Mehmet Ali Birand
 
HAYDİ, ŞİMDİ TAM ZAMANI
 
 

HAYDİ, ŞİMDİ

TAM ZAMANI

 

Davos’ta bizzat tanık oldum.

 

Türkiye’ye bakışlarda muazzam bir değişim var.

 

Konuştuğumuz yabancılar söylüyorlar: “1-2 yıl içinde ekonomiz patlama yapacak, inanılmaz bir zenginleşme yaşayacaksınız”.

 

Özellikle, Avrupa Birliği ile katılma müzakerelerinin başlayacağının anlaşılması, ülkede reformları  sürdürmeye kararlı bir hükümetin bulunması ve son 2-3 yıldır gösterilen ekonomik performans, gözlerin Türkiye üzerine dönmesine yol açmış durumda.

 

Dünya piyasalarında, trilyonlarca dolar dolaşıyor. Yatırımcılar, bu  paraları bir an önce karlı işlere  plase etmek istiyorlar. Şu anda en gözde ülkelerin başında da Çin ve Hindistan var. Hemen ardından da, yavaş yavaş Türkiye geliyor.

 

Yabancı Yatırım bizim tek kurtarıcımız olacaktır.

 

Eğer Yabancı Yatırımı çekebilirsek, dış ve iç borçlar daha kolay ödenebilecek, devlet iç hizmetlerini daha iyi verebilecek, işsizliği azaltacak yatırımlar gerçekleştirilebilinecek.

 

Yabancı Yatırımı çekemezsek, ne bugünkü iç istikrarı sürdürebiliriz, ne de Avrupa Birliği ile müzakereleri.

 

Durum böyle olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve bürokrasi, Yabancı Yatırımcıları teşvik etmiyor. Aksine engellemeye, kaçırmaya çalışıyor.

 

Devletçi mantık, Yabancı Yatırımcıyı hala “düşman” olarak görüyor. “Gelsinler, daha fazla yatırsınlar”  dememiz  gerekirken, yabancıların gayrimenkul almalarına “vatan elden gidiyor” mantığı ile tepki gösteriyoruz.

 

ASIL BÜROKRASİ,

TÜRKİYE DÜŞMANI (!)

 

Yasalarımız, çeşitli değişikliklere rağmen,  hala Yabancı Yatırımı zorlaştırıcı maddelerle dolu.

 

Hele bürokrasi, gerçek düşman (!) gibi hareket ediyor.

 

Yasaları, en kısıtlayıcı yanıyla yorumluyor ve her Yabancı Yatırımı bir “rüşvet” kapısı olarak görüyor. “Mutlaka yolunması gereken bir kaz” gözüyle bakıyor.

 

Bürokrasi derken, sadece ilgili  bakanlıklardaki bürokratlardan söz etmiyorum. Onların yanısıra, özellikle Büyükşehir belediyeleri ve yerel belediyelerden söz ediyorum.

 

Yabancı Yatırımcıların  burnundan getiriyorlar. Bezdiriyorlar ve adamları Türkiye’ye gelmiş olmaktan dolayı pişman ediyorlar. Bürokratların bu yaklaşımını değiştirmekte çok güç.  Yasaları değiştirmek kolaydır, ancak kafaları değiştirmek çok zaman alır.

 

Açıkçası, Türkiye eline geçen altın bir fırsatı kendi eliyle kaçırıyor.

 

BAŞBAKAN’DA

ŞİKAYET EDİYOR

 

Bu durumu en iyi bilen ve en fazla şikayetçi olan kişi de Başbakan, açıkça söylüyor. Bakanlarını eleştiriyor, Belediyelerle bizzat uğraşıyor. Olmuyor, çarklar dönmüyor.

 

Ancak bu işler  böyle gitmeyecek. Şikayet ederek, Belediyecilere telefon ederek, Türkiye bu işin içinden  çıkamaz.

 

Artık kolların sıvanması ve ne gerekiyorsa yapılması zamanı gelmiştir. Yeni bir sistem kurulmalıdır.

 

Yabancı Yatırımcı, yargıçların yorumladığı kısıtlayıcı yasalara hapsedilmemelidir.

 

Avrupa’da bir Yatırımcı hangi koşullarda iş yapabiliyorsa, Türkiye’de de bu koşullara  sahip olabilmelidir. 10-15 yıl sonra, AB kuralları uygulamaya gireceğine göre, neden şimdiden bunları devreye sokmuyoruz ki?

 

Bırakın gelsinler.

 

Her yatırım yapan kişi, Türkiye’nin istikrarına ve refahına bir çivi çakar. Üstelik,  kazandıkça yatırımının esiri olur. Daha fazla yatırır.

 

Yatırımları, ülkeye fiilen giren  ve kolay kolay çıkmayacak paralardır. Faizden veya borsadan para kazanmak için gelen  ve en basit sarsıntıda kaçıp giden sıcak para gibi değildir.

 

Neresinden bakarsak bakalım, hükümetin tüm dikkatini, öncelikle Yabancı Yatırımı çekebilmeye yönelik reformları teksif  etmesi gerekiyor.

 

Yazıktır, trilyonlarca dolar gidecek yer ararken, o paralarla zenginleşebileceğimizi görürken, sadece seyrediyoruz.

 

Sanki her Yabancı Yatırımcıyı, bir “işgalci” veya “vatan topraklarını çalacak” kişiymiş gibi görmekten  vazgeçelim. Bu zihniyet ile hiçbir yere varamayız ve o trilyonlarca dolarları, başka  ülkeler afiyetle yerken, bizde aç karnına bu güzelim topraklar üstünde oturmamızla  kalırız... Neymiş, aç kalsak dahi onurumuzu ve  topraklarımızı korumalıymışız. Zengin ülkeler  onursuz mi oluyorlar? Yabancı Yatırımı çekenler topraksız mı kalıyorlar? Komik olmayalım, Allah rızası için...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…