Mehmet Ali Birand
 
UFUKTA YENİ BİR KRİZ GÖRÜNÜYOR...
 
 

UFUKTA YENİ BİR

KRİZ GÖRÜNÜYOR...

 

Ufukta kara bulutlar yoğunlaşıyor. Belki şu sıralarda tam anlamıyla farkedilmiyor, ancak ilerde fırtına işaretleri görülüyor.

 

Hemen önlem almak, stratejiler hazırlamak zorundayız. Eski alışkanlıklarımızı sürdürür ve çözümü son dakikaya bırakır veya herşeye HAYIR diyerek direnebileceğimizi sanırsak çok hata ederiz.

 

Sözünü ettiğim tehlike bulutları yine Kıbrıs etrafında yoğunlaşıyor.

 

Sorun, Gümrük Birliği çerçevesinde, hava ve deniz limanlarımızın Kıbrıs malı taşıyan Kıbrıs Rum gemi ve uçaklarına açılması zorunluğundan  kaynaklanıyor.

 

Türkiye, Avrupa Birliğine limanlarını açacağına dair söz verdi. Yani bu işin kaçarı yok. Ancak, işi erteleyebilmek ve karşılığında da Rumlardan ve Avrupa Birliğinden ödün koparabilmek için dans ediyoruz.

 

Her ülke bu dansı yapar. Verdiğine karşı birşeyler almak ister. Ankara’nın istediği de, limanlarını açma karşılığında, KKTC’yi  izolasyondan  kurtaracak bazı adımların da AB tarafından atılması. Bunlardan biri, AB’nin vaadettiği ekonomik yardım, diğeri KKTC ile AB arasında serbest ticaret.

 

Rumlar, KKTC’ye serbest ticaret hakkı tanınmasını kabul etmiyorlar. Türkler de serbest ticaret olmadan sadece ekonomik yardımla  yetinmek istemiyorlar.

 

Tam bir kısır döngü yaşanıyor.

 

Peki ne olacak?

 

Müzakereler başlayana kadar (büyük olasılıkla  2006’nın ilk yarısı) karşılıklı itişmeler, zemin yoklamaları sürecek. Ancak, sıra ilk müzakerenin açılmasına gelince, dananın kuyruğu kopacak. Zira, müzakerenin fiilen başlamasının bir koşulu var: Limanların açılması. Hadi 23 üye duruma göz yumsa dahi, Yunanistan ile Kıbrıs ısrar edecektir. Türkiye, verdiği sözü tutup limanlarını açmadığı taktirde, müzakereler başlamayacaktır.

 

Başka bir deyişle, daha başlamadan müzakerelerin askıya alınması gibi son derece tatsız bir durumla karşı karşıya  kalma tehlikesi var. Böyle bir olasılıkta, Kıbrıs konusu ön plana çıkacak ve Ankara üstündeki resmi tanıma baskılarının daha artmasına yol açacak.

 

ARTIK, SERTLİKLE POLİTİKA

YAPMA DÖNEMİ KAPANDI

 

AB kurumlarının  şu sıralarda yanıtını aradıkları soru, önündeki bu tehlikeyi görmesine rağmen Türkiye’nin henüz ikna edici bir strateji üretip üretmeyeceği.

 

Bundan önce, AB ile  ilişkilerinde genel olarak katı ve sürekli HAYIR’ a dayalı bir politika benimseyen Ankara’nın, bu müzakerelerde aynı yaklaşımı  devam ettirmesinin ters  tepeceğine dikkat çekiliyor.

 

Şu ana kadar, sadece Başbakan’ın “KKTC üzerindeki izolasyon kalksın, bizde limanları açalım” sözü var. Ancak bu çok geniş ve soyut bir kavram. Hangi  adımlar izolasyonun kalkması anlamına geliyor. Eğer Türkiye, KKTC’nin resmen tanınmasını istiyorsa, çok güç. Mutlaka bir pazarlık yapılacakta, öncelikler ne olacak?



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…