ABD, PKK’YA KARŞI
HAREKETE GEÇİYOR MU?
Geçen hafta Washington’daki temaslar sırasında Türk tarafı, Kuzey Irak Kandil dağındaki PKK mevcudiyetini ön plana çıkartmıştı. Defalarca veriler sözlere rağmen Irak’taki Amerikan kuvvetleri, PKK’nın bölgeden çıkarılması konusunda hiç niyetli görülmüyordu.
Irak’taki askeri planlamada CENTCOM (Merkezi Komutanlık) söz sahibi. Washington’dayken, Pentagon yetkilileriyle bu konuyu uzun uzun konuştum.
“Neden verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz” sorusuna şu yanıtları aldım:
- Kandil dağındaki PKK mevcudiyetini dağıtmak için bir askeri harekat düzenlemek şu sıralarda çok güç. Irak’ın çeşitli bölgelerinde direnişçilere karşı zor bir mücadele veriliyor. Zaten zorluklarla karşı karşıyayız. PKK için Kandil’e kuvvet ayırırsak, bu defa diğer cephelerde zaafa uğrarız.
- Kandil dağını bombalamak ve büyük bir ateş gücü kullanmak Kuzey Irak’ta istikrarsızlık yaratacaktır. Ayrıca Kuzey Irak Kürtleri bu aşamada ortaya bir de PKK sorunu çıkmasını istemiyorlar.
- Amerikalı komutanlar (özellikle CENTCOM’dan söz ediliyor) hala Türkiye ile ilişkilerdeki rahatsızlıkları (tezkereden başlayarak) üstlerinden tamamen atmış değiller. Her ne kadar Genelkurmay-Pentagon ilişkileri rayına oturuyormuş gibi görünse dahi, CENTCOM’un havası hala tatsız. Bu durum da, PKK’ya karşı bir harekat konusunda isteksizliği arttırıyor.
ORG. BAŞBUĞ’UN YAKLAŞIMI
GENEL BAKIŞI ETKİLEDİ Mİ?
Türk Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı iki yıldır bu hareketsizliği değiştirmeye çabalıyorlardı. Ancak son aylarda ortaya çıkan gerekçeler daha ciddileşti. Bir yandan PKK faaliyetleri tekrar arttı, ölüm olayları çoğaldı.. Öte yandan da, ABD’nin hareketsizliği ülkedeki ABD karşıtlığını besler oldu.
İşte bu çerçevede, Genelkurmay 2 inci Başkanı Org. Başbuğ’un, birkaç ay içinde ABD Genelkurmay Başkanlığına gelecek olan Org. Pace ile herkesin önünde yaptığı konuşma dikkat çekiciydi.
Başbuğ, Amerikalıların Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı büyük bir askeri harekata girme konusundaki çekimserliklerini askeri açıdan anlayabildiğini, kısa bir süre daha beklenebileceğini söyledikten sonra “ancak bu arada atılabilecek pratik adımlar olduğuna” dikkat çekip, bunları da sıraladı. Lider kadroların harekat yeteneğinin kaldırılması, PKK’lıların serbestçe dolaşımının engellenmesi ve haberleşme olanaklarının kısıtlanması gibi bir dizi önleme dikkat çekti.
Başbuğ çok haklıydı. Daha da önemlisi, bu yaklaşım hem mantıklı, hem de pragmatikti.
Aradan birkaç gün geçmeden, CENTCOM Kuzey Irak’ta PKK liderleri hakkında Türkiye’nin verdiği listeyi “görüldüklerinde tutuklanma” emrini, tüm birliklerine yolladı.
Bu adımı nasıl yorumlamamız gerekiyor?
Herşeyin başında, Pentagon’un TSK’yı bir oranda tatmin etmek isteği görülüyor. Bunu bir ilk adım olarak niteleyebiliriz. Org. Başbuğ’un ortaya koyduğu mantığın bir mekanizmayı harekete geçirdiği söylenebilir.
Peki, sonrası gelecek mi?
Yani, bu tutuklama emri kağıt üzerinde mi kalacak, yoksa gerçekten ciddiye mi alınacak?
Biliyorsunuz, Hırvatistan’da da bu tip listeler açıklandı, hatta hangi “savaş suçlusunun” nerede yaşadığı bilinmesine rağmen, NATO kuvvetleri üzerine gitmediler.
Amerikalılar, PKK liderlerini görmezden mi gelecekler, yoksa gerçekten harekete geçecekler mi?
Amerikalı askerlerin Kandil dağına baskın yapıp, aranan PKK liderlerini aramaya kadar gitmeleri veya istihbarat bilgileriyle, içlerinden bazılarını yakalamaları ve Türkiye’ye teslim etmeleri çok şey değiştirir. PKK’ya ciddi bir sinyal verilmiş olur. Türk-Amerikan ilişkileri üstündeki PKK gölgesi bir oranda azaltır. Ankara’nın sabır gösterme süresini uzatır.
Aksi halde, Amerika’nın Kürt sorununu elinde bir kart gibi tutmak istediği izlenimi artacaktır.
Clinton döneminde Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesi, bu tip kuşkuları dağıtmıştı. Bush, döneminde bir tutum değişimine gidilip gidilmediğinin en önemli test’ini bundan böyle yaşayacağız.
Bu arada Ankara’nın da, bu sorunu Amerika ile tartışırken Kuzey Irak Kürt liderlerini ihmal etmemesi gerekir. Amerikalılar belki duruma hakimler, ancak Talabani-Barzani ikilisi de, özellikle PKK konusunda sözü dinlenen lider konumundalar.
Washington’un attığı son adımı çok abartmayalım ancak önemli bir başlangıç olabileceğini de gözden kaçırmayalım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|