Alaca?ınız kararlar, takınaca?ınız tutumlar, bu ülkeyi 2000'li yıllarda ya zirveye ta?ıyacak veya 2 inci lige dü?ürecektir. ?ocuklarımız, torunlarımız için bir defalı?ına parti çıkarı yerine, ülke çıkarını ön plana koyun.
Cumhurba?kanı Sezer'in etrafında toplanacak olan tüm parti liderlerine, kamuoyu adına bir ça?rıda bulunmak istiyorum.
Hepsinden rica ediyoruz.
İsterlerse yalvarırız, hatta ayaklarına dahi kapanabiliriz.
Bir defalı?ına parti hesaplarını bırakın? Bir defalı?ına, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını ön plana geçirin ve AB konusuna farklı yakla?ın.
Neresinden bakılırsa bakılsın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeli?i, Cumhuriyet'in kurulu?undan bu yana en büyük reform niteli?inde bir olaydır.
Türkiye, kendini kabul ettirip tam üye olabildi?i taktirde, sınıf atlayacaktır. 1 inci lige yükselecektir. İleri ülkeler arasında hak etti?i yeri alacaktır.
Türkiye AB üyeli?i ile bir klübe üye olmayacaktır. Kendini bir sistemin içine sokacaktır. Dünya'daki son geli?melere bakıldı?ı zaman, Türkiye'nin mutlaka bu trene binmesi gerekti?ini görüyorsunuz. ?ylesine bir modernizasyon hareketine giri?mek zorunda kalaca?ız ki, kar?ılı?ında Türkiye uzun yıllardır dü?ledi?i bir atılımı gerçekle?tirebilecek.
ASKERİ Y?NDEN DE STRATEJİK ZORUNLUK
AB'ye tam üye olamamı? bir Türkiye'nin bölgedeki a?ırlı?ı bugünkü sınırları geçemeyecektir.
AB'ye tam üyeli?i sa?lamı? olan bir Türkiye'nin Orta Do?u, Kafkaslar, Orta Asya ve Balkanlar'daki a?ırlı?ı büyük oranda artacaktır.
AB'ye tam üye olamamı? bir Türkiye, bölgede Amerika'nın piyadesi olmaktan ileri gidemeyecektir.
AB'ye tam üye olacak bir Türkiye, AB ordusunda Komutan düzeyinde i?lev yapacaktır.
Genelkurmay Ba?kanı Orgeneral Kıvrıko?lu'nun da vurguladı?ı gibi, Türkiye için tam üyelik ?Stratejik bir zorunluktur?. Hele NATO'daki son geli?meler, AB-Rus yakınla?ması, Türkiye'nin tam üyeli?ini daha da zorunlu bir noktaya getirmi?tir.
EKONOMİYİ BA?KA T?RL? AYA?A KALDIRAMAYIZ
AB'ye tam üye olamamı? bir Türkiye'nin ekonomik sistemini yerine oturtabilmesi, 2000'li yılların rekabetine dayanabilmesi imkansızdır. Tam üyeli?in gerçekle?ece?i yılları bir yana bırakın, AB'den katılım müzakerelerine ba?lama tarihi alamamı? bir Türkiye'nin 2003 yılını kazasız çıkaramayaca?ı da açıkça anla?ılmı?tır.
?lkemizi IMF'in denetiminden kurtarmak ve kendi ayakları üstüne oturtabilmenin tek yolu yine AB'ye tam üyelikle edinilecek sistemden geçmektedir.
Son kriz, Türkiye'nin Yabancı Yatırım sa?layamadı?ı sürece dirilemeyece?ini, ardından da büyüme sürecine giremeyece?ini göstermi?tir. Yabancı Yatırımcı, bugünkü siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ve bürokrasi oldukça Türkiye'ye ciddi para getirmeyece?ini açıkça ortaya koymu?tur.
?zetle, Türkiye'nin zenginle?mesinin ve güçlenmesinin tek yolu, Avrupa Birli?i'ne ne yapıp edip girmesine ba?lıdır.
BU SORUMLULUKLA HAREKET EDİN?
Liderlerden beklentilerimiz i?te bu resmi görmeleridir.
Türkiye'nin önündeki en tarihi reform fırsatını kaçırtmamalarıdır.
Dünya de?i?mi?, ancak Türkiye hala de?i?memekte direnmekte, kısır ve hiçbir anlamı kalmamı? egemenlik kavramlarının arkasına sı?ınıp, ellerini kollarını ba?layan zincirleri kıramamaktadır.
Kendini yenileyebilmesi, gelecek ku?akların önünü açabilmenin tek fırsatı Avrupa Birli?ine katılmak ve onun Ekonomik-Siyasi- Sosyal- Kültürel ve Askeri sistemine uyum sa?lamakla elde edilecektir.
Liderlerimiz, çocuklarımız ve torunlarımızın önünü kapatmamalı, aksine açmak için toplu halde hareket etmelilerdir.
E?er birbirleriyle rekabet edeceklerse, bu ?AB'ye gidi?i engellemek? için de?il, ?AB'ye gidi?i hangisinin daha çok hızlandıraca?ı? için yapılmalıdır.
Türk toplumu ilerde, AB'ye katılmamazı isteyen ve bu yönde çalı?anları alkı?layacak, AB'ye gidi?i zorla?tıran ve engelleyenleri de suçlayacaktır.