MÜZAKERE KOLAY
KALPLERE GİRMEK ZOR
Şu sıralarda hepimiz, AB ile tarama görüşmelerinin nasıl geçeceğini konuşuyoruz. Müzakerelerin ayrıntılarını tartışıyor, tarım gibi zorlu bölümlerin altından nasıl çıkabileceğimizin hesaplarını yapıyoruz. Böylesine güç bir süreci nasıl yaşayacağımızı konuşuyoruz. Genel tahminler bu müzakerelerin kolay kolay bitirilemeyeceği yönünde. Yani, tam üyeliğimizin önündeki engellerin başında bu ekonomik müzakere sürecini görüyoruz.
Bence, bu yaklaşım çok yanlış.
Evet, ekonomik alandaki müzakereler kolay olmayacaktır, ancak tam üyeliğimizin önündeki asıl engel “ekonomi” değil, Avrupa kamuoyundaki Türkiye imajıdır.
Türkiye’nin ekonomik yönden AB’ye uyum sağlayabilmesi için para ve hükümetlerdeki siyasi cesaret yeterlidir. Siyasi cesaret reformların gerçekleşmesini sağlayacak, özelleştirme ve yabancı yatırımlarda siyasi cesareti arttıracaktır.
10 yıldır gümrük birliği içinde yaşayan Türk ekonomisi değişim sürecinin önemli bir bölümünü atlatmıştır. Geriye kalan da önemlidir, ancak altıntan kalkılamayacak cinsten değildir.
Dediğim gibi, para ve siyasi cesaret Türkiye’yi müzakerelerin son aşamasına kadar getirebilir. Bütün ekonomik veya siyasi engelleri kolaylıkla aşabilir.
Ancak bir koşulda... O da, önümüzdeki 10-15 yıllık süreç içinde Avrupa halkının kalbini ve sempatisini kazanabilirse.
Emin olun, işin bu yönü, ekonomik müzakereler veya Kopenhag kriterlerine uyum sağlamaktan çok daha zordur.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|