Mehmet Ali Birand
 
FETHULLAH GÜLEN BİZİ NEDEN KORKUTUYOR ?
 
 

FETHULLAH GÜLEN BİZİ

NEDEN KORKUTUYOR ?

 

Fethullah Gülen, yıllardır toplumun bir çok kesimi tarafından daima ilgi odağı olmuştur. Adeta gizli bir gücün sembolüymüş gibi, kimileri tarafından bazen kuşku, kimileri tarafından da kaygıyla izlenegelmiştir. Bu merak hala devam ediyor. MİLLİYET’ teki son dizinin anonslarında dahi, sanki  bir gizliliğin perdesinin açıldığı mesajları vardı.

                       

Fethullah Hoca hakkında çok kişi farklı düşünür. Kafalar  karışıktır. Hiçbir konuşmasını veya adımını gizli yapmamış olmasına rağmen, hep bir kuşku kaygı duyulmuştur.

                       

Başta asker olmak üzere, laik kesimin bir bölümü, kimi zaman mesafeli durmuş , kimi zaman üstüne yürümüştür. Ancak dikkat edin, bu kesimlerin de kafaları karışıktır. Tanıdığım nice asker, Fethullah Gülen’in özellikle yurt dışındaki okullarına hayrandır. Hatta çocuklarını gönderdiklerini bana anlatmışlardır. Laik’liğin sembollerinden sayılan Ecevit’ ler de Gülen’e saygı duyarlar, gerektiğinde korumuşlardır.

                       

Buna karşılık, Derin Devlet Fethullah Gülen’in yakasını bırakmamıştır. Sadece onu değil, sempati duyanları, hoşgörüyle bakanları dahi, geçmişte sık sık cezalandırmıştır.

 

Okullarını övdüğümden dolayı başıma gelenleri ben bilirim. Hele Hakan Şükür’ün bir defasında, 32. GÜN programında Fetullah Hoca’ya sempati duyduğunu söylediğinden dolayı haftalarca medya tarafından hırpalanmasını hiç unutmam. Yıllar önce, Ali Kırca’nın Siyaset Meydanında eski bazı kasetlerinin yayınlanmasıyla birlikte yoğunlaşan bir kampanya, hala bitmemiştir. Hoca’nın tedavisini yurt dışında sürdürmek istemesinin nedeni de bu tip kampanyalar olsa gerek.

           

Laik çevrelerde kafa karışıklığı böyledir de, muhafazakarlar arasında durum farklı mı sanıyorsunuz ?

                       

Hayır.

           

Onlarında derdi, Fethullah Gülen’i bir türlü tam anlamıyla kendi saflarına çekememeleri, siyasetlerine alet edememeleri, bayraklaştıramamalarıdır.

Fethullah Gülen’in kendine özgü bir dünya görüşü, kendine özgü bir din ve kendine özgü bir  Devlet anlayışı vardır. Bizlere benzememesinin cezasını çekmektedir. Ne Necmettin Erbakan, ne de Yekta Güngör Özden gibi olmuştur.

 

FETHULLAH HOCA’DAN

RAHATSIZ OLMAMAYI ÖĞRENELİM

 

            Fethullah Hoca’nın dünyasını paylaşmıyorum.

 

Ancak görüşlerine saygı duyuyorum.

 

Görüşlerini açıklaması beni korkutmadığı gibi, bu görüşleri benimseyecek kişilerin ülkenin geleceğini tehlikeye düşüreceklerine de inanmıyorum.

           

Artık Fehtullah Gülen’in yakasını bırakalım.

                       

Türkiye Avrupa Birliği sürecine doğru yürürken, hala “değirmenin suyu nereden geliyor?”  sorularından veya “Bu adam ülkeyi gizlice şeriata götürmek istiyor. Okullarında gizli planlar hazırlanıyor” kaygılarından, komplo teorilerinden kurtulmamız gerekiyor.

           

Avrupa Birliğine katılmak demek, size ne kadar ters düşerse düşsün bütün görüşlerin söylenebilmesi demektir. Silahlanmaya veya teröre teşvik edilmedikçe, yasalara ters düşülmedikçe, eyleme girilmedikçe herkes görüşünü açıklayabilmelidir.

                       

Bırakın Fethullah Gülen’in görüşlerini, onu mumla arayacağımız, ondan çok daha radikal görüşlere alışacağız.

                       

“Şeriata uygun devlet kurmak istiyorum “ diye açıklama yapanı tepelemeyeceğiz.

                       

“Bağımsız Kürt Devleti Kurulmalı “ diyeni hapishanelere atmayacağız.

                       

Fikirlerin açıklanmasından korkmamamız gereken bir döneme gireceğiz. Belki ilk başlarda yadırgayacağız, vatanın elden gittiğini ileri sürenler çıkacak, hatta darbe çığırtkanlığı yapanlar, askeri göreve çağıranlar olacak.

           

Ancak bizlerin direnmesi gerekecek.

                       

Alışacağız ve benimseyeceğiz.

                       

Bunu yapabildiğimiz gün de, kendimize güvenimiz artacak. Artık her dakika, ülkenin bölünüp bölünmediği veya şeriatın kapıyı çalıp çalmadığı korkularından kurtulacağız. Toplum olarak, enerjimizi komplo teorilerine değil, somut projelere harcayacağız.

                       

Bütün bu evrelerden geçtikten sonra, günün birinde son 30 yılın gazetelerini inceleyenler, Fethullah Gülen ile ilgili yazı ve yorumları okuyanlar çok şaşıracaklar. İşte o zaman, AB’ye katılmış olmamızın ülkemizi nasıl ileriye götürdüğünü görecekler. Diğer müslüman ülkelerle aramızdaki mesafenin neden böylesine açıldığını daha iyi anlayacaklar.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…