Mehmet Ali Birand
 
HERKES İÇİNİ DÖKTÜ VE YOLA DEVAM KARARI ÇIKTI
 
 

HERKES İÇİNİ DÖKTÜ VE

YOLA DEVAM KARARI ÇIKTI

WASHİNGTON.

 

Tam beklediğimiz gibi bir sonuçla karşılaştık.

             

Çarşamba günü yayınlanan yazımı okudunuzsa, ne demek istediğimi anlarsınız. “Beyaz Saray’ da hiçbir anlaşmazlık olmaz. Oraya giren her lider, başarılı bir görüşme yapar.” diye yazmıştım.

           

Erdoğan- Bush görüşmesinden sonraki açıklamalar, dediğimiz gibi gerçekleşti.

           

Ancak bu görüşmenin bir farkı vardı.

           

Belki de ilk defa, her iki taraf  tüm şikayetlerini, rahatsızlıklarını basın aracılığıyle birbirlerine iletmişlerdi. Erdoğan-Bush görüşmesinden önce, Amerikalı resmi yetkililer bir adım daha atmışlar ve AKP hükümetinin genel yaklaşımını açıkça eleştirmişlerdi.

           

Türk tarafı da boş durmadı. Ankara beklentilerini ve rahatsızlıklarını basına yansıttı. Ardından da, Başbakan Erdoğan, Bush görüşmesinden bir gece önceki konuşmasında  beyaz bir sayfa açtı. Geçmişteki anlaşmazlıkların bir yana bırakılması gerektiğini belirtti ve Türkiye-ABD ilişkilerinin önemini yüceltti. Şimdiye kadar duymadığımız derecede, kesin cümlelerle bu ilişkileri övdü.

           

Çarşamba sabahı Beyaz Saray’dan içeri girilirken herkes eteklerindeki taşları dökmüştü. Söylenecekler söylenmiş, mesajlar verilmişti.

           

Masaya oturulunca, artık eski defterler açılmadı.Tam aksine, “yolumuza devam edelim” kararı çıktı. Hem de Başkan Bush bu durumu bizzat açıkladı.

 

ŞİMDİ UYGULAMALAR

İZLENECEK...

           

Ancak işin zor tarafı şimdi başlıyor.

           

Zira Bush yönetimi, Erdoğan hükümetinin neler yaptığı izleyecek, yapılan açıklamaların lafta kalıp kalmayacağını gözleyecek. Washington’ da söylenenlerin uygulamalara yansıyıp yansımayacağına bakacak.

           

Örneğin, Suriye ve İran konusunda AKP hükümetinin atacağı adımlara dikkat edilecek. Başta Başbakan olmak üzere, AKP çevrelerinin açıklamaları izlenecek. Türk kamuoyundaki ABD karşıtı söylemlere AKP hükümetinin tepki gösterip göstermeyeceği gözlenecek.

           

Türk tarafı da, Washington’u izleyecek.

           

Örneğin, Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı nasıl önlem alınacağı gözlenecek. Amerikalıların askeri bir harekattan kaçınmaları anlayışla karşılanmasına rağmen, bu örgütün iletişim hatlarının kesilip kesilmeyeceği veya yöneticilerinin hareket yeteneklerinin kısıtlanıp kısıtlanmayacağına bakılacak.

           

Kıbrıs’ta ABD’nin daha somut adımlar atıp atmayacağı, BM Güvenlik Konseyinde tutum alıp almayacağı beklenecek.

           

Somut uygulamalar başlarsa, o zaman, önceki günkü Erdoğan- Bush görüşmesinin bir dönüm noktası oluşturduğu sonucuna varılacak.

 

BİZ DİLİMİZDEN, ABD İSE

HAREKETSİZLİKTEN KAYBETTİ

           

Aslında geçen aylarda yaşanan gerginliğin içeriği  zayıf.

           

Türk tarafının yaptığı birkaç talihsiz açıklama, Amerikalıların tüylerini diken diken etti. Amerikalıların PKK ve Kıbrıs konusundaki hareketsizliği de, Ankarayı sinirlendirdi ve bu noktaya gelindi.

           

Şimdilik bu ilişkilere bir ince ayar yapıldı, denilebilir. Eğer uygulamada da aynı kararlılık sürdürülebilirse, o zaman eski günlere dönülebilir. Aksi halde bu itiş kakış sürer.

           

Başkan Bush’un, bir çalışma ziyaretinden sonra gazetecilerin karşısına çıkıp Türkiye ile ilişkileri övmesi ve ilişkilerin önemini vurgulamasında bir mesaj var. Bush yönetimi, AKP hükümetini silme niyetinde olmadığını, işbirliğini yeniden rayına oturtmayı arzuladığını açıkça göstermiş oldu.

           

Erdoğan, ilişkilerdeki kara bulutları kesinlikle kabul etmiyor. Belki de bunu açıkça yapmak istemiyor. Başbakana göre, herşey yolunda gidiyor. Türkiye ile Amerikanın vizyonları ve stratejileri de uyum içinde.

           

Bunlar çok önemli sözler.

           

Acaba AKP bu vurgulamaların arkasında durabilecek mi ?

           

Başbakan durabilse dahi, parti tabanı bu yaklaşımı benimseyecek mi ?

           

İşte bütün bunları önümüzdeki aylarda göreceğiz.

           

Uluslararası ilişkilerde artık kimse kimseyi aldatamıyor. Herkes birbirini gözlüyor ve verilen sözlerin arkasını bırakmıyor.

           

Türk-ABD ilişkileri -Başbakan ne kadar kabul etmese dahi- çalkantılı bir süreçten geçti ve yeni bir döneme sokuldu.

           

Acaba Erdoğan ve Bush, bu ilişkilere sahip çıkacaklar mı ? Yoksa, bir ara olduğu gibi, başıboş mu bırakacaklar ?

           

İki lider işin üstüne gider ve gereken duyarlığı gösterirlerse, hem Türkiye hem de ABD kazanır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…