ÖNCELİĞİMİZ NE?
LAİKLİK Mİ, DEMOKRASİ Mİ?
Türk toplumu ikiye bölündü.
En temel tartışma konusu da, bu ülkenin önümüzdeki dönemlerde nasıl yönetileceği, laikliğin sınırlarının nerelere çekileceği ile ilgili.
Bir kesimimiz, laikliğin dünden bugüne nasıl uygulandıysa, aynı katı çizgilerde kalmasını, hiç değilse bazı esnemeleri görmezden gelerek yola devam edilmesini istiyor.
Laik sistem artık 1950-60’lardaki gibi uygulanmıyor. Eski katılıklar kalmadı. İmam Hatip Okulları, türban takma modasının yaygınlaşması, tarikatların daha açıkça faaliyet göstermeleri, eski laik düzeni önemli oranda değiştirdi.
Laik kesim, sınırların bugünkü yerde kalmasını, daha ileri götürülememesi için, adeta son mücadelesini yapıyor.
Üstelik, bu öyle bir mücadele ki, daha fazla gerilememek, tuttuğu yerleri kaybetmemek için, gerektiğinde demokrasinin veya hukukun bazı ilkeleri dahi gözardı edilebiliyor. Öncelik, tam anlamıyla laikliğin bugünkü haliyle korunmasına veriliyor.
Toplumun diğer bir kesimi ise, tam aksine, demokratik kuralları, temel özgünlükleri ön plana çıkarıyor. İşte bu çerçevede de, laik kesimin aksine, uygulamaların daha esnekleştirilmesine çalışılıyor.
Türban sadece üniversitelerde değil, her yerde kullanılmalı, tarikat faaliyetlerine tam serbesti getirilmesinde ısrar ediliyor.
Anlayacağınız, dönüp dolaşıp temel soruya geliyoruz : Önceliğimiz nedir?
Önceliğimiz, demokratik kuralları, temel hukuk anlayışının orasını burasını değiştirip, farklı yorumlayıp, ne pahasına olursa olsun laik uygulamadan ödün vermemek mi olmalı?
Yoksa, demokrasi ve temel özgürlükler mi öncelikli olacak? Yani insanlar, istedikleri gibi ve kişisel tercihlerine göre mi giyinebilecek? Din unsuru serbestçe, kurallara bağlanmadan mı kullanılabilinecek?
Bu ikilemi çözebileceğimize inanmıyorum. Bu, zaman içinde ve kendi dinamikleriyle yerleşecek. Yeter ki, kavgalı veya kanlı olmasın...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|