Mehmet Ali Birand
 
Ülkenize ihanet ediyorsunuz
 
 
Kıbrıs, her geçen gün biraz daha çözümsüzlüğe kayıyor. Karşılıklı inatlaşmanın ötesine gidilemiyor. Buna karşılık Türkiye ve Yunanistanı yönetenler hala seyirci kalıyorlar. Politik risk almamak için, işin içine girmek istemiyorlar. Denktaş ve Klerides ise kısır döngüyü kıramıyorlar. Günahtır, her iki ülkenin geleceği siyasi çıkar için göz göre göre tehlikeye atılıyor.

Çıldırmak mı gerekir, oturup ağlamak mı, bir türlü karar veremedim.

Herkes herşeyi konuşuyor, en gereksiz konular tartışılıyor, tamamen spekülasyona dayalı seçim senaryoları ile zaman harcanıyor, ancak Kıbrıs konusunda kimse “ne oluyoruz?” diye doğru dürüst soru sormuyor.

Türkiye'nin geçmiş 50 yılını işgal eden ve çözümlenmediği taktirde, önümüzdeki 50 yılını da zehir edebilecek potansiyele sahip Kıbrıs konusu, hayatlarının son 50-60 yılını birbirleriyle mücadeleyle geçirmiş iki liderin kişisel inisiyatiflerine bırakılmış durumda.

Bir yanda, haklı veya haksız şekilde, geçmişte yaşayan değer yargılarını 30 yıl önceki olaylara dayandıran, artık değeri kalmamış strateji hesapları yapan Rauf Denktaş.

Öte yanda, gözümün önündeki gerçekleri hala içine sindiremeyen, çözümü sayısal ve siyasi eşitlikte değil, yeni bir Kıbrıs inşa etmek yerine, karşı tarafın elini kolunu bağlamakta ve eline geçirdiği Uluslararası konjonktürden yararlanmayı hesaplayan Glafkos Klerides.

Kusuruma bakmasınlar, kendilerine saygısızlık etmek istemem, ancak ne yazık ki küçük dünyalarındaki kısır döngü içinde yaşıyorlar. Oysa çözmeleri için onlara bırakılmış olan sorun, biri 70 milyonluk ve bölgede gerçek güç olabilecek Türkiye'nin , diğeri de AB üyesi ve zenginleşme yolunda en önemli adımları atmaya başlayan Yunanistanın geleceklerini direkt etkiliyecek.

Böylesine hayati önemde bir konu…

ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN FATURASI SON DERECE YÜKSEK

Bu sorun şimdi çözümlenemediği taktirde, Türkiye ilerde AB'ye tam üye olabilmek için Kıbrıs'ta bugünkünün üç dört misli ödün vermek zorunda kalacak ve bunca ödün veremeyeceği için AB'yi dışardan seyredecek. Tam üyelik kapısı kapanmış olacak böyle bir durumda, Yunanistan ile istenen yakınlaşma ve Ege'deki barış havası oluşturulamayacak. Gerilim sürdükçe de, ekonomisi üstündeki askeri harcama yükü artacak, zenginleşmesi güçleşecek ve bölgesel bir güç olmak yerine, ABD'nin jandarmalığından öteye geçemeyecek.

Kıbrıs'ta çözüm bulunamadığı taktirde, bundan hem Yunanistan, hem de Kıbrıs'lı Rumlar zarar görecekler. Böyle bir olasılıkta, büyük tepki göstermek ve AB ile ilişkilerini askıya almak zorunda kalacak olan Türkiye, Kıbrıs Rumlarına rahat vermeyecektir. AB pastasını rahatça yiyip, daha da zenginleşmesini seyretmekle yetinmeyecek, gerginlik artacaktır. Bu da ister istemez Türk-Yunan ilişkilerine yansıyacaktır. Ege'deki barış ortamı bitecek, eski günleri hatırlatan sertleşmeler yaşanacak, bu da Yunan ekonomisini etkiliyecek. Turizm aksayacak, Euro'ya geçiş için kullanılan fonların bir bölümü tekrar Savunmaya gidecek, 2004 Olimpiyatları öncesinde bölgede kara bulutlar dolaşmaya başlayacak.

