Mehmet Ali Birand
 
ASKER ÜSTÜNDE SİVİL TERÖRÜ ESTİRİLİYOR
 
 

ASKER ÜSTÜNDE

SİVİL TERÖRÜ ESTİRİLİYOR

 

Eminim, yazılı medyadan izliyorsunuzdur. Zira TV’ler bu konuya  özellikle girmiyorlar. Geleneksel olarak Asker’i kayıtsız şartsız destekleyen, üstüne toz kondurmayan bazı kesimlerin, başta Genelkurmay Başkanı Org. Özkök olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta düzeyine yönelik  eleştiri kampanyasından söz ediyorum.

           

Şimdiye kadar böyle bir durumla karşı karşıya kalmamıştık.

           

Kamuoyumuzun büyük bölümü Türk Silahlı Kuvvetlerine güvenir ve yıpratılmasını istemez. Ancak bir kesim daha vardır ki, onların TSK’ya bakışları çok daha farklıdır.

           

Asker gibi düşünürler.

           

Asker gibi, hatta onlar adına da konuşurlar.

           

Asker gibi hareket ederler. Aynı dünyayı paylaşırlar. Türkiye ve dünya’ya bakışları da çok benzer.

           

Askerin bir hatası olsa dahi, görmezden gelirler.

           

Bu kesim 1960’lardan itibaren  Askerle özdeşleşmiş, adeta ideologluğu bizzat Asker tarafından yapılmıştı. Çoğunluğu emekli subay, emekli hakim-savcı-polis-Üniversite hocası-iş adamı-gazeteciden oluşan bu kesimin en duyarlı olduğu noktalar, sistemin korunması, Kürt sorununda ödün verilmemesi ve Atatürk’ür.  Bu konularda TSK subay kadrosu gibi son derece kesin ve katı bir tutumu benimserler. Paylaştıkları değerlerin korunması için Askerin darbe yapmasını ister. Geçmişte gördüğümüz gibi, zamanında darbeleri hem kışkırtır, hem de desteklerler. Bu şekilde ülke yönetiminde ayrıcalıklı bir yer alabilirler.

           

İşte bu kesimin içindeki etkili bazı isimler, şimdi TSK’ya ve özellikle de Genelkurmay Başkanı Org. Özkök’e ateş püskürüyorlar. TSK kendi yarattıkları yol arkadaşları tarafından eleştiriliyor.

 

TSK’YA YÖNELİK

ELEŞTİRİLER…

 

Bu eleştiri kampanyası, özellikle Org. Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığına gelmesinden sonra başladı. Org.Özkök ve yeni Komuta katı, Türkiye’nin AB sürecinde TSK’nın -duyarlı olduğu, laiklik gibi sorunların dışında- fazla ön planda görülmemesi yaklaşımı benimsedi. Eskisi gibi her aklına gelenin, her aklına geldiği konuda konuşmamasına özen gösterildi. TSK’nın, demokrasilerde gerektiği gibi, profili bir oranda düşürüldü. AKP hükümetiyle tartışmaya girilmedi. Gereksiz gerilimlerden kaçınıldı.

           

İşte asıl sorunlar da bu yaklaşımla birlikte doğdu. Zira bugünkü TSK’nın yaklaşımı, eskilere oranla farklıydı.Günün koşullarına uyum göstermeye çalışılıyordu.

           

Bu kesimler, özellikle yazılı medya’da, inanılmaz suçlamalarda bulunuyorlar.

           

En başta, Org. Özkök AKP ile ılımlı ilişkiyi sırf Cumhurbaşkanı seçilmek için sürdürdüğünü ileri sürüyorlar. Bu iddia çok yaygın. Org. Özkök, bu konuda hiçbir niyeti olmadığını ne kadar açıklarsa açıklansın, bu kesimi tatmin edemiyor.

           

Onların istedikleri, Org. Özkök ve TSK’nın komuta katının AKP iktidarına karşı daha sert, daha katı ve adeta bir muhalefet gibi davranmaları. Ulusalcı bir yaklaşım göstermeleri.

           

Örneğin, yazılan eleştirileri alt alta koyunca bakın nelerle karşılaşılıyor:

 

-         1 inci tezkere sırasında TSK, Türkiye’nin bir ABD üssüne dönüştürülmesine onay verdi.

-         ABD’nin işgalini kolaylaştırmak için liman ve hava alanlarını açtı, İncirlik üssünün kullanım imkanlarını genişletti.

-         Anan planını destekledi.

-          Org.Özkök, Van’da hukuk arayan rektörlerle ilgili olarak, AKP yöneticileri gibi konuştu.

-         Süleymaniye’ deki çuval olayına gereken tepkiyi gösteremedi.

-         Başbakan, Genelkurmay Başkanına hocam diye hitap ediyor. (Bu konu resmen yalanlanmasına rağmen, hala yazılıyor)

-         KKK brövesindeki Atatürk siluetini kaldırtarak, Atatürk’ü tarihten silme kampanyasına katıldılar ve AB’den gelen“ Atatürk’ün resimlerini indirin” tavsiyesine uydular.

 

Daha birçok örnek var, ancak en çarpıcı ve en inanılması güç olanlar bunlar. TSK’ nın, varlık nedeni olarak gördüğü Atatürk’ü tarihten silmeye çalıştığı iddiasının inanılır bir yanı olabilir mi?

 

Acaba Asker, AB’ye karşı açıkça tutum mu almalıydı ?

 

Annan planı veya Irak politikalarında Genelkurmay, siyasi iktidarı görmezden gelip kendi politikasını mı uygulamalıydı? Türk Silahlı Kuvvetleri Ulusalcı bir tutum sergileyip AKP iktidarına karşı muhalefet görevini mi yapmalıydı ?

 

Benim anlayabildiğim kadarıyla, sözünü ettiğim bu sivil çevreler dünyadaki ve ülkemizdeki bazı değişimlerin ya farkında değiller veya fark etmek istemiyorlar. Belki de, değişen Asker- Sivil ilişkilerinin, uygulanmaya başlanan Kopenhag kriterlerinin eski alışkanlıklarını ve eski etkinliklerini yok etmeye başlamasının tepkisini ortaya koyuyorlar.

 

Gerekçesi ne olursa olsun, bu kesimi anlamak çok güç…

           

           

           

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…