Sertlik gösterilerine kanmayın, pazarlık sürüyor. ?u anda dü?üm döndü dola?tı ve iki kelimeyle ba?landı. Bunlardan biri ?Egemenlik? di?eri de ?göçmen? . Temel pazarlık bu iki unsur üzerinde oluyor. Bakalım bu tarihi fırsat yakalanabilecek mi, yoksa kaçacak mı?
Kıbrıs ile ilgili olarak çok yazı yazdım. Belki de sıkılmı?sınızdır. Bu yıl sonuna kadar da yazmak zorundayım. Zira öylesine önemli bir dönemden geçiyoruz ki, avucumuzun içinde öylesine tarihi bir fırsat var ki, bunun kaçırılmaması gerekiyor.
Lütfen ?ne yapalım yani, Kıbrıs'ı Rumlara mı satalım? gibilerden, artık çok ça? dı?ı kalmı?, anlamını yitirmi? tepkilerle zamanımızı bo?a harcamayalım. Her defasında da, kimsenin böyle bir niyeti olmadı?ı gerçe?ini durmadan tekrarlamayalım.
En ku? beyinlinin dahi anlayabilece?i ?ekilde, tartı?manın çerçevesini çizdikten sonra, gelelim son geli?melere.
KKTC'nin karasularını geni?letmesi, kar?ılıklı suçlamalar, sertlik gösterileri gibi algılanacak geli?melere pek kulak asmayın. Taraflar arasındaki pazarlık sürüyor. Son dakikaya kadar da sürecek. Hiçbir ?ey olmuyor, dedi?imiz, bu Rumlar veya Türklerle çözüm bulunamaz diye ba?rı?ıldı?ı bir sırada, bir bakacaksınız taraflar anla?mı?lar.
Aslında, i?ler hızlanıyor gibi?
Rum Yönetimi lideri Klerides'in Atina gezisinin perde arkasında konu?ulanlardan bir bölümü hakkında bana verilen bilgiler ve Ankara'da konuyu en yakından izleyen resmi çevrelerden aldı?ım izlenimler, geli?melerin yava? yava? ilginçle?meye ba?ladı?ını gösteriyor. Genelde a?ırı temkinli olarak tanıdı?ım bazı isimler, çözüm oranının yüzde 40'a kadar çıktı?ını (bir ay önce yüzde 25 diyorlardı) söyler oldular.
30 Mayıs Per?embe günkü MGK'nın, Kopenhag kriterleri yerine Kıbrıs konusuna ayrılması ve İsmail Cem'in hemen ardından Ada'ya gidece?i haberi de, bu hareketlenmenin i?aretleri arasında.
Henüz kimse elini tümüyle açmı? de?il.
Her iki taraf, di?erinin nereye kadar gidebilece?ini yokluyor.
EGEMENLİK VE G??MEN KONULARI ANAHTAR KONUMDA
E?er çözüm olacaksa, bu iki kelime etrafında dönülecek. En önemli pazarlıklar bu konuda yapılacak.
Biri, KKTC'nin egemenlik sorunu.
Türk tarafı bu konuda son derece duyarlı. ?u veya bu ?ekilde KKTC'nin egemenlik hakkını elinde tutması gerekti?ine inanıyor. Ancak bu konuda benim dikkatimi çeken unsur, müthi? bir katolik yakla?ım yok. Gözü kapalı gidilmiyor. Konu?malarda, ilk defa esneklik i?aretleri görüyorum.
Rumların da egemenlik konusuna yakla?ımlarında esneklik çizgileri var. Bunu yava? yava? etrafa da hissettiriyorlar.
Gelelim ikinci ve daha da önemli konuya: Toprak-Göçmen.
Toprak ile Kuzey'e geri dönecek göçmen sayısı birbirine ba?lı oldu?u için, bu ?ekilde yazdım. KKTC ne kadar çok toprak verirse, Klerides o kadar çok göçmenini geri yollayabilecek.
Rum yönetimi için göçmen sayısı son derece önemli. Zira, e?er bir anla?maya varılacaksa, bunun topluma kabul ettirilebilmesinin yolu, mümkün oldu?u kadar çok sayıda göçmenin tatmin edilmesine ba?lı.
İ?te bu noktada en önemli unsur ortaya çıkıyor.
O da, Türk tarafının KKTC içine hiçbir ?ekilde göçmen kabul etmek istememesi.
KKTC İ?İNE RUM G??MEN ?İMDİ OLMAZ
Do?rusu, bu yakla?ımın bir mantı?ı var. E?er Rum göçmenler ? sayıları ne kadar kısıtlı olursa olsun- KKTC içine alınırsa, Kıbrıs'a kendi elimizle saatli bombalar yerle?tirmi? oluruz. Ertesi gün olaylar patlar, bizim militanlar Rum göçmenleri kaçırmak için ellerinden geleni yapabilecekleri gibi, Rum militanlar da olayı tahrik edeceklerdir. Bundan dolayı risk almamak gerekir. Bırakalım, ilerde (10-15 yıl sonra) AB içinde zenginle?ecek olan taraflar bu konuda kendi kendilerine karar versinler.
Peki, Klerides nasıl tatmin edilecek?
Rumlar, sayılarının 120 bin civarında oldu?u ileri sürülen göçmenlerin hiç de?ilse 40-50 bininin geri dönmesini istiyorlar.
Yapılan hesaplara göre, KKTC'nin içine göçmen kabul edilmedi?ine göre, sınır boyunca toprak verilerek Rumların tatmin edilmesi yoluna gidilecek. Halen KKTC kontrolündeki yüzde 37'lik toprak (ki, bu bölge ilerde pazarlık marjı kalsın diye bu kadar geni? tutulmu?tu) belki de yüzde 26-27'lere kadar indirilebilir. Ancak bu defa da Türk göçmen sorunu do?acak.
Bu arada unutmamak gerekir, göçmen konusunda bir anla?manın içine, KKTC içindeki Rum gayrimenkulleri ve Güney'deki Türk gayrimenkullerinin takası veya tazminat usulüyle de?i? toku?u da girecek.
NE KADAR EKMEK, O KADAR K?FTE
?u anda herkesin kafası bu ?ekilde i?liyor.
Denkta? ne oranda toprak verip, kaç göçmen alırsa; Klerides de egemenlik konusunda o kadar esnek olacak. Klerides, göçmen-toprak-mal konusunda ne kadar sert davranır, isteklerini ne kadar yüksekte tutarsa; Denkta? egemenlik konusunda o kadar katıla?acak.
Henüz taraflar ayrıntılı bir pazarlı?a girebilmi? de?iller. Hala tribünleri etkilemeye, Avrupa Birli?i ve Washington'da neler dü?ünüldü?ünü görmeye çalı?ıyorlar. Pazarlık, Avurpa Birli?i ve ABD'nin tutumları biraz daha kesinle?tikten sonra hızlanacak ve bir gün birden bire bitiverecek.
Ya çözüm çıkacak ve aydınlı?a kavu?aca?ız veya çözümsüzlü?ün karanlı?ına gömülece?iz.