PAPADOPULOS, KIBRIS’I
BÖLDÜ, FARKINDA DEĞİL...
Daha hiçbir şey görmedik.
Kıbrıs konusunda öyle kavgalar çıkacak, karşılıklı öyle şantajlar yapılacak ki, bugün yaşananlar devede kulak kalacak.
3 Ekim’de müzakereler, Türkiye Kıbrıs’ı tanımadığını açıkladığından dolayı ertelenemez. Başkentler arasındaki hava böyle değil. Önümüzdeki haftalarda rüzgarlar değişir ve (hiç sanmamakla birlikte) müzakerelerin ertelenmesi gündeme gelirse, Avrupa Birliği kendi içinde yeni bir kriz yaşamaya başlar.
Herşeyin başında bir güven krizi çıkar.
Türkiye’ ye verilen güvenceler açıktır.
Diğer üye ülkeler dışında, Rum lider Papadopulos dahi, Gümrük Birliği protokolünün imzalanmasının bir “tanıma” anlamına gelmeyeceğini defalarca tekrarladı.
Peki nedir bu gürültü ?
Başta Rumlar, olmak üzere bir çok ülke, Türkiye’nin protokolü imzalamakla yetinmesi ve bir deklarasyon-açıklama yapmaktan kaçınmasını istiyorlardı.. Bu şekilde Rumlar, kendi kamuoyunu tatmin edebilecekler ve ilerde de Türkiye’ye limanlarındaki Rum taşıyıcılarına uygulanan ambargoyu kaldırtarak fiilen bir tanınmaya ulaşmayı planlıyorlardı.
Olmadı.
Başka türlüsü de olamazdı.
Hiçbir Türk hükümeti farklı hareket edemezdi.
Aslında Türkiye, Rumların hazırladıkları tuzağa düşmedi.
Papadopulos, 17 Aralık 2004’ te “tanınma“ fırsatını kaçırmıştı. Bu defa bir şans daha denemek istedi, ancak yine kaybetti.
Rum lider belki farkında değil, ancak her tutumuyla Kıbrıs’ın ikiye bölünmüşlüğüne yeni katkılarda bulunuyor. Bölünmüşlüğün daha da yerleşmesini sağlıyor. Attığı adımlardan hiçbiri ada’nın birleşmesine yaramıyor.
Göreceksiniz, itişip kakışacağız, ancak Kıbrıs sorunu, 10 veya 14 yıl sonra Türkiye’nin AB’ye katılması veya dışarda bırakılması kesinleşince çözülecek.
Türkiye AB’ye katılırsa, yeni bir Annan planı ortaya çıkacak ve iki bölgeli yeni bir Kıbrıs doğacak.
Türkiye AB dışında bırakılırsa, Ada temelinden bölünecek.
Her iki halde de Papadopulos ve onun gibi düşünenler kaybedecekler.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|