KIZMAYI BIRAKIN,
GEREKENİ YAPIN…
Tam tahmin ettiğim gibi oldu.
Avrupa Birliğinin raporlarının açıklanmasıyla birlikte, bir kesim yine ayaklanıverdi. Birbirini tutmayan iddialarla ortaya çıkıyorlar. Rapordaki AB beklentilerinin birer ödün olduğu ve hiçbir şekilde uyulmaması gerektiği yazılıp söyleniyor. İnanılır gibi değil…
Ben bugün özellikle İlerleme raporunu tersten okumak istiyorum. İlerleme raporu önemli, zira bir nevi karne niteliğinde. Her aday ülkeye verilen yıllık notları kapsıyor. Kopenhag Kriterlerine uyum sağlanıp sağlanmadığını, nerelerde geri kalındığını bildiriyor.
İlerleme raporunu baştan sona karalayanların aşağıdaki sorulara yanıt vermeleri gerekir…
Raporda, Türkiye’nin reform hızını ve heyecanını kaybettiği, uzun süredir yeni bir adım atılmadığı belirtiliyor.
Neresi yanlış ?
Raporda, daha önceden alınmış reform kararlarının- değişmiş yasaların uygulanmasında aksamalar görüldüğü yazılı.
Doğru değil mi ? Bizler bundan şikayet etmiyor muyuz ?
Raporda, Türkiye’den kısa vadeli beklentilerin bir de listesi yapılmış:
- İşkenceye sıfır tolerans gösterilmeli.
Bunu gerçekleştirmenin neresi kötü? Aksine insanlara işkence yapılmasına göz mü yumalım ? Böyle bir Türkiye’yi mi tercih ederiz ?
- Yargıda reform yapılmalı.
Yapmayalım mı? Yargı reformunu gerçekleştirmek, AB’den önce bizim çıkarımıza değil mi?
- Fikir özgürlüklerinin önü açılmalı 301 ve 305’inci maddeler değişmeli .
Fikir özgürlüklerinin önünü açmayalım da ne yapalım? Orhan Pamuk’ları, Hırant Dink’leri hapse mi atalım? Bu yasalardan kurtulmadıkça, bu işin içinden çıkamayacağımızı görmüyor muyuz?
Kendi kendimize dünkü soruyu yeniden soralım:
AB İlerleme raporundaki değişiklik önerilerinin hangi Türkiye’nin aleyhinedir?
Emin kolay kolay yanıt bulamazsınız …
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|