Mehmet Ali Birand
 
ANKARA’NIN ARKASINDA HANGİ GÜÇLER VARDI?
 
 

ANKARA’NIN ARKASINDA

HANGİ GÜÇLER VARDI?

 

Lüksemburg’da, Avrupa Birliği Türkiye krizinin en haraketli bir anında, son gelişmeleri en yakından izleyen bir Türk diplomatına sordum: “ Türkiye’ye destek nereden geldi? Zira, Avrupa hükümetleri kendi kamuoylarına rağmen, Türkiye ile müzakereleri başlatıyorlar. Kamuoyu baskısına boyun eğseler (Avusturya gibi), Türkiye’yi bir süre daha bekletmeleri gerekirdi. Peki bu durumda Kim ve hangi güçler Türkiye’yi uçurdu?”

 

Deneyimli diplomat hiç tereddüt etmedi:

 

Ango Saksonlar ve Yahudiler...

 

Önce şaşırdım, sonra merak edip inceledim. Gelişmeleri izleyen  yabancı gözlemcilere de sordum ve aynı sonuca vardım:

 

  1. Yahudi kuruluşlar, Yahudi etkinliği altındaki her kesim sessiz sedasız Türkiye ile Avrupa’nın birleşmesi için baskı yaptılar.
  2. Türkiye’nin yelkenlerini dolduran rüzgarlar da, Anglo Saksonlardan kaynaklandı. Yani, rüzgar  Amerika’dan (Washington) çıkıyor, İngiltere’nin üzerinde hız kazanıyor ve İskandinav ülkelerden (İsveç-Norveç) ve  Orta Avrupa’da (Polonya-Macaristan)  esip, Brüksel’i sarsıyor.

 

Bu ülkelerin basınına bir göz atmak yetiyor.

 

Öylesine bir kampanya sürdürdüler, örneğin Türkiye’yi engellemek isteyen Avusturya’yı öylesine dövdüler ki,  Viyana şaşkına döndü. Sonunda da fazla direnemedi.

 

Türkiye, yine Ango Saksonlar (ABD ve İngiltere) sayesinde  son dakikada Kıbrıs ile ilgili NATO maddesinin anlamını değiştirtebildi. Eğer Ankara’nın arkasında Washington ve Londra olmasalardı, biz hala krizden krize koşturuyor, 25 başkente derdimizi anlatıyor olurduk.

 

İngiliz diplomasisi, Avrupa’nın beyni olduğunu, sürekli yeni seçenekler üreterek de etkinliğini  gösterdi. Krizin en çözümsüzleştiği anda, Washington’u devreye sokarak gücünü ispatladı. Diğerleri sadece konuşup, birşey çözemediler.  Vıdılamaktan, yorum yapmaktan ileri gidemediler.

 

Tüm güçlüklerine rağmen, Türkiye genişlemesini devreye sokabilen İngiltere, önümüzdeki 10-15 yılda Avrupa’nın gerçek lokomotifi  olacağının da işaretini verdi. Hele Fransa ve Almanya’nın siyasi ve ekonomik sıkışma sonucu eski güçlerini kaybetmeleri, İngiltere’yi ön plana, AB’yi şekillendirici liderlik pozisyonuna çıkarıyor.

 

Ankara’nın politikalarını, giderek artan biçimde başta Washington, ardından Londra ve  paralel şekilde İsrail ile ilişkileri gözeterek oluşturması kaçınılmazlaşıyor. Hayatın gerçekleri, hükümette ister AKP ister başkası olsun, bu parametrelere dikkat edilmesini gerektiriyor.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…