Mehmet Ali Birand
 
GÜL, MİLLİ MAÇ İÇİN ERİVAN’A GİTMELİ...
 
 

GÜL, MİLLİ MAÇ İÇİN

ERİVAN’A GİTMELİ...



Eminim farkındasınızdır.

Bir süredir, Ermenistanın yeni Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan Cumhurbaşkanımız Gül’ü Erivan’a davet ediyor. Nedeni de, 6 Eylül günü  Türkiye-Ermenistan arasında oynanacak olan, Dünya Kupası eleme maçı.

Ankara henüz kararını verebilmiş değil.

Dışişleri Bakanlığı henüz bir görüş vermedi.

Tahmin edebileceğiniz gibi, konu Ermeni Cumhurbaşkanı tarafından davet edilmek ve Erivan’a gitmek olunca bazılarının tüyleri diken diken oluverdi. Kuşku ve kaygıları artıverdi. Milliyetçilik heyecanı etrafı sardı.

Olamaz böyle şey. Türk Cumhurbaşkanı en büyük düşmanımızın başkentine gidemez” diyenlerden...

Cumhurbaşkanımıza küfür ettirmemeliyiz...Suikast yaparlar...Yumurta atarlar...” diyenlere kadar, etrafa korku salanların sayısı artıverdi.

Oysa, soğukkanlı şekilde düşündüğümüzde, Cumhurbaşkanı Gül’ün Milli maça gitmesi son derece yerinde bir karar olduğu görülecektir.


                          *             *                 *

Türkiye’nin Uluslararası alandaki sıkışıklığını sizlere uzun uzun anlatmama herhalde gerek yok.

Soykırım iddiaları, özellikle batı dünyasının büyük bölümünde kabul edilmiş durumda. Üstelik bu iddialara karşı, elle tutulacak ve inandırıcı, etkili hiçbir girişim yapılamıyor.

Ankara sadece zaman kazanmaya çalışıyor.

Bunu gerçekleştirebilmek için de, Uluslararası Bilim adamlarında oluşturulacak bir tarihçiler komisyonu kurulmasını önerdi. Ermenilerin hiç istemedikleri bir öneri. Zira onlara göre, Soykırım giderek kabul görmektedir, yeni bir Komisyon kurup , kendilerine  göre oluşmuş bu “gerçeğin ” tehlikeye atılmasına hiç gerek yoktur.

Hem Türkiye, hem de Ermenistan Uluslararası kamuoyuna oynuyorlar. Mümkün olduğunca şirin görünmek, haklı görünmek ve bu şekilde kendi görüşlerini kabul ettirmek istiyorlar.

İşte böyle bir ortamda, Ermenistan Cumhurbaşkanı, ister taktik deyin, isterseniz bir yakınlaşma jesti deyin, Erivan davetini ortaya attı.

Şimdi soruyorum:

Gitmek mi daha doğru olur, yoksa gitmemek mi ?

Önce en kolayından başlayalım.

Gitmemek, kimseyi şaşırtmayacaktır.

Ermenilerin, Türkiye hakkında yaymaya çalıştıkları ve doğrusu bir çok ülkede de kabul edilen görüntü aynen şöyle:  


Tepeden bakan, büyük gücünü küçücük Ermenistan üstünde kullanan, sınır kapısını kapatarak cezalandıran, Ermenilere kötü muamele etmiş, çok sayıda Ermeni’nin ölmesine neden olmakla kalmamış, Soykırım yapmasına rağmen hiçbir şeyi kabul etmeye yanaşmayan bir ülke.


Bu imaja sahip olduğumuzdan dolayı, Erivan’a gidilmediği taktirde kimse şaşırmayacaktır. Ankara’dan beklenen budur.


Erivan’ın açılımlarını eliyle itip reddeden ülke…

                                     




Cumhurbaşkanı Gül, daveti kabul edip Erivan’a giderse, işte o zaman insanlar şaşıracaklardır. Beklenmeyen bir jest olduğundan dolayı, Ermenilerin anlattıklarından çok Türkiye’nin söyleyeceklerine daha fazla kulaklarını açacaklardır.


Belki de ilk defa, Türkiye’nin gerçekten iyi niyetli bir yaklaşım benimsediğini düşüneceklerdir.


Belki de ilk defa, Uluslararası Komisyon önerisinin samimiyetini göreceklerdir.


Türkiye’nin amacının Ermenistan’ı hırpalamak değil, aksine uzlaşı aramak olduğu izlenimi yaygınlaşacaktır.


Bir de Türk Milli takımını düşünün...


Ne olursa olsun, olumsuz bir ortamda oynayacakları maçta Cumhurbaşkanlarını tribünde görmek onlara ekstra bir moral ve destek verecektir.


Üstelik, bu tip gelişmeler ne kadar tiyatro unsuru taşırsa taşısın, gerçekten de Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasına, Soykırım iddialarıyla ilgili bir çözüm bulunabilmesine, hiç değilse bir diyalog başlangıcına da yol açabilir.


Spor, diplomatik ilişkilerde daima rol oynamıştır. Müsabakalar, anlaşmalarla sonuçlanan diplomatik temasların başlangıcı olmuştur.


Bu fırsat , ucuz milliyetçilik gösterisine dönüştürülüp, kaçırılmamalıdır.


Üstelik, Cumhurbaşkanı Gül, bu fırsatı en iyi kullanabilecek yetenekte bir insandır.


Sonunda beklentilerimizden hiçbiri gerçekleşmese dahi, Ermenistan’ın yaptığı bu davet  reddedilmemelidir.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…