AB, T?RKİYE?YE
İNCE AYAR YAPIYOR...
Avrupa Birli?i de her ya?ayan organizma gibi, de?erlendirme hatalar yapar, yanlı? politikalar saptar, ancak baktı ki hatalı bir yola girmi?, hiç kompleks duymadan tutumunu de?i?tirir. Gerekti?inde de özele?tiri yapar.
Haziran ayında, Türkiye-AB ili?kilerinde i?te böyle bir durumla kar?ı kar?ıya kalındı.
Ak Parti hakkındaki kapatma davasının karar ayı sayılan Temmuz?a girilirken, AB yetkilileri Türkiye hakkındaki de?erlendirmelerine ince ayar yapıyorlar. Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Konsey çevrelerinden gelen tüm i?aretler, tutum de?i?ikli?inin boyutlarını göstermeye yetiyor.
Hatırlayacaksınız, AKP ile ilgili kapatma davası açılınca, özellikle AB Komisyonu sert bir tepki vermi?ti. ?zellikle Geni?lemeden Sorumlu Komisyon ?yesi Olli Rehn ve Komisyon Ba?kanı Barroso, resmi Türkiye gezileri sırasında ?Totaliter Kemalistlerin, demokrat müslümanları ezdikleri? gibi bir resim çizmi?ler, sert ?ekilde davayı ele?tirmi?lerdi. AKP?nin kapatılmasının demokrasiyi zedeleyece?ini ve Türkiye ile müzakerelerin büyük bir baskı altına girece?ini, hatta dondurulmasının istenebilece?ini söylemi?lerdi.
Hemen hemen aynı tepki, Avrupa Parlamentosu?ndan da duyulmu?tu. Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, AKP?nin kapatılması halinde, Türkiye?nin bunu kimseye anlatamayaca?ını söylemi? ve Parlamento Genel Kurulu da bu yolda bir uyarıda bulunmu?tu.
AB, bu tepkileri Türkiye?deki laik sistem bozulsun diye göstermedi. Onlar için, demokrasi vazgeçilmez, her?eyden öncelikli bir unsurdur. Laiklik de, demokrasinin bir parçasıdır. Bundan dolayı, bizdeki tartı?maları farklı ?ekilde yorumladılar.
Avrupa Birli?i ?u sıralarda,? kurumları haziran içinde, eski yakla?ımlarını de?i?tirme sürecindeler.
Ba?ta Olli Rehn olmak üzere, AB Komisyonu yetkilileri, ilk ba?lardaki sözlerini artık tekrarlamadıkları gibi, özel konu?malarında laik çevrelerin kaygılarını da anlamaya ba?ladıklarını ve AKP?nin bu kaygıları giderme konusunda yeterli duyarlı?ı göstermedi?ini? söylüyorlar.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, ile? Strasbourg?da görü?tüm. Son? derece açık ?ekilde ba?ta hatalı de?erlendirme yaptı?ını ve Türkiye ile ili?kilerin dondurulmasının ?AB tarafından de?il, Türkiye tarafından kararla?tırılacak bir husus oldu?unu? söylüyor.?
AKP?yi genel yakla?ımından dolayı destekleyen ve alkı?layan iki önemli isim, Daniel Cohn Bendit ve Türkiye?yi en iyi tanıyan Joost Lagendijk da, Parlamento?daki bir oturumda tutumlarını de?i?tirdiklerini ve daha nüanslı konu?tuklarını gösterdiler. Her ikisi de bana açıkça ? ...Ba?ı açık olanların ileride ba?larını kapatmak için baskı altında kalma olasılıkları haklı bir ?ikayet...?stelik Erdo?an, bu konuda kaygıları giderecek hiçbir ?ey de yapmıyor. Bu da kabul edilemez...? dediler. Bu iki ismin böylesine tutum de?i?tirmeleri son derece belirleyicidir.
AB Konseyi?nde de durum aynı. AB Dönem Ba?kanı ve Slovenya Ba?bakanı Janez Jansa basın toplantısında açıkça ?...laiklik tartı?maları ve dava Türkiye?nin iç i?idir. Katılım müzakereleriyle hiç ilgisini göremiyorum...? diyerek politika de?i?ikli?ini vurguladı.
Bu tutum de?i?ikli?inde birkaç unsur önemli rol oynadı.
Her?eyin ba?ında, Türkiye?deki laik çevrelerin özellikle Avrupa Parlamentosu ve Komisyonu?nu sık sık bilgilendirmeleri ve AKP politikalarını anlatmaları geliyor. Olayın sadece, Kemalistlerle müslümanlar mücadelesi olmadı?ını, Türk kamuoyunun bir bölümünün önemli ve anla?ılır kaygıları bulundu?unu anlatan bu çevreler, hem AB kurumlarında tek yanlı yorumların çe?itlenmesini sa?ladılar.
Bu noktaya gelinmesinde Rumların ve Yunanlıların da büyük rolü oldu. Zira bu iki üye ülkenin en büyük ku?kuları, Türkiye ile ili?kilerin askıya alınması. Böyle bir olasılıkta, Kıbrıs veya Ege konularındaki yaptırım gücünü veya AB kozunu kaybedeceklerini bildiklerinden dolayı, Türkiye lehine büyük bir lobi çalı?ması yapıyorlar.
Son ve belki de en önemli neden de, müzakerelerin askıya alınması durumunda, bir daha ba?latılmasının imkansızlı?ının giderek her kesimde anla?ılmaya ba?lanması. Zira hiçbir üye ülke Türkiye ile müzakerelerin kesilmesini istemiyor. Nitekim Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, AKP kapanırsa Türkiye?yi denetime alaca?ını belirterek, yükü AB?nin üstünden aldı.? AKPM?nin raporları AB tarafından? kullanılabilecek.
Hatırlarsanız, bundan önceki sayımızda da? ?müzakereler kesilmez? diye yazmı?tım. Sonunda do?ru çıktı... ?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|