AB?nin KIBRIS
YARDIMINI REDDEDİN
?
Rumlar Annan planıyla ilgili referandumda HAYIR oyu verdikten sonra, BM Genel??? Sekreteri Annan Güvenlik Konseyine yazdı?ı raporda, KKTC?ye uygulanan ambargonun hafifletilmesini önermi?ti. Uluslararası hava Türkiye tarafından esiyordu. Rumlar suçlanıyor ve yerden yere vuruluyorlardı. Washington?dan Brüksel?e kadar herkes Papadopulos?u suçluyordu. BM Güvenlik Konseyinin bu yöndeki kararını tek ba?ına Rusya önledi.?????
?
Buna kar?ılık? AB Bakanlar Konseyi, KKTC? nin izolasyondan kurtarılması için,? AB Komisyonunu görevlendirdi. Komisyon da, bu direktife uyarak, KKTC?ye, bir yandan 259 milyon euro?luk bir mali yardım paketi, öte yandan da KKTC ile AB arasında do?rudan ticaret yapılması için iki tüzük hazırladı. Bunlar KKTC üzerindeki baskıları büyük oranda hafifletecekti.
?
Bu kararlar alınıp hazırlıklar yapılırken, Rumlar henüz yeni tam üye olmu?lardı. Papadopulos?un AB?ye yalan söylemesinin yarattı?ı tepkiler hala sürüyordu. Her yerden dayak yiyorlardı. Bundan dolayı seslerini çıkartmadan, sabırla beklediler. Aradan aylar geçti, referandumun tepkileri unutulmaya ba?landı. Olay so?uyunca, Rumlar hareketlendiler.
?
Komisyon?un tüzük önerilerini salam politikasıyla erittiler. ?antaj yaptılar, ba?ırıp ça?ırdılar. Do?rudan ticaret olana?ının sa?lanmasının, KKTC?yi ba?ımsızlı?a götürece?ini ve adanın bölünece?ini ileri sürdüler. Sonunda da istediklerini büyük oranda elde ettiler.
?
?nce, Mali Yardım- Do?rudan ticaret diyerek yola çıkılan tüzükler, sonunda ku?a döndü. Do?rudan ticaret tamamen yok edildi ve daha da ilginci Mali Yardım ? çok açık olmasa dahi- ko?ulara ba?landı. KKTC?nin Mara??ı geri vermesi,? Magosa limanının Rumlarla ortak i?letilmesi? ve mülk sorununun Avrupa Mahkemesi çerçevesinde çözümlenmesi dilekleri tüzü?e sokuldu.
?
Yani, referandum sonrasında ödüllendirilmek istenen Türk tarafı, bugün gelinilen noktada cezalandırılır bir konuma sokuldu.
?
İnanılır gibi de?il, ancak do?ru...
?
Sadece Rumların, hatta Yunanlılarla birlikte boyları bu i?in altından kalkmalarına yetmez. Onlara destek verenlere bakmak gerekiyor. İngiltere bir orta yol bulmaya çalı?sa dahi, anla?ılan bazı üyeler Rumları destekliyor, belki de kı?kırtıyorlar. Sanki Kıbrıs sorununu kullanıp, Türkiye ile 2006?da ba?laması planlanan tam üyelik müzakerelerini ertelemeye hazırlanıyorlarmı? gibi bir izlenim do?uyor.
?
Geçen haftaki daimi temsilciler (25 üye ülkenin Büyükelçiler düzeyindeki komitesi) toplantısında, herhalde Komisyon (özellikle Olli Rehn) gidi?teki tehlikeleri ve tutarsızlıkları ortaya koymu? olacak ki, karar alınamadı. Dün yeniden görü?ülecekti.
?
E?er AB Konseyi (üye ülkelerden olu?an, karar verici organ) bu tutumunu sürdürür ve KKTC?yi ödüllendirmek yerine cezalandırma yolunu tercih ederse, KKTC bu yardımı reddetmelidir. Rakkam küçük de?ildir, KKTC?ye önemli bir katkı getirecektir, ancak bu gidi?i durdurmak açısından, atılması gereken bir adımdır.
?
Belki henüz farkında de?iliz, ancak Kıbrıs sorunu önümüzdeki yıl AB ile ili?kilerimizde son derece önemli ve belirleyici bir çıban ba?ı olacaktır. Kamu oyu bu konudan bıktı?ı için yeterince ilgilenmiyor, oysa ba?ımıza çok sorun çıkacaktır.
?
?????????????????????????????????????????????? *???????????????????????????????? *????????????????????? *
?
? BİZİ BU DURUMA
DENKTA?GİLLER SOKTU?
?
Geçen hafta KKTC Cumhurba?kanı M.Ali Talat İstanbuldaydı.
?
Sabancı ?niversitesinde bir konu?ma yaptı ve bugünlere nasıl geldi?imizi anlattı.
?
En çarpıcı saptaması, bugün AB?de Rumların tek ba?larına kalmaları ve istediklerini yapabilmelerinin sorumluları olarak, 2002 Kopenhag doru?unda ve ardından da Lahey?deki (2004) toplantıda Annan planını reddeden dönemin Cumhurba?kanı Rauf Denkta? ve onu destekleyen Türk yetkililer oldu?unu söylemesiydi.
?
?ok do?ru bir saptama.
?
Yunanistan?ın eski? Ba?bakanı Simitis?in son kitabını okuyanlar, bu gerçe?i kar?ı tarafın a?zından dinlediler. Simitis, kitabında ?Denkta??ın evet demesinden korkuyorduk. Zira Türkler evet derlerse, bu defa Papadopulos Annan planını reddedecekti. Bu durumda da Kıbrıs AB?ye tam üye olamayacak ve tüm ümitlerimiz suya dü?ecekti...? diyor.
?
Papadopulos?da yeni açıklamaya ba?ladı. Lahey?e, Denkta? kabul ederse, kendilerinin tüm riskleri alıp planı reddetmek üzere gittiklerini anlatıyor.
?
AB Komisyonu yetkilileri bana defalarca, Rumların Lahey? de planı reddemeleri durumunda, tam üyeliklerinin ertelenece?i ve çözüme kadar bekletilece?i konusunda uyarıldıklarını defalarca söylemi?lerdir.
?
İ?in ilginç yanı, Denkta? Lahey?e, Ankara?daki bir doruk toplantısında alınan EVET denmesi kararıyla hareket etmesi, ancak -söylentilere göre- ?imdi emekli olan bir kuvvet komutanının te?vikiyle, daha hava alanındayken ?Biz hayır diyece?iz? açıklamasıyla tüm politikayı de?i?tirmesidir.
?
Denkta??ın, Lahey?de Annan?ın önünde Papadopulos?un konu?masını dahi beklemeden, Türk tarafının bu planı kabul etmesinin imkanı olmadı?ını belirtmesi, Rumları kurtarmı? ve tam üyelik mekanizmasının i?lemesine yol açmı?tır. Papadopulos, masada HAYIR demeden kurtuldu?u Annan planını sonradan, referandumda halkına reddetirmi? ve bir ta?la iki ku? vurmu?tur. Hem Annan planını öldürmü?, hem de AB? ye Türk tarafını dı?arda bırakıp tam üye olarak katılmı?tır.
?
İ?te bugün bize kan kusturan Rumların, bugünlere nasıl geldiklerinin hikayesi.
?
Bu durumdan kimi sorumlu görmeliyiz?
?
Kendi kendimize kaçırdı?ımız bir olana?ın acıklı hikayesi.
???????????
Uluslararası ili?kilerdeki altın kuraldır: Zamanlama çok önemlidir. Bir defa kaçırdınız mı, ne kadar haklı olursanız olsun, o fırsatı bir daha geri alamazsınız.
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|