NE BUMİN, NE ARINÇ
DEDİKLERİNİ YAPABİLİR
Bu konuya Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’te dün değindi, bende bugün sürdürmek istiyorum.
Boş tartışmalar yapmayı, sonu gelmeyecek söz düellolarıyla gündemde yer almaya bayılıyoruz. Medya’da buna çanak tutuyor. Yazacak birşey bulamayınca, bayatlamış olsa dahi, rejim kavgalarına bayılıyor. Böylece boş yere zaman harcıyor, kısır bir döngü içinde kendi kendimize eğleniyoruz.
Bunun en tipik örneklerinden birini yaşıyoruz.
Anayasa mahkemesi Başkanı Bumin’in Türban ile ilgili uyarısı ve ardından da TBMM Başkanı Arınç’ın yanıtı. Günlerden beri TV ve Gazetelerin ilk sayfalarını kaplıyor.
Ne demişlerdi ?
Bumin ezcümle, AKP çoğunluğuna dayanarak Türban’ı serbest bıraktırmaya kalksa dahi, Anayasa Mahkemesinin bu konuda kesin kararları bulunduğunu, dolayısiyle kararın bozulacağını belirtmişti. Yani, “boş yere uğraşmayın, bu işin içinden çıkamazsınız“ demek istemişti.
Arınç bu açıklamaya tepki göstermiş ve hiçbir kurumun TBMM’nin üstünde olamayacağını, TBMM istediği taktirde, Anayasa Mahkemesini dahi kapatıp istediği kararı alabileceğini belirtmişti.
Aslında çok gereksiz bir tartışma. Zira teknik açıdan baktığınızda, her ikisi de haklı, ancak siyasi açıdan ne Bumin nede Arınç söylediklerini gerçekleştirebilirler.
Sorarım size, TBMM ayaklanıp Türban ile ilgili tüm kısıtlamaları kaldırma kararı alsa, ardından anayasa mahkemesi reddetse dahi referanduma götürüldüğü ve onay çıktığı taktirde, buna kim itiraz edebilir ?
Kimse itiraz edemez. Demokrasi kuralları ve teknik açıdan Arınç doğru söylemektedir. Ülkeyi Anayasa mahkemesi değil, TBMM yönetir.
Yine sorarım size, AKP böylesine gerilim yaratacak, ülkedeki dengeleri alt üst edecek bir karar için kolları sıvamayı göze alabilir mi ?
Alamaz...
Siyasi açıdan bu tip zorlamalara girilemez. Girilse dahi, iç ve dış dengeler, Uluslararası koşullar bunu yaptırmaz.
Boş yere zaman harcıyoruz vesselam...
İyisi mi, gelin bu tartışmalardan vazgeçelim. Bu toplum gerilim istemiyor. Herkesin derdi daha iyi yaşamak için iş bulmak ve çocuklarının istikbalini güvenceye almaktır.
Asıl tartışmamız gereken, Avrupa Birliğine giden yolda nasıl hareket edeceğimiz, ekonominin ayakta kalması için ne önlemler alınması gerektiğidir.
Laf üretmek yerine, iş üretmeye bakmalıyız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|