ANKARA’NIN ARKASINDA
HANGİ GÜÇLER VARDI?
Lüksemburg’da, Avrupa Birliği Türkiye krizinin en haraketli bir anında, son gelişmeleri en yakından izleyen bir Türk diplomatına sordum: “ Türkiye’ye destek nereden geldi? Zira, Avrupa hükümetleri kendi kamuoylarına rağmen, Türkiye ile müzakereleri başlatıyorlar. Kamuoyu baskısına boyun eğseler (Avusturya gibi), Türkiye’yi bir süre daha bekletmeleri gerekirdi. Peki bu durumda Kim ve hangi güçler Türkiye’yi uçurdu?”
Deneyimli diplomat hiç tereddüt etmedi:
“Ango Saksonlar ve Yahudiler...
Önce şaşırdım, sonra merak edip inceledim. Gelişmeleri izleyen yabancı gözlemcilere de sordum ve aynı sonuca vardım:
- Yahudi kuruluşlar, Yahudi etkinliği altındaki her kesim sessiz sedasız Türkiye ile Avrupa’nın birleşmesi için baskı yaptılar.
- Türkiye’nin yelkenlerini dolduran rüzgarlar da, Anglo Saksonlardan kaynaklandı. Yani, rüzgar Amerika’dan (Washington) çıkıyor, İngiltere’nin üzerinde hız kazanıyor ve İskandinav ülkelerden (İsveç-Norveç) ve Orta Avrupa’da (Polonya-Macaristan) esip, Brüksel’i sarsıyor.
Bu ülkelerin basınına bir göz atmak yetiyor.
Öylesine bir kampanya sürdürdüler, örneğin Türkiye’yi engellemek isteyen Avusturya’yı öylesine dövdüler ki, Viyana şaşkına döndü. Sonunda da fazla direnemedi.
Türkiye, yine Ango Saksonlar (ABD ve İngiltere) sayesinde son dakikada Kıbrıs ile ilgili NATO maddesinin anlamını değiştirtebildi. Eğer Ankara’nın arkasında Washington ve Londra olmasalardı, biz hala krizden krize koşturuyor, 25 başkente derdimizi anlatıyor olurduk.
İngiliz diplomasisi, Avrupa’nın beyni olduğunu, sürekli yeni seçenekler üreterek de etkinliğini gösterdi. Krizin en çözümsüzleştiği anda, Washington’u devreye sokarak gücünü ispatladı. Diğerleri sadece konuşup, birşey çözemediler. Vıdılamaktan, yorum yapmaktan ileri gidemediler.
Tüm güçlüklerine rağmen, Türkiye genişlemesini devreye sokabilen İngiltere, önümüzdeki 10-15 yılda Avrupa’nın gerçek lokomotifi olacağının da işaretini verdi. Hele Fransa ve Almanya’nın siyasi ve ekonomik sıkışma sonucu eski güçlerini kaybetmeleri, İngiltere’yi ön plana, AB’yi şekillendirici liderlik pozisyonuna çıkarıyor.
Ankara’nın politikalarını, giderek artan biçimde başta Washington, ardından Londra ve paralel şekilde İsrail ile ilişkileri gözeterek oluşturması kaçınılmazlaşıyor. Hayatın gerçekleri, hükümette ister AKP ister başkası olsun, bu parametrelere dikkat edilmesini gerektiriyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|