopenhag kriterlerine uymuyor” diye damgalamak çok büyük hata olur.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|