HALA 17 ARALIK

G?œN?œN?œ YA?žIYORUZ...

?

?

Bizler kadar bir i?Ÿe, böylesine büyük bir heyecanla ba?Ÿlatamaz.

???????????

Kafamıza bir ?Ÿeyi koyduk mu, kimse önümüzde durmasın. Ba?Ÿka hiçbir konuyla ilgilenmez, gözümüzü karartıp çalı?Ÿırız.İnsanlar geç kaldı?Ÿımızı, bu i?Ÿin altından kalkamayaca?Ÿımızı sanarlar. Türkler herkesi ?Ÿa?Ÿırtır ve ne yapar eder, sonuç alır.

???????????

Sonra da, harcadı?Ÿı bunca enerjiden olacak, pestil gibi dü?Ÿer ve derin bir uykuya dalar. Bizlerin kendi aramızda bir benzetmemiz vardır: İ?Ÿe Alman gibi ba?Ÿlamak (yani son derece hesaplı, dikkatli, metodik) ve bir İngiliz gibi (yani, so?Ÿukkanlılı?Ÿını kaybetmeden, sabırlı ve sonucu alana kadar da uzun soluklu) bitirmek... Kendimizi de daha çok Almanlara (çok hesaplı, çok dikkatli ve çok metodik olmadan!) benzetiriz. Ancak girdi?Ÿimiz i?Ÿleri İngilizler gibi bitiremedi?Ÿimizi de kabul ederiz.

???????????

?žu anda aynı durum, Avrupa Birli?Ÿi ile ili?Ÿkilerde gözleniyor.

???????????

Geçenlerde, Türkiye?’de bir dizi temas yapan bir Avrupa Komisyonu Yetkilisi ile konu?Ÿurken izlenimlerini sormu?Ÿtum. Bana ?“Birand, Türkiye her kesimiyle 17 Aralık gününde kalmı?Ÿ.?” dedi.

?

Dü?Ÿününce, muhatabımın ne denli do?Ÿru söyledi?Ÿini anladım.

?

?“Bugüne kadar hiçbir ?Ÿey yapılmamı?Ÿ. En önde gelen isimler dahi hala 17 Aralık günkü söylemlerini tekrarlıyorlar.?” Diye devam etti.

?

Son derece yerinde bir saptama.

?

Geçen Aralık ayının 17?’sinde Türkiye, yakın tarihinin en önemli adımını attı ve müzakerelere ba?Ÿlama tarihi aldı.

?

Sonra ne oldu ?

Lüften bana söyleyebilir misiniz, 17 Aralıktan bu yana hükümet ne gibi adımlar attı ?

?

Müzakereciler mi atandı ?

?

Hayır.

?

Müzakerelerin hangi mekanizmayla yapılaca?Ÿı ve bu mekanizmanın yasa hazırlıklarımı yapıldı ?

?

Hayır.

?

Müzakerelerde nasıl bir strateji izlenece?Ÿine dair bir çalı?Ÿma ba?Ÿlatıldı mı ?

?

Hayır.

?

Bizim yasamız durumuna girecek olan AB muhteviyatı (kurulu?Ÿundan bu yana AB?’nin aldı?Ÿı kararlar ve yaptı?Ÿı anla?Ÿmalar) tercüme mi edildi ?

?

Hayır.

?

Yukarda saydıklarım hükümetle ilgili olanları. Peki, ?–zel Sektör kendi içinde hazırlıklarına ba?Ÿladı mı ?

?

?œniversiteler ve Sivil Toplum ?–rgütlerinden ne haber? Onlar gereken temasları kurup, iç planlamalarını ba?Ÿlattılar mı ?

?

Hayır.

?

Peki, Allah A?Ÿkına soruyorum: Ne bekliyoruz?

?

3 Ekim gününün gelmesini ve müzakere masasına oturduktan sonra mı harekete geçmeyi dü?Ÿünüyoruz? E?Ÿer böyle bir dü?Ÿüncemiz varsa, o zaman Fransa ba?Ÿta olmak üzere, Türkiye?’nin katılımını mümkün oldu?Ÿunca geciktirme planları kuran ülkeler bo?Ÿ yere çaba harcamasınlar. Biz, onlara ihtiyaç kalmayacak ?Ÿekilde, elimizden geleni yapıyoruz demektir.

?

K?œRT SORUNU VE KIBRIS?’TA

DA BEKLEMEDEYİZ...

?

Dikkat edecek olursanız, aynı durum Kürt- Ermeni ve Kıbrıs sorunları için de geçerli.

?

Garip bir bekleme içindeyiz.

?

Anlarım, bu bekleme sırasında önemli hazırlıklar yapılır, çe?Ÿitli kesimlerin görü?Ÿleri alınır ve büyük bir strateji in?Ÿa edilir. Hayır, do?Ÿru dürüst hiçbir hazırlık yok. Böyle bekleye bekleye, birgün yumurta kapıya dayanınca, bir kıyamettir kopacak. Atmamız gereken adımları dı?Ÿ baskı nedeniyle atmak zorunda kalaca?Ÿız. Sonra da kamuoyunda ?“Avrupa bastırdı ve kabul ettirdi?” söylentisi çıkacak. Kimse, bu duruma kendi kendimize dü?Ÿtü?Ÿümüzü söylemeyecek.

?

Kürt sorunu, 2003 yılına kadar atılan adımlardan sonra durdu.

?

Yani, 2003 yılında kaldık.

?

Kıbrıs sorununda, geçen yılki nisan referandumunda kaldık. Sanki her?Ÿeyi yapmı?Ÿız ve bundan sonrası bizi ilgilendirmiyormu?Ÿ gibi bir havadayız.

?

Ermeni sorunu kapımızı zorluyor, birkaç bilim adamı ve Sivil Toplum ?–rgütü dı?Ÿında siyasilerimiz hiç ilgilenmiyorlar. Eski Milliyetçi sloganların arkasına saklanmak daha kolaylarına gidiyor.

?

UYANIN BEYLER, YİNE

UYKUYA DALDINIZ...

?

Bu ça?Ÿrıyı ilgili herkese yapmak isterim.

?

Gerçekten de uyanma zamanıdır. Hareketlenmek için geç dahi kalınmı?Ÿ durumda. E?Ÿer bu ?Ÿekilde devam ederse, günün birinde hem Avrupa heyecanı kaybolur, hem de önümüze inanılmaz bir fatura çıkar..

?

3 Ekime sadece 7 ay kaldı. Bütün hazırlıkların 7 ayda yapılması da son derece güçtür. Her?Ÿey 3 Ekim?’e kadar çözümlenmeyecektir, ancak çarklar ?Ÿimdiden döndürülmelidir. Topluma, ya?Ÿanılacak büyük de?Ÿi?Ÿimin boyutları ?Ÿimdiden anlatılmaya ba?Ÿlanmalı, çözüm bekleyen sorunlar için de kollar sıvanmalıdır.

?

Türkiye, yakaladı?Ÿı bir tarihi fırsatı kaçırılmamalıdır.