Mehmet Ali Birand
 
DEMEK Kİ, 7 YILI BOŞA HARCAMIŞIZ
 
 

 

DEMEK Kİ, 7 YILI

BOŞA HARCAMIŞIZ

 

1987-1999 arasını düşünün. Güneydoğu’da, düşük bir yoğunlukta bir savaş yaşamıştık. PKK saha kontrolünü elde edebilmek için gruplar halinde baskınlar yapardı. Köyler basar, mezraları dağıtırdı. Bazı bölgelerde, gündüz TSK gece PKK kontrolü elinde tutardı. Güneydoğu gidilmemesi gereken, gidildiğinde ise risk dolu bir ortama girildiği bölge idi. 12 yıllık dönemde 35 bin kişi öldü. Binlercemiz yaralandı. Terör ülkeyi tutsak etmiş, demokrasi ve insan hakları neredeyse askıya alınmıştı.

 

1999 Şubat’ında Öcalan tutuklandı ve PKK’ya  ateşkestirdi.

 

PKK, Kuzey Irak’ta Kandil Dağı’na çekildi. Terörle bir yere varılamayacağı. Türk güvenlik güçlerini kolaylıkla aşamayacaklarını anladılar.

 

Türkiye rahatladı. Güneydoğu da derin bir nefes aldı. Bölge giderek zenginleşmeye başladı. Bu süreç tam tamına 7 yıl sürdü.

 

Başta, bölgede çarpışan ve koşulları çok iyi bilen askeri yetkililer olmak üzere, terörden ağzı yananları ve düşünürleri ardı ardına uyardılar:

 

Terör bitti ancak PKK bitmedi ve Kürt sorunu çözümlenmedi... Bu da silahla halledilemez. Büyük yatırım ve daha fazla demokratikleşme gerekir” dendi.

 

Üstelik ortam çok müsait idi. AB’ye tam üye adaylığına kabul edilen Türkiye, Kopenhag Kriterleri’ne uyum sürecine girdi.  Kürt vatandaşları en çok rahatsız eden, Kürtçe yasağı, Kürtçe öğrenim, Kürtçe yayın gibi konularda eski kısıtlamalar esnekleştirildi.

 

Ancak, daha ileri gidilemedi.

 

Ne doğru dürüst yatırım yapıldı.

 

Ne halka iş ve aş sağlandı.

 

Ne de, PKK’yı ortadan kaldıracak önlemler alındı.

 

Irak’ın istilasından sonra her şey altüst oldu. Kuzey Irak’taki bağımsızlık hareketi somutlaştı. Kürtler arası dayanışma başladı. Kısa süre öncesine kadar savaşan Barzani ile PKK, işbirliğine girdiler. Kürt sorunu, bölgesel bir harekete dönüştü.

 

Türkiye, 7 yıl süresince bütün bu gelişmeleri izlemekle yetindi. Sorunu temelinden  çözebilecek hiçbir somut adım atamadı. Cesaretle önlemler alamadı.

 

Sonunda, 2006 yılında PKK tekrar teröre başvurdu. Ancak bu defa daha farklı bir tutum sergiledi. Artık, vur kaç taktiği, uzaktan kumandalı mayınlarla terör uygular oldu. 2-3 kişilik  gruplarla hareket ediyor, kolayca saklanıyor.

 

Ancak en çok dikkati çeken nokta, eskiye (1987-1999) oranla çok daha az sayıda suikast girişimi yaşanmasına rağmen, kamuoyunun tepkisi oldu.

 

PKK bu defa, daha az sayıda suikast ile kamuoyunda daha fazla ses çıkardı. İnsanlarımız daha fazla tepki gösterdiler. Avuç içi kadar bir grubun koskoca bir ülkeyi birkaç olayla altüst etmesinin nedenleri iyi incelenmeli. Hepimiz, bu saptamanın perde arkasını araştırmalıyız.

 

Türkiye, 7 yılını boşa harcamanın ve hazırlıksız yakalanmanın şaşkınlığını yaşıyor.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…