AHMET TÜRK, ÖNEMLİ
AÇILIMLAR YAPIYOR
Demokratik Toplum Partisi eşbaşkanı Ahmet Türk bir süredir önemli açıklamalar yapıyor. Pazar günü de CNN TÜRK’ te Batur-Bila-Yetkin üçlüsünün konuğuydu.
Yine son derece önemli ve gerçekçi değerlendirmeler yaptı.
Ahmet Türk’ün söylediklerine bakıp, vatan haini ve ülkemizi bölmeyi kafasına koymuş bir siyasetçi diye niteleyerek yerden yere vurabilirsiniz. Hatta çok sayıda taraftar da bulur ve alkış toplarsınız.
Ancak bu yaklaşımla hiçbir yere varamazsınız. Ülkeyi biraz daha kan gölüne çevirmekten öteye gidemezsiniz.
Veya Ahmet Türk’ün söylediklerini kabul etmeseniz, aynı fikirde olmasanız, hatta çok daha farklı düşünseniz dahi, bu sözlerin içindeki gerçekleri bulup çıkarırsanız, ülkeyi kana bulamadan ve bölmeden bir yere doğru götürme şansımız artar.
Ben bu şekilde yaklaşacağım.
Ahmet Türk’ün bir misyonu var. Kürt kökenli milyonlarca insanın sözünü dinlediği bir politikacı. Bölgede “yeter arkadaşlar, artık dükkanlarını açın, evlerine dönün” dediği zaman, insanların onu dinlediklerini gördük. Özetle, Ahmet Türk hafife alınmaması gereken bir lider. Kürt kökenli milyonların oy verdikleri siyasi liderlerin başında geliyor.
Bundan dolayı söylediklerine kulak vermemiz gerekiyor.
* * *
“FEDERASYON VEYA
AYRI DEVLET İSTEMİYORUZ”
Bazı yorumclar da bu konuya değindiler, ancak ben devam ettirmek istiyorum.
Ahmet Türk’ün verdiği bir örnek var ki, son derece önemli. Olayın bu tarafını düşünmemiş veya görememiştik.
15 yıllık kanlı bir dönem yaşadığımıza ve bu süreç içinde çarpıcı bir gelişmeye dikkat çekti. “Kuzey Irak’ta Kürtler, Saddam tarafından baskı altına alındıklarında, dağlara veya Türkiye’ye kaçtılar. Güneydoğu’daki olaylar sırasında binlerce köy boşaltıldı, ancak bunlardan hiçbiri başka ülkeye kaçmadılar. Dağlara da çıkmadılar. Buna karşılık, göçmek zorunda kaldıklarında İstanbul’a, Mersin’e veya Antalya’ya gittiler. Bu durum, Türkiye’deki Kürt kökenli Türk vatandaşlarının burayı bir vatan olarak gördüklerinin ispatı değil midir ?” dedi.
Doğru bir saptama.
Bu gerçeği düşünmemizde yarar var.
Türk, bu örnekten hareket ederek, federasyon veya bağımsızlık istenmediğini belirtti. Türkiye’nin bir parçası olduklarını ve böyle kalmak istediklerinin altını çizdi.
Bu sözlere bakıp, Kürtlerin takiyye yaptıklarını ileri sürebilirsiniz. Ancak ortada bir de gözle görünen gerçek var.
Peki ne istiyorlar ?
Ahmet Türk, “bana da kürdüm deme özgürlüğünü verin “ diyor. Anayasanın 66 ıncı maddesinin değiştirilmesinden söz ediyor.Bugün artık Kürdüm demek suç değil. Ancak Türk başka birşey söylemek istiyor.
Bu işler bir bütün olarak ele alınmalı. Herkes kendi köşesinde, kendi görüşlerini tekrarlarsa, bir yere varılamaz. İşte Türk’ün önerisi de bu. DTP’nin ciddiye alınmasını ve gerçekleştirilecekse, diyaloğun kendileriyle yapılmasını öneriyor.
* * *
PKK’ DA ARTIK BAZI
GERÇEKLERİ GÖREBİLMELİ
Kürt sorunun bir kaç önlemle çözülebilineceğine inanmıyorum. Bu sorun belki de hiçbir zaman çözümlenemeyecektir. Bununla birlikte yaşamaya alışacağız, ancak öncelikli konumuz, PKK terörünün durmasıdır.
İlk adım, PKK’nın adam öldürmeyi bırakması olmalıdır. Örgüt artık gerçekleri görmelidir. Silahla bir yere varamayacağının, sadece gerginliği arttıracağının bilincine varmalıdır.
Öte yandan bizler de, 1998-2004 dönemindeki gibi, elimize geçen fırsatları heba etmemeliyiz. Bu köşe’de daha önce de yazmıştım.Olaysız geçen 6 yılda, gereken adımları atmadık ve tekrar aynı noktaya geri döndük.
Ahmet Türk çok doğru bir saptamada bulundu:
“PKK ile organik bir bağımız yok, ancak PKK ile aynı tabanı paylaşıyoruz. PKK Türkiye’nin bir gerçeğidir” dedi.
Söylemek istediği açık. PKK’nın tümüyle görmezden gelinemeyeceğine, Güneydoğu halkının PKK’ya sempati duyduğuna, aynı halkın da kendilerine oy verdiğine işaret etti. Yani, parti olarak PKK’ya karşı mücadele açamayacaklarını anlatmaya çalıştı. Güneydoğu halkı PKK’yı bizim gibi terör örgütü gibi görmüyor. Silahla politika yapan bir muhalefet gibi görüyor.
İster DTP olsun, ister daha önceki partiler olsun, işte bundan dolayı PKK’nın etkisinden tümüyle kopamıyorlar.
İşin çözümü için atılacak ilk adım, PKK’ya silah bıraktırmak, terörden vazgeçirmekte yatıyor. Bunu da hem silahla, hem de politikayı kullanarak yapmak durumundayız.
Türk’te gayet iyi biliyor ki, PKK adam öldürdüğü sürece, DTP’nin politika yapması da güçleşiyor. Bundan dolayı PKK anahtar konumunda.
Bu çıkmazdan kurtulmak kolay değil. Ancak yeni yaklaşımlar, yeni politikalar üretmek, DTP’yi işin içine sokmak, PKK’ya silah bıraktırmaktan başka da bir çıkış yolu görünmüyor. Bundan dolayı, Ahmet Türk’ün sözleri belki de yeni bir açılımı getirebilir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|