BUNLARI ÖNLEMEK YERİNE SEYREDİYORSUNUZ

Yukarıda değindiğim olasılıkların yarısının bile, hem Türk hem de Yunanlı yöneticileri uykusuz bırakması gerekir. Ankara ve Atina'nın hemen kolları sıvayıp, Kıbrıs'ı Denktaş ve Klerides'in elinden kurtarıp, duruma el koymalarını gerektirir.

İsmail Cem ile George Papandreu, Orta Doğu'ya gidip zamanlarını ayırdılar ve çözüme katkıda bulundular. Bundan dolayı tebrik edildiler. İsmail Cem, son derece başarılı şekilde Kafkas konusuna el koydu. Ermeni ve Azeri'leri buluşturdu. Alkışlar aldı.

Peki sevgili dostlar, Ankara ve Atina o kadar uzaklara el uzatabiliyor da, tamamen kendi ülkelerinin hayatı çıkarlarının söz konusu olduğu Kıbrıs'a neden sırt çevriliyor?

Yoksa politik riskleri fazla olduğu, dolayısıyla iktidar partilerinin şu sıralarda böyle bir risk almak istememesinden dolayı mı, uzaktan izleniyor? İşi Denktaş ve Klerides'e ihale etmek daha mı işlerine geliyor? Bu liderler, Kıbrıs konusu ilgilizlikten dolayı bir kazaya uğradığı taktirde, ülkelerinin uzun vadeli çıkarlarını tehlikeye atacaklarını görmüyorlar mı?

SORUMLU OLURSUNUZ VE HİÇ BİRİNİZİ AFFETMEYİZ

Ankara ve Atina‘yı yöneten Başbakanlar, Başbakan Yardımcıları ve Dışişleri Bakanlarının bilmeleri gereken bir nokta var:

İç politika kaygılarıyla Kıbrıs'a gereken zamanı ayırmaz, gereken ihtimamı göstermez ve iki başkent arasında gereken diyaloğu kurmayarak bu süreci değerlendirmezseniz, Türk ve Yunan kamuoyuları yakanızı bırakmayacaktır.

Çocuklarımız ve torunlarımıza karşı sizler sorumlu durumda kalacaksınız. İstediğiniz kadar vatan millet edebiyatı yapın, istediğiniz kadar suçu karşı tarafa atın. Bizleri inandıramayacaksınız. Çünkü bir bölümümüz, iki taraf arasındaki mesafenin kapatılamayacak kadar olmadığını ve biraz zaman, biraz çaba ve iyi niyet gösterildiği taktirde, artık bıkkınlık veren, geleceğimizi körletecek olan bu sorunun çözülebileceğini biliyor.

Ben Kıbrıs'ın hayati stratejik bir önemi olmadığını biliyorum. Kimse gelip bu konuda ders vermeye kalkışmasın. Bugünkü haliyle kaldığı taktirde Türk tarafının daha da fakirleşeceğini ve işte o zaman Kıbrıs'ı gerçekten kaybedeceğimize inanıyorum. Aynı şekilde, Kıbrıs'lı Rumların da, bugün çözüm için gereken son birkaç adımı atmadıkları taktirde, Ada'nın Kuzeyini bir daha göremeyeceklerini de biliyorum.

Gelin, hep birlikte zarar vermek yerine, hep birlikte gerçekçi olalım, saçma milliyetçilik sloganlarından kendimizi kurtarıp, ülkelerimizin önünü açalım.

Bir defalığına birer Yunanlı ve Türk gibi hislerle değil, gerçek bir Avrupalı gibi mantıkla, çıkarlarımızı iyi hesaplayarak hareket edelim ve dünyayı şaşırtalım…


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…