HALAÇOĞLU KENDİNİ
MAHKUM ETTİRMELİ...
Fransa ve İsviçre’de çıkıp “soykırım yoktur” dediğiniz taktirde savcılar hareket eder ve cezalandırılsınız. Bu yasa ilk defa, Nazi soykırımı nedeniyle çıkarılmış, ardından da Ermeniler aynı olanaktan yararlanmışlardı.
Basın haberlerine göre, Türk Tarih Kurumu Başkanı Halaçoğlu, geçen yıl İsviçre’de yaptığı bir konuşmada soykırım olmadığını iddia ettiğinden dolayı, şimdi İsviçre tarafından kırmızı bültenle aranıyor. Yakalandığı taktirde, tutuklanacak ve mahkemeye çıkarılacak. Yasanın ayrıntısını bilmiyorum, ancak cezası var tabii.
Bu yasa, faşist fikirlerin yaygınlaşmasını engellemek için özellikle yahudi lobisinin büyük baskısıyla çıkarılırken, birçok kişi bu şekilde fikir özgürlüğünün öldürüldüğünü ileri sürmüş, ancak seslerini duyuramamışlardı.
Düşünebiliyor musunuz, siz çıkıp inandığınız bir görüşü açıklayacak ve “soykırım yoktur” diye bir bilimsel çalışma yapacaksınız, tam dışarı çıkarken, polis kolunuzdan tutup “Hop arkadaş, dur bakalım. Biz soykırım olduğuna inandık, sen aksini iddia edemezsin. Haydi karakola...” diyecek.
Olacak şey mi ?
Ancak oluyor.
Bizde olduğu gibi, dünya’da da hem mantıksızlık, hem de çifte standart yaşanıyor.
Türkiye bu kepazeliği dünya kamu oyuna taşıyabilir.
Bunun yolu da, kaçmak değil, tam aksine üstüne gitmele açılır.
Yani Halaçoğlu, İsviçre’ye gidip teslim olmalı ve yargılanmasını istemeli. Yargılama sürecinde, Başbakan dahil olmak üzere, ülkenin en kalbur isimleri her duruşmaya katılmalı, dış dünya’ da soykırıma karşı çıkanlara kampanya başilatılmalı.
Bununla da kalınmamalı.
Tanınmış isimler, İsviçre ve Fransa’da açıkça çıkıp soykırım olmadığını söylemeli ve kendilerini tutuklatmalı. Arka arkaya mahkemelerin açılmasını zorlamalı. Uluslararası kamuoyunda olay yaratılmalı. Böylece, bu tip yasaların mantıksızlığı seslendirilmeli.
Ancak aynı zamanda da, Ermenistan ile sınır kapısı açılmalı, İlişkilerin canlandırılması için müzakerelere girilmeli.
Eğer yüreğimiz varsa, işte böylesine dev bir kampanyaya girmeliyiz.Yoksa sadece kendimizin dinlediği demeçler vererek, soykırımı kabul eden ülkeleri kınayarak hiçbir yere varamayız.
Tekrar ediyorum...
Türkiye büyük düşünmez, iyi planlanmış vizyonu geniş adımlar atmaz, cesaretle yepyeni siyasi atılımlara girmezse, sonunda soykırım tuzağına düşecektir. Bundan dolayı, 24 Nisan’ı atlattık diye uykuya dalmayalım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